Şahin, bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, muhalefet milletvekillerinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öğrenci evleriyle ilgili sözlerine yönelik eleştirilerini cevapladı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Gençlerimizi üzmememiz, onların toplumun farklı fikirleriyle değişik bilgi kirliliğiyle kafasını karıştırmamamız gerekiyor. Bunun için devlete düşen ne, bireye düşen ne, topluma düşen ne? Hepimizin gücünü birleştirmemiz gerekiyor" dedi. Şahin, "Daha fazla öğrenci kapasitesi olan üniversitelerde yurt gibi çalışan ancak yurt vasfı olmadığından dolayı hiçbir denetim geçirmeyen sistemler var. Bu yüzden bütün partilerle beraber bunu nasıl düzenleyebiliriz, çözebiliriz buna bakmamız gerekiyor. Aksi takdirde şuan ki duruma öğrenci evlerine müdahale, kadın erkeğin yaşamına müdahale, özel hayata müdahale gibi yaklaşırsak yanlış yerden yaklaşmış oluruz." dedi.
Hukuk devleti normlarında yaşam
tarzına bir müdahalemiz yok
Türkiye'de bütün ailelerin evlatlarını en iyi şekilde yetiştirmeyi ve geleceğe hazırlamak için çalıştığını dile getiren Şahin, önyargıda bulunmadan, kutuplaştırmadan bütüncül bir şekilde bu konuya yaklaşılması gerektiğini söyledi. Şahin, "Evlatlarımız bizim her şeyimiz. Ben Aile Bakanı ve iki çocuk annesi olarak bunu bütün yüreğimde hissediyorum. Çocuklarımızı yarınlara hazırlama adına en iyi, en güvenli şartlarda okutup hayata hazırlamak en temel görevimiz" diye konuştu. Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, demokratikleşme paketinde yaşam tarzına müdahaleyi suç sayan düzenlemeye yer verdiklerini anımsatan Şahin, "Dolayısıyla hukuk devleti normlarında bir yaşam tarzına müdahalemiz yok" dedi.
"Sorunumuz önyargı ve kutuplaşma"
Fatma Şahin, ileri demokrasilerde konuşulduğunu, tartışıldığını dile getirerek, bunu demokratik olgunluğu içselleştirerek, hakaret etmeden yapmak gerektiğini belirtti. Bazı şehirlerde öğrenci sayısının çok hızlı arttığına ve yurtların yeterli olmadığına dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti: "Genç ve dinamik nüfusu eğitmek ve güvenli şartlarda barındırmak bizim görevimiz, hepimizin görevi. Burada nasıl duruyoruz; muhafazakar demokrat kimliğimizi 11 yıl önce partiyi kurarken söyledik, demokrat kimliğimizle bu ülkenin demokrasisini ileriye götüreceğiz, ama muhafaza edeceğimiz değerler var. Bu değerler bizim aile değelerimizdir. Aile Bakanı olarak, aile değeleri üzerindeki bir tartışmada ben tarafım. Çünkü aile değerleri yok olduğu zaman ki bütün arkadaşlarımın da aynı hassasiyeti paylaştığına inanıyorum, hiç kimse 'bu değer benim için önemli, senin için önemsiz' diyemez. Herkesin aile değeri, evlatları kıymetlidir. Sorunumuz önyargılar, kutuplaşma, ayrıştırma ve bunun üzerinden yeni yeni sorunlar yaşamak. Bir tarafta devletin yurdu, özel yurtlar var, bir taraftan da ihtiyaçtan yurt olmuş fakat denetlenmeyen bir sistem var. Bizim parlamentoda bunu çözmemiz gerekiyor. Bizim hükümet olarak bunu çözmemiz gerekiyor."
Anayasa gençleri koruma görevi veriyor
Anayasa'nın kendilerine aile değerlerini ve gençleri koruma görevi verdiğini ifade eden, "Bir sorun varsa bunu yok mu sayalım, halının altına süpürelim, görmeyelim, üç maymunu mu oynayalım? Evlatlarımızla ilgili bir endişemiz, sorun olabilir. Bunu hep beraber doğru kanallarla, doğru bilgiler ve stratejiler üzerinden çözmeliyiz" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Birbirimizin hakkını hukukunu korumadan tartışıyoruz. Oysa hepimizin ortak ideali, hedefi olan evlatlarımızı en iyi şekilde yetiştirmek üzerine odaklanmamız gerekiyor" dedi. Bir gazetecinin "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, üç konuşmasında da valilere talimat vereceği yönünde ifadeleri var. Bu konuda parti içinde muhalefet edecek misiniz?" sorusuna Şahin, "Başbakanımız dün açıklama yaptı. '4.5 yıl belediye başkanlığı dönemimde, 11 yıllık iktidarımız döneminde hiç kimsenin yaşam alanına müdahele etmedik' dedi. Başbakanımızın koyduğu çok net bir şey var. Burada valilerimizle ilgili süreç, hukuk devletinde ne yapılması gerekiyorsa onun yasal hakkı hukuku üzerinden yapılabilir. Konuşmanın bir bölümü üzerinden, sağını solunu alarak topluma bu konuşmayı getirmenin bir anlamı yok” diye yanıt verdi.
