Kayyum uygulamaları ile halkın seçimlere olan inancı ve demokrasiye olan güveni sarsılmak ve halkın sandığa olan ilgisi azaltılmak isteniyor
Türkiye’de halkın iradesi gasp edilmeye devam ediliyor. Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti Belediyeleri’nin ardından DEM Parti’ye ait Tunceli ve CHP’ye ait Ovacık Belediyeleri’ne de kayyım atandı. Kayyım atamalarına toplumun birçok kesiminden tepki geldi.
Demokratik Bölgeler Partisi Meclis Üyesi Avni Binici, ‘’Belediyelere sivil bir darbe yapıldı. Tunceli Belediye Eş Başkanımız Cevdet Konak hakkında, yerel seçimlerde yaptığı bir konuşma üzerinden jet hızıyla iddianame hazırlanıp, yargılama yapılıp ceza veriliyor. Sivil darbeye karşı her türlü tepkimizi ortaya koyacağız’’ dedi.
Kendisini demokrat gören, evrensel insan haklarına saygılı olanlar tepki göstermeli
Binici, ‘’Kurumlarda veya mahkemelerde; ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletin’ yazar. Bu sözden yola çıkarak halkın göstereceği tepki ve etkinlikler tamamen meşrudur. Gayrimeşru yaklaşıma karşı yapılacak sadece Tuncelilerin değil, aynı zamanda kendisini demokrat gören, evrensel insan haklarına saygılı olanların tepki göstermesi gerekiyor’’ diye konuştu.
Ovacık Belediyemize kayyım atama kararı milli irade gaspıdır
Kayyıma sert bir şekilde tepki gösteren CHP Gaziantep Eski İl Başkanı Neşet Uçar, ‘’Ovacık Belediyemize kayyım atama kararı milli irade gaspıdır. Esenyurt Belediyemizin ardından Ovacık’a da kayyım atanırken iktidarın, partimiz belediye başkanları ile Dem Partili belediye başkanlarını görevlerinden uzaklaştırma kararlarını birlikte alması partimize karşı sistematikleşen bir saldırı’’ dedi.
‘İktidar güç kaybettikçe partimizi nüvelerini hain terör örgütü ile iltisak halindeymiş göstererek milletimizin gözünü boyamaya kast ediyor’ diyen Uçar, ‘’Cumhuriyet Halk Partisi Kuva-i Milliyedir. Ankara’dan hain terörist başı Öcalan’a elçi gönderip bebek katili ile yeni bir “barış” sürecinin yollarını arayanların partimize sürmek istediği bu leke milletimizin gözünde tutmaz. Ovacık Belediye Başkanımız Mustafa Sarıgül'ün 2012’de katıldığı bir cenaze töreni, 2022’de dava konusu yapılmış, 2024’te suç sayıldı’’ açıklamasını yaptı.
Uçar, ‘’İki dönemdir halkın oyuyla seçilen bir belediye başkanını, 12 yıl önce katıldığı bir cenaze nedeniyle görevden almanın, gitmekte olan bir iktidarın son çırpınışlarından azade bir hükmü yok. Biz, seçilmiş belediye başkanlarına yönelik tüm saldırılara karşı olduğu gibi, bu hukuksuzluğa da direneceğiz. Kendi menfaatini, Türkiye’nin menfaatinin üzerine koyanlara, bu milleti teslim etmeyeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
Demokrasimizin geleceği açısından kaygı ve kuşku yaratır
Kayyım uygulamasının siyaseti tıkayan demokrasinin gelişimini etkileyen bir uygulama olduğunu dile getiren CHP Gaziantep Eski İl Başkanı Karaca Bozgeyik, ‘’Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarının görevden alınması ve yerine kayyum atanması yerelde demokrasimizi yeşertmez ve büyümesi gereken demokrasimizin çoğulcu, kapsayıcı içeriği yara alır. Demokrasi yerelden başlar. Ancak kayyum uygulaması yerelde kendi belediye başkanını ve belediye meclisini seçen halkı seçimlere şüpheyle bakmasına ve demokratik haklarının kaybolduğu düşüncesine sürükler ki bu demokrasimizin geleceği açısından kaygı ve kuşku yaratır’’ dedi.
Çok hassas günlerden geçiyoruz
Bozgeyik, ‘’Çok hassas günlerden geçiyoruz. Kayyum uygulamaları ile halkın seçimlere olan inancını ve demokrasiye olan güvenini sarsmak halkın sandığa olan ilgisini azaltır. Halkın iradesinin seçimle oluşan görüntüsü bozulur. Anayasal haklarla korunması gereken seçilmiş belediye başkanlığı makamı kayyum uygulaması ile bitirilmemeli. Tunceli ve Ovacık'a kayyum ataması yapılması yedi ay önce yapılan seçimleri yok sayar’’ şeklinde konuştu.
Kabul edilecek bir durum değil
Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bülent Duran, kayyım atamalarının kabul edilemez olduğuna vurgu yaparken, ‘’Kayyım ataması, Anayasa’nın seçme ve seçilme hakkının ihlalidir. OHAL sürecinden kaynaklı olarak belediye mevzuatında yapılan değişiklik sonucunda insanlar yargılanabilir, soruşturulabilir, masumiyet ve lekelenmeme hakkı olan insanları zan altında bırakıp Anayasal hakkın gasp edilmesidir. Kabul edilecek bir durum değil’’ dedi.
Hukuk devletinin en büyük teminatı demokrasi
Hukuk devletinin en büyük teminatının demokrasi