AB ve Türkiye tarafından eş finansmanla yürütülen 'KOBİ İşbirliği ve Kümelenme Projesi'nin açılışı yapıldı
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, katıldıkları açılışta Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler konusunda değerlendirmelerde bulundu. Bağış, AB'nin kötü bir kümelenme olarak algılanmasından kurtulamayacağını belirtirken, Çağlayan ise Türkiye'nin AB'ye güç almaya değil, güç vermeye gittiğini kaydetti. Toplantıya Gaziantep Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Abdülkadir Çıkmaz da katıldı.
Açılışta böyle bir toplantıda bir araya gelmelerine katkısı olan 'Emmi' olarak nitelendirdiği Bakan Çağlayan'a teşekkürlerini sunarak konuşmasına başlayan Bakan Bağış, ülkenin itici gücü haline gelen sanayinin ve kümelenmenin AB ile ilişkilerde de çok önemli olduğunu belirtti. Kümelenme kavramının 21. yüzyılın önemli bir kavramı olduğunu ifade eden Bağış, ekonomide 'optimum kazanç' olarak nitelendirilen kavramın sanayi ve KOBİ'lerdeki karşılığının kümelenme olduğunu kaydetti. Bağış, kümelenmenin üreticilerin
bilgilenmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili olduğu değerlendirmesinde bulunarak, optimum düzeyde ülke ekonomisinin kazanç sağladığını dile getirdi. Bursa'nın otomotivle, Kayseri'nin mobilyasıyla tanınmasında da kümelenmenin etkili olduğunu ifade eden Çağlayan, organize sanayi bölgelerinin büyümesinde de kümelenmenin önemli bir katkısı olduğunun altını çizdi. "Birlikten kuvvet doğar" diyen Bağış, kümelenmenin asıl yaptığının bu birlikteliği sağlamak olduğu yorumunu yaptı.
Bakan Bağış, Türkiye'nin yüzde 11'lik büyüme yakalamasının "birlikten doğan sinerji"den oluştuğu yorumunu yaptı. AK Parti'nin kendisinin de bir kümelenme olduğunu kaydeden Bağış, "Ülkeye hizmete sevdalı insanların bir araya gelip, kendi bilgilerini, tecrübelerini bir araya getirmenin bir örneğidir" dedi.
AB'nin de bir kümelenme örneği olduğunu sözlerine ekleyen Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ama bugün o kümelenme örneğini hak ettiği noktaya ulaştıramayan bazı dar görüşlü siyasilerin AB'ye zarar verdiğini görüyoruz. Onun için AB'nin kümeleme anlayışı dışına çıkan, birlik ve beraberlik inancı taşımayan heyetlerin yüzünden bu başarılı kümelenmenin nasıl dağıtıldığını görüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi ırkçılık bataklığına saplanmış, kendi değerlerinden uzaklaşmış ve ekonomik dar boğaz yaşayan AB kötü bir kümelenme olarak algılanmaktan kurtulamaz. İşte kurtulmasının çaresi; Türkiye."
"Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'nin gücünü görmek istemeyenler de görmek zorunda kalacak" diyen Bağış, sabah Norveç Büyükelçiliği'ne giderek taziye defterini imzaladığını hatırlattı. Bakan Bağış, orada da Norveç halkının gözyaşlarının kendi kalplerine aktığını söylediğini kaydederek, Türkiye'nin 40 yılı aşkın süredir PKK belasıyla uğraşan bir millet olduğunu ifade etti. Uluslararası bir birlik olmadan terörle mücadele sağlanamayacağını belirten Bağış, "Ne PKK'nın, ne El Kaide'nin, ne de aşırı şucu bucu demeden, bütün teröristlerle ortak mücadele edilmesi gerekir. AB üyesi ülkelerin de bana ne deme lüksü yoktur. Onun için kümelenme ihtiyacı hayatın her aşamasında çok net bir şekilde ortada durmaktadır" diye konuştu.
Bağış'ın ardından kürsüye gelen Bakan Çağlayan ise, Bağış'ı tanımadan önce rahmetli babasını tanıdığını ve bu yüzden Bağış'ın kendisine 'Emmi' diye seslendiğini aktardı. Kendisinin de sanayicilik geçmişi olduğunu hatırlatan Çağlayan, hükümet ve devletin KOBİ'lere yol gösterici bir görev üstlendiğini belirtti. Çağlayan, ülkede KOBİ kelimesinin son yıllarda bilindiğini dile getirerek, Türkiye'nin her geçen gün büyüme gösterdiğini ifade etti. İhracatın da önem kazandığını vurgulayan Çağlayan, "İngiltere'de evlerde kullanılan 10 buzdolabından 8'i Türk malı" dedi.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin ihracat alanında daha da hızlanması gerektiğini vurgulayarak, ülkenin jeopolitik konum itibariyle 56 ülkeye 4 saatlik uçuş mesafesinde olduğunu ve bu ülkelerde de dünya nüfusunun 4'e birinin yaşadığını belirtti. Rekabetin koşullarının değiştiğini söyleyen Çağlayan, 73 ülkeye neler ihraç edilebilir diye tek tek incelemeler yapıldığını ifade etti.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, katıldıkları açılışta Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler konusunda değerlendirmelerde bulundu. Bağış, AB'nin kötü bir kümelenme olarak algılanmasından kurtulamayacağını belirtirken, Çağlayan ise Türkiye'nin AB'ye güç almaya değil, güç vermeye gittiğini kaydetti. Toplantıya Gaziantep Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Abdülkadir Çıkmaz da katıldı.