Yasaların getirdiği hak
hukuku korumak durumundayız
Bakan Şahin, "İstanbul Sözleşmesi'nin 3. Yılında Kadın İnsan Haklarındaki Gelişmeler" konferansı için geldiği Wow Hotel İstanbul'da da, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin öğrenci evleriyle ilgili tartışmayı hatırlatması üzerine Şahin, konuya, 2014 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda da değindiğini belirterek, şunları söyledi: "Yasaların getirdiği hak hukuku korumak durumundayız. Bu iktidar daha iki hafta önce, yaşam hakkına müdahaleyi suç sayan paketi, Meclis'e gönderdi. Türk Ceza Kanunu'nda yaşam hakkına müdahele varsa, 1 yıl ile 3 yıl ceza getirecek bir düzenleme yaptı. Dolayısıyla benim bir kadın, bir anne, bir insan olarak üzüntüm şudur; tartışırken birbirimizi çok hırpalıyoruz, çok yoruyoruz. Birbirimizin hakkını hukukunu korumadan tartışıyoruz."
Kızlarımız daha fazla
okusun diye mücadele ediyoruz
Tartışmanın içinde olan herkesin sorunu iyi analiz etmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti: "Sayın Füle (Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi) buradaydı. Ülkede kız çocuklarının eğitilmesi konusunda Avrupa raporlarında da çok net şekilde yazıyor; üniversiteye giden kız öğrenci sayımız, on yıl önce yüzde 13'tü, bugün yüzde 33'e çıktı. Kızlarımız daha fazla okusun diye mücadele ediyoruz. Çok fazla üniversite açılması, öğrencilerin hayatına üniversitenin girmiş olması ciddi şekilde yurt ihtiyacını da beraberinde getirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı, bir yatırım bakanlığına dönüştü. Özel yurtlar ve kiralamalarla bu ihtiyacı gidermeye çalışıyor ama bir de bu ihtiyaçtan dolayı, özellikle büyük şehirlerde yurt gibi çalışan, yurt ama, yurt vasfı olmadığından dolayı denetim geçirmeyen sistemler var. Bütün partilerle beraber bunu nasıl çözebiliriz diye buna bakmamız gerekiyor. Aksi takdirde burada bir öğrenci evlerine müdahale, kadın erkeğin yaşamına müdahele gibi yaklaşırsak, bu kez yanlış yerden tartışmayı açmış oluruz. Sorunu çözmede bu anlayışın bize faydası yok. Kazananı yok.”SHA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Gençlerimizi üzmememiz, onların toplumun farklı fikirleriyle değişik bilgi kirliliğiyle kafasını karıştırmamamız gerekiyor. Bunun için devlete düşen ne, bireye düşen ne, topluma düşen ne? Hepimizin gücünü birleştirmemiz gerekiyor" dedi. Şahin, "Daha fazla öğrenci kapasitesi olan üniversitelerde yurt gibi çalışan ancak yurt vasfı olmadığından dolayı hiçbir denetim geçirmeyen sistemler var. Bu yüzden bütün partilerle beraber bunu nasıl düzenleyebiliriz, çözebiliriz buna bakmamız gerekiyor. Aksi takdirde şuan ki duruma öğrenci evlerine müdahale, kadın erkeğin yaşamına müdahale, özel hayata müdahale gibi yaklaşırsak yanlış yerden yaklaşmış oluruz." dedi.
Hukuk devleti normlarında yaşam
tarzına bir müdahalemiz yok
Türkiye'de bütün ailelerin evlatlarını en iyi şekilde yetiştirmeyi ve geleceğe hazırlamak için çalıştığını dile getiren Şahin, önyargıda bulunmadan, kutuplaştırmadan bütüncül bir şekilde bu konuya yaklaşılması gerektiğini söyledi. Şahin, "Evlatlarımız bizim her şeyimiz. Ben Aile Bakanı ve iki çocuk annesi olarak bunu bütün yüreğimde hissediyorum. Çocuklarımızı yarınlara hazırlama adına en iyi, en güvenli şartlarda okutup hayata hazırlamak en temel görevimiz" diye konuştu. Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, demokratikleşme paketinde yaşam tarzına müdahaleyi suç sayan düzenlemeye yer verdiklerini anımsatan Şahin, "Dolayısıyla hukuk devleti normlarında bir yaşam tarzına müdahalemiz yok" dedi.
