Savaşların can almaya devam ettiğini kaydeden HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, “Doğa talan ediliyor, doğal kaynaklarımı savaş uğruna yok ediliyor. Savaşlar yoksulluk, ölüm, bu dünyada herkese kaybettirir. Kazandıracak olan tek şey barış” şeklinde konuştu.
Savaşlar nedeniyle milyonlarca insan
yurdunu terk etmek zorunda kaldı
Savaşlar nedeniyle milyonlarca insanın yurdunu terk etmek zorunda kaldığını vurgulayan Toğrul, “İnsanlar savaş nedeniyle kaçmak zorunda kalıyor, dramatik sahneler yaşanıyor. Bu tabloların yaşanmaması için herkesin barış talebini yüksek sesle dile getirme zamanı. Ülkemizde de AKP-MHP iktidarı çatıştırıcı, kutuplaştırıcı bir dil kullanmaya devam ediyor” açıklamasında bulundu.
Göç ederken yitirilen canlar
yüreğimizi dağlıyor
1 Eylül Tertip Komitesi adına konuşan Av. Mehmet Alaattin Aslan, Yürütülen savaş politikalarının Türkiye’de ve dünyada mülteci-sığınmacı sorununu da beraberinde getirdiğini ifade etti. “Örneğin; Suriye ve Afganistan gibi ülkelerde yaşanan savaş ve şiddet politikaları nedeni ile halklar yurtlarından edildi. Göç eden ve başka ülkelere sığınan insanlar buralarda da ırkçılığa, ayrımcılığa ve şiddete maruz bırakılıyor. İnsanlar savaşta da savaştan kaçarken de sığındıkları yerlerde de ölmektedirler. Savaşlarda ya da savaş nedeniyle göç ederken yitirilen canların görüntüleri hala yüreğimizi dağlıyor” dedi.
Barış ve huzur en çok
ihtiyaç duyduğumuz gerçeklik
Gaziantep Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklama yapan özgürlük için Hukukçular Derneği Üyesi Av. Yakup Doğan, “Neredeyse her gün işlenen sayısız kadın cinayetleri, rutin haline gelmiş işçi cinayetleri, sağlıkçılar ve avukatlar başta olmak üzere birçok meslek grubuna yönelik pervasız saldırılar göstermektedir ki barış ve huzur en çok ihtiyaç duyduğumuz gerçeklik. Bu vesileyle 1 Eylül’de Dünya Barış Gününde bir kez daha her türlü adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı kararlı bir şekilde mücadelemiz sürdürülecek” ifadelerine yer verdi.
Doğan, “İnsanlık huzurunun temini için verilen barış mücadelesi barışa en çok ihtiyaç duyulan dönemlerde daha kıymetli. Savaş ve çatışmaların en yoğun olduğu ülke ve toplumlarda barış mücadelesini sürdürmek, barışın sözcülüğünü yapmak, bu talebin zeminini olgunlaştırmak en önemli görevlerden birisi. Barış mücadelesinin toplumsal karşılığının yaratılması, bu talebi ete kemiğe büründürecek imkân ve koşulların oluşturulması için tüm demokrasi yanlıları, hukukçular, insan hakları savunucuları ve barışın ülkeye hâkim olmasını isteyen tüm kesimlerin, ellerinden gelen her şeyi yapmaları halklar adına elzem” şeklinde konuştu. Ali Göksular