Açılışta böyle bir toplantıda bir araya gelmelerine katkısı olan 'Emmi' olarak nitelendirdiği Bakan Çağlayan'a teşekkürlerini sunarak konuşmasına başlayan Bakan Bağış, ülkenin itici gücü haline gelen sanayinin ve kümelenmenin AB ile ilişkilerde de çok önemli olduğunu belirtti. Kümelenme kavramının 21. yüzyılın önemli bir kavramı olduğunu ifade eden Bağış, ekonomide 'optimum kazanç' olarak nitelendirilen kavramın sanayi ve KOBİ'lerdeki karşılığının kümelenme olduğunu kaydetti. Bağış, kümelenmenin üreticilerin
bilgilenmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili olduğu değerlendirmesinde bulunarak, optimum düzeyde ülke ekonomisinin kazanç sağladığını dile getirdi. Bursa'nın otomotivle, Kayseri'nin mobilyasıyla tanınmasında da kümelenmenin etkili olduğunu ifade eden Çağlayan, organize sanayi bölgelerinin büyümesinde de kümelenmenin önemli bir katkısı olduğunun altını çizdi. "Birlikten kuvvet doğar" diyen Bağış, kümelenmenin asıl yaptığının bu birlikteliği sağlamak olduğu yorumunu yaptı.
Bakan Bağış, Türkiye'nin yüzde 11'lik büyüme yakalamasının "birlikten doğan sinerji"den oluştuğu yorumunu yaptı. AK Parti'nin kendisinin de bir kümelenme olduğunu kaydeden Bağış, "Ülkeye hizmete sevdalı insanların bir araya gelip, kendi bilgilerini, tecrübelerini bir araya getirmenin bir örneğidir" dedi.
AB'nin de bir kümelenme örneği olduğunu sözlerine ekleyen Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ama bugün o kümelenme örneğini hak ettiği noktaya ulaştıramayan bazı dar görüşlü siyasilerin AB'ye zarar verdiğini görüyoruz. Onun için AB'nin kümeleme anlayışı dışına çıkan, birlik ve beraberlik inancı taşımayan heyetlerin yüzünden bu başarılı kümelenmenin nasıl dağıtıldığını görüyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi ırkçılık bataklığına saplanmış, kendi değerlerinden uzaklaşmış ve ekonomik dar boğaz yaşayan AB kötü bir kümelenme olarak algılanmaktan kurtulamaz. İşte kurtulmasının çaresi; Türkiye."
"Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'nin gücünü görmek istemeyenler de görmek zorunda kalacak" diyen Bağış, sabah Norveç Büyükelçiliği'ne giderek taziye defterini imzaladığını hatırlattı. Bakan Bağış, orada da Norveç halkının gözyaşlarının kendi kalplerine aktığını söylediğini kaydederek, Türkiye'nin 40 yılı aşkın süredir PKK belasıyla uğraşan bir millet olduğunu ifade etti. Uluslararası bir birlik olmadan terörle mücadele sağlanamayacağını belirten Bağış, "Ne PKK'nın, ne El Kaide'nin, ne de aşırı şucu bucu demeden, bütün teröristlerle ortak mücadele edilmesi gerekir. AB üyesi ülkelerin de bana ne deme lüksü yoktur. Onun için kümelenme ihtiyacı hayatın her aşamasında çok net bir şekilde ortada durmaktadır" diye konuştu.
Bağış'ın ardından kürsüye gelen Bakan Çağlayan ise, Bağış'ı tanımadan önce rahmetli babasını tanıdığını ve bu yüzden Bağış'ın kendisine 'Emmi' diye seslendiğini aktardı. Kendisinin de sanayicilik geçmişi olduğunu hatırlatan Çağlayan, hükümet ve devletin KOBİ'lere yol gösterici bir görev üstlendiğini belirtti. Çağlayan, ülkede KOBİ kelimesinin son yıllarda bilindiğini dile getirerek, Türkiye'nin her geçen gün büyüme gösterdiğini ifade etti. İhracatın da önem kazandığını vurgulayan Çağlayan, "İngiltere'de evlerde kullanılan 10 buzdolabından 8'i Türk malı" dedi.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin ihracat alanında daha da hızlanması gerektiğini vurgulayarak, ülkenin jeopolitik konum itibariyle 56 ülkeye 4 saatlik uçuş mesafesinde olduğunu ve bu ülkelerde de dünya nüfusunun 4'e birinin yaşadığını belirtti. Rekabetin koşullarının değiştiğini söyleyen Çağlayan, 73 ülkeye neler ihraç edilebilir diye tek tek incelemeler yapıldığını ifade etti.
RSS