"Sorunumuz önyargı ve kutuplaşma"
Fatma Şahin, ileri demokrasilerde konuşulduğunu, tartışıldığını dile getirerek, bunu demokratik olgunluğu içselleştirerek, hakaret etmeden yapmak gerektiğini belirtti. Bazı şehirlerde öğrenci sayısının çok hızlı arttığına ve yurtların yeterli olmadığına dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti: "Genç ve dinamik nüfusu eğitmek ve güvenli şartlarda barındırmak bizim görevimiz, hepimizin görevi. Burada nasıl duruyoruz; muhafazakar demokrat kimliğimizi 11 yıl önce partiyi kurarken söyledik, demokrat kimliğimizle bu ülkenin demokrasisini ileriye götüreceğiz, ama muhafaza edeceğimiz değerler var. Bu değerler bizim aile değelerimizdir. Aile Bakanı olarak, aile değeleri üzerindeki bir tartışmada ben tarafım. Çünkü aile değerleri yok olduğu zaman ki bütün arkadaşlarımın da aynı hassasiyeti paylaştığına inanıyorum, hiç kimse 'bu değer benim için önemli, senin için önemsiz' diyemez. Herkesin aile değeri, evlatları kıymetlidir. Sorunumuz önyargılar, kutuplaşma, ayrıştırma ve bunun üzerinden yeni yeni sorunlar yaşamak. Bir tarafta devletin yurdu, özel yurtlar var, bir taraftan da ihtiyaçtan yurt olmuş fakat denetlenmeyen bir sistem var. Bizim parlamentoda bunu çözmemiz gerekiyor. Bizim hükümet olarak bunu çözmemiz gerekiyor."
Anayasa gençleri koruma görevi veriyor
Anayasa'nın kendilerine aile değerlerini ve gençleri koruma görevi verdiğini ifade eden, "Bir sorun varsa bunu yok mu sayalım, halının altına süpürelim, görmeyelim, üç maymunu mu oynayalım? Evlatlarımızla ilgili bir endişemiz, sorun olabilir. Bunu hep beraber doğru kanallarla, doğru bilgiler ve stratejiler üzerinden çözmeliyiz" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Birbirimizin hakkını hukukunu korumadan tartışıyoruz. Oysa hepimizin ortak ideali, hedefi olan evlatlarımızı en iyi şekilde yetiştirmek üzerine odaklanmamız gerekiyor" dedi. Bir gazetecinin "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, üç konuşmasında da valilere talimat vereceği yönünde ifadeleri var. Bu konuda parti içinde muhalefet edecek misiniz?" sorusuna Şahin, "Başbakanımız dün açıklama yaptı. '4.5 yıl belediye başkanlığı dönemimde, 11 yıllık iktidarımız döneminde hiç kimsenin yaşam alanına müdahele etmedik' dedi. Başbakanımızın koyduğu çok net bir şey var. Burada valilerimizle ilgili süreç, hukuk devletinde ne yapılması gerekiyorsa onun yasal hakkı hukuku üzerinden yapılabilir. Konuşmanın bir bölümü üzerinden, sağını solunu alarak topluma bu konuşmayı getirmenin bir anlamı yok” diye yanıt verdi.
Yasaların getirdiği hak
hukuku korumak durumundayız
Bakan Şahin, "İstanbul Sözleşmesi'nin 3. Yılında Kadın İnsan Haklarındaki Gelişmeler" konferansı için geldiği Wow Hotel İstanbul'da da, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin öğrenci evleriyle ilgili tartışmayı hatırlatması üzerine Şahin, konuya, 2014 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda da değindiğini belirterek, şunları söyledi: "Yasaların getirdiği hak hukuku korumak durumundayız. Bu iktidar daha iki hafta önce, yaşam hakkına müdahaleyi suç sayan paketi, Meclis'e gönderdi. Türk Ceza Kanunu'nda yaşam hakkına müdahele varsa, 1 yıl ile 3 yıl ceza getirecek bir düzenleme yaptı. Dolayısıyla benim bir kadın, bir anne, bir insan olarak üzüntüm şudur; tartışırken birbirimizi çok hırpalıyoruz, çok yoruyoruz. Birbirimizin hakkını hukukunu korumadan tartışıyoruz."
Kızlarımız daha fazla
okusun diye mücadele ediyoruz
Tartışmanın içinde olan herkesin sorunu iyi analiz etmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti: "Sayın Füle (Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi) buradaydı. Ülkede kız çocuklarının eğitilmesi konusunda Avrupa raporlarında da çok net şekilde yazıyor; üniversiteye giden kız öğrenci sayımız, on yıl önce yüzde 13'tü, bugün yüzde 33'e çıktı. Kızlarımız daha fazla okusun diye mücadele ediyoruz. Çok fazla üniversite açılması, öğrencilerin hayatına üniversitenin girmiş olması ciddi şekilde yurt ihtiyacını da beraberinde getirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı, bir yatırım bakanlığına dönüştü. Özel yurtlar ve kiralamalarla bu ihtiyacı gidermeye çalışıyor ama bir de bu ihtiyaçtan dolayı, özellikle büyük şehirlerde yurt gibi çalışan, yurt ama, yurt vasfı olmadığından dolayı denetim geçirmeyen sistemler var. Bütün partilerle beraber bunu nasıl çözebiliriz diye buna bakmamız gerekiyor. Aksi takdirde burada bir öğrenci evlerine müdahale, kadın erkeğin yaşamına müdahele gibi yaklaşırsak, bu kez yanlış yerden tartışmayı açmış oluruz. Sorunu çözmede bu anlayışın bize faydası yok. Kazananı yok.”SHA