ANASAYFA arrow right Güncel

Paketin asıl sorunu içerdikleri değil, dışarda bıraktıklarıdır

Paketin asıl sorunu içerdikleri değil, dışarda bıraktıklarıdır
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi il Eş Sözcüsü Celal Deniz, pakette toplumsal mücadelelerle fiilen uygulanan, kazanılmış ve toplum nezdinde meşruiyet sağlamış şeylerin sunulduğunu belirtirken,
“Partilere devlet yardımı için yüzde 3 düzenlemesi, kılık-kıyafet uygulaması, andın kaldırılması, nefret suçları yasası, eş başkanlık, Mor Gabriel'in haklarının iade edilmesi, farklı dillerde propaganda konusunda düzenleme ve kamu görevlilerin siyasi parti üyeliğinin önü açılması vb. gibi maddelerin neredeyse hepsi demokrasi güçlerinin, barış, eşitlik, özgürlük ve adalet için mücadele edenlerin, Kürt siyasal hareketinin yıllardır bedeller ödeyerek yükselttiği taleplerdir” dedi

Türkiye’nin mevcut yapıya küçük rötuşlarla yetinilemeyecek bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Deniz, “Bu haliyle paketin asıl sorunu içerdikleri değil, dışarda bıraktıklarıdır. Paket, Kürt sorununda ‘çözüm ve barış süreci’nin bugünkü temel ihtiyaçlarına ne yazık ki açık ve doğrudan bir yanıt vermiyor, yaşanan tıkanıklığın aşılmasına hizmet etmiyor. KCK adlı davalarda tutuklanmış olan BDP üye ve yöneticilerinin, milletvekillerinin, demokratik siyaset alanında çalışanların tutukluluk ve yargılanma süreçlerine dair hiç bir düzenleme yer almıyor” dedi.

Yerel yönetimlere dair uluslararası anlaşmalara, örneğin Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na konulan kısıtlama ve rezervlerin kaldırılmasnın da pakette yer almadığına dikkat çekilerek, “Bu paket, Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Kanunu’nda demokratikleşme yönünde herhangi bir değişikliği içermiyor; Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nda yer alan, siyasetin demokratikleşmesinin ve doğallaşmasının önündeki engelleri kaldırmaya dair öneriler de barındırmıyor. Dillere pelesenk oldu: Anadil evrensel bir insan hakkıdır. Bu hakkı sağlamak devletin görevidir. Bu gerçek pakette bir yana itiliyor ve sorunun çözümü parası olanın gidebileceği özel okullara yükleniyor. Peki, yoksul milyonlarca Kürt köylüsünün çocuklarının ana dillerinde eğitim ve öğretim görmesi kime havale ediliyor? Yoksa onlar da özel okula gönderilip, parası kamu kaynaklarından mı karşılanacak? Vergi veren, bu ülkenin insanı olan Kürt yurttaşların ve anadili Türkçe olmayan diğer yurttaşların anadilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak almaları tartışmasız haklarıdır ve bu haktan vazgeçilemez” denildi.
Hakları taksit taksit verme anlayışına sahip olan bu pakette Alevi toplumunun sorunlarına ve eşit yurttaş olma, Cemevi vb. taleplerine dair hiçbir düzenleme yer almıyor” diyen Celal Deniz, “Keza gayri müslim yurttaşlarımızın taleplerinden olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması gibi bir dizi sorun da pakette yer almıyor. Seçim sisteminden çok çektik. Barajın kaldırılması veya aşağı çekilmesini istedik. Bu zaten demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ama paketten dar bölge veya daraltılmış bölge çıkıyor. Temsilde adaletin, çoğulcu ve demokratik siyasetin önü yeterince açılmıyor.
Peki, şimdi ne yapılacak? İdari ve yönetmeliğe bağlı olanlar Bakanlar Kurulu eliyle, yasaya bağlı olanlar ise TBMM kanalıyla gerçekleşecekse ve iyi niyet varsa, bu eksikler Meclis’te giderilebilir. Meclis’in açılmasından sonra AKP’nin bu konulardaki samimiyeti de ortaya çıkacaktır” diye konuştu.Cihan Ölmez
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *