Gaziantep’te peynir sezonunun açılmasıyla birbirinden lezzetli ve çeşitli peynirler görücüye çıktı. Doğal yollarda üretilen ve tezgâhları süsleyen peynirler alıcılarını bekliyor. Ama fiyatları sadece cep değil, aynı zamanda el de yakıyor. Fiyatların yüksek olması nedeniyle alım gücü her geçen gün düşen vatandaş sadece bakmakla yetiniyor. Bazı peynirciler, satışların yüzde 50 düştüğünü ifade ederken, bazıları ise hiç satış olmamasından dert yandı.
İnsanlar ellerini ceplerine atamaz oldu
Uzun yıllardan beri kale altında Gaziantep halkına ya da yerli-yabancı turistlere birbirinden lezzetli peynir satan peynirciler, satışların düşük olmasından şikayetçi. Satışların yüzde 50 düştüğünü hatta bazı günler yok denecek kadar azaldığını kaydeden peynirciler, “Cadde ne insan var ne de araba. İnsanlar ellerini ceplerine atamaz oldu” ifadelerini kullandı.
20 yıllık meslek hayatımda bu sene ki kadar yüksek enflasyon görmedik
20 yıldan beri peynircilik sektöründe faaliyet gösterdiğini vurgulayan Ramazan Çiçek, yüksek enflasyondan dert yandı. “20 yıllık meslek hayatımda bu sene ki kadar yüksek enflasyon görmedik. Geçen yıl 65 liraya sattığımız köy peynirinin kilosu bu yıl 100-110 arasında satılıyor. Fiyatlar yağ, kalite ve kaynatmaya göre değişkenlik gösterebiliyor” şeklinde konuştu.
Artık çocuğumuza süt bile içiremiyoruz
Çiçek, yem fiyatlarının çok yüksek olduğunun altını çizdi. “50 kilogram yem torbası 400 liraya çıktı. Dolayısıyla girdi maliyetleri yükselince üretici süte zam yapmak zorunda. Örneğin; sütün kilosu bir markette 12 lira iken başka marketlerde 16 lira. Denetim yapılacak deniliyor, neden yapmıyorlar? Artık çocuğumuza süt bile içiremiyoruz” açıklamasını yaptı.
İnsanların hiçbir değeri kalmadı
Satışların yüzde 50 düştüğü tespitini yapan Çiçek, maliyetlerin artmasıyla üreticilerin hayvanlarını kesime verdiğini kaydetti. “Sütün kilosu 7,5 lira ancak markette 15 liraya satılıyor. İnsanların hiçbir değerinin kalmadığını görüyoruz. Enflasyonun yükselmesinin önüne geçilmeli. Ben okumadığım halde bunları biliyorsam, okumuş insanların bu söylediklerimin hesabını daha iyi yapması lazım” diye belirtti.
Çiçek, “İyi peynir sütün kalitesinden, kaynatmasından anlaşılmasının yanı sıra delik delik olmaz, yediğinde ağız içerisinde ‘Gıcır gıcır’ diye ses gelmeli, eline aldığınızda yağ olur, tenekeye basıldığında yağı yüzüne çıkar. O nedenle vatandaş peynir alırken, bunlara dikkat etsinler” önerisinde bulundu.
Sektör, 1997 yılından beri en rezil yılını yaşıyor
25 yıldan beri sektörde hizmet verdiğini dile getiren Peynirci Ercan Özdemir, “Peynir sezonundayız, satışların iyi olması lazım ama hiç satış yok. Sektör, 1997 yılından beri en rezil yılını yaşıyor. Geçen yıllar iyi satış yaparken, bu sene o satışların çeyreğini bile bulamadık. İnek peyniri 35 liradan 100 liraya koyun-keçi peyniri de 45 liradan 100 liraya çıktı. Vatandaşın bu fiyatlara peynir alması mümkün değil.”
Ne alan ne de satan kaldı
Özdemir, “Peynir almak değil, soran bile kalmadı. Şu anda caddenin tıklım tıklım olması gerekiyor, ancak hiç kimse yok, sokaktan insan geçmiyor. Ne alan ne de satan kaldı. Böyle giderse seneye kapatır, başka iş bakarız. Süt ürünlerine 3 defa müdahale edildi, zam yapıldı, durum ortada. Birçok üretici para kazanamayınca sütlü hayvanlarını kesime gönderdi” açıklamasını yaptı. Özer Karınca
RSS