ANASAYFA arrow right Güncel

Ölenlerin kimliği belirlenmeden faillerin açıklanması trajikomiktir

Ölenlerin kimliği belirlenmeden faillerin açıklanması trajikomiktir
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.56
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.56
Gösteride yapılan açıklamada, “ABD Emperyalizminin Ortadoğu’da taşeronluğunu yapan AKP hükümeti Suriye’deki savaşta taraf olmuştur” denildi

TBB-HDK-İHD-BDP-EMEP-YSGP-ESP-TKP-ÖDP’nin destek verdiği KESK-DİSK ve TÜRK tarafından düzenlenen eylemde konuşan KESK Dönem Sözcüsü İŞ adına Ömer Faruk Koç, “Ülkemizde 30 yıldır devam eden savaşın neticesinde silahlar susmuşken olumlu bir hava esmişken yanı başımızda bombaların patlaması yeniden savaş sürecine girilmesi kabul edilemez” dedi. Reyhanlı’daki patlamanın ardından ölenlerin kimliği daha tespit edilmemişken faillerin tespit edilmesinin trajikomik bir gelişme olduğu kaydedilerek, “AKP hükümeti gerçekleri savaş kışkırtıcı ithamlarla değil de belge ve delillere dayanarak açıklama yapmak zorundadır” denildi.
Bölge halkı için yaşam çekilmez oldu
Koç, “AKP hükümetinin izlediği politikalardan kaynaklı komşumuz Suriye’de iç savaş derinleşmiş durumda binlerce insanın ölümü yüz binlercesinin göç etmek zorunda kalması özellikle Hatay, Gaziantep Kilis ve Urfa’da halkımız açısından da yaşam oldukça çekilmez bir hal almıştır” diye konuştu.
AKP hükümeti Suriye’deki
savaşta taraf olmuştur
Sivil toplum kuruluşları, siyasi örgütler ve sendikaların katıldığı eylemde, “11 Mayıs Cumartesi günü saat 13.45’te Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü araçlar 5 dakika arayla infilakı sonucunda onlarca insan ölüyor, onlarcası da yaralanıyor. Öncelikle direk halkı hedef alan bu olayı yapanları şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. ABD Emperyalizminin Ortadoğu’da taşeronluğunu yapan AKP hükümeti Suriye’deki savaşta taraf olmuş Suudi Arabistan, Katar’ın ekonomik yönden desteklediği, eğitim, silah, barınma sağlık vb. her türlü lojistik desteği sunduğu halktan destek almayan Özgür Suriye Ordusu ve diğer çete örgütleri adeta sınır bölgelerinde cirit atmaktadır. Sınır güvenliği diye bir şeyin olmadığı tamamen bu örgütlerinin kontrolünde olduğu bu olayda açıkça ortaya çıkmıştır” denildi.
Önlem almayanlar suçludur
Gösteride, AKP hükümetine “Olay yaşanmadan birkaç gün önce sınırdan şüpheli 3 aracın geçtiği söyleniyor, ancak ona rağmen bombalar patlıyor. O halde bu bilgiyi alan da buna yönelik önlem almayan da suçludur. Bomba patladıktan sonra Reyhanlı halkının gergin, korku ve panik içinde olması Suriyeliler’e saldırması yaşanan olayın vahametini gösteriyor. Reyhanlı’daki patlamanın ardından ölenlerin kimliği daha tespit edilmemişken faillerin tespit edilmesi trajikomiktir. AKP hükümeti gerçekleri savaş kışkırtıcı ithamlarla değil de belge ve delillere dayanarak açıklama yapmak zorundadır” şeklinde tepki gösterildi..
Basına sansür kabul edilemez
Olayın hemen ardından Reyhanlı savcılığı yoluyla basın ve yayına sansürü getirmesinin kabul edilemez olduğunun dile getirildiği eylemde şu görüşlere yer verildi: “Hem halkın bilgi alma hakkı hem de basının gerçekleri halka ulaştırma özgürlüğü engellenemez. AKP hükümeti bu saldırgan kışkırtıcı baskıcı politikasıyla adeta ifşa olmuş durumundadır. AKP hükümetinin izlediği politikalardan kaynaklı komşumuz Suriye’de iç savaş derinleşmiş durumda binlerce insanın ölümü yüz binlercesinin göç etmek zorunda kalması özellikle Hatay, Gaziantep Kilis ve Urfa’da halkımız açısından da yaşam oldukça çekilmez bir hal almıştır. Sermayedarlar için ucuz işgücü ucuz emek, ev kiralarının astronomik rakama ulaşması adli olayların artması bulaşıcı hastalıkların baş göstermesine neden olmuştur. Şehirlerde ciddi bir yoğunluk yaşandığından eğitim ve sağlık hizmetlerinden istenilen verim alınamaz duruma gelmiştir. Gelinen noktada AKP hükümetinin Suriye’ye dönük politikası iflas etmiştir. Aslında orada bombaların patlaması ile AKP hükümetinin Suriye’ye dönük politikaları infilak etmiştir.”
Reyhanlı ilçesinde gelişen olayda onlarca insanın yaşamını yetirmesi ve yüzlercesinin yaralanmasının hiçbir biçimde bölge halklarının kardeşlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesine katkı yapmayacağını söyleyen Ömer Faruk Koç, grup adına açıklamasını şöyle sürdürdü: “Hangi dinden, inançtan ve topluluktan olursa olsun, var olan tüm sorunların şiddet ve savaş dışı, demokratik mücadele ve siyasi yöntemlerle çözülmesi en doğru ve olması gerekendir. Hatay’daki patlama gerek bölgemiz, gerekse Türkiye açısından barışın sağlanması için son derece gerekli ve acildir. Bölgedeki çatışma ve gerilimin kanlı bir şekilde Türkiye’ye sıçraması kuşkusuz gelecek açısından tehlike arz etmektedir. Türkiye’de olası böylesine bir yangının önünü almak ve bölge halklarının yüz yıllardır özlemini duyduğu barışçıl bir ortamın meydana gelebilmesi için demokratik çözüm metotları bir an önce uygulanmalıdır. Bu bağlamda, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde gelişen olayda onlarca insanın yaşamını yetirmesi ve yüzlercesinin yaralanması hiçbir biçimde bölge haklarının kardeşlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesine katkı yapmayacaktır. Halkların tarihten gelme kardeşliği ve ortak mücadelesi barış demokrasi ve özgürlük arayışı önünde engel olan her türlü zorlukları aşacaktır.”
Göstericiler, yaşanan bu acıların sorumlusunun, öncelikli olarak emperyalist politikalara taşeronluk yapan AKP Hükümeti ve onun dış politikası olduğunu söylerken, “Bizler ezilenlerden ve yoksul halktan yana olan sendikalar partiler ve kitle örgütleri olarak AKP hükümetinin elini Suriye’den çekmesini objektif ve tarafsız olmasını oradaki halkların kendi geleceklerini kendilerinin tayin etmesini istiyoruz.Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleştirilen olayda yaşamını yetirenlerin ailelerine sabır ve baş sağlığı diliyor, yaralıların ise bir an evvel sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyoruz” diye açıklamada bulundu.A Tuzcu

Resim
Demokratik kitle örgütleri düzenledikleri eyemde, “AKP hükümetinin elini Suriye’den çekmesini objektif ve tarafsız olmasını oradaki halkların kendi geleceklerini kendilerinin tayin etmesini” istedi.


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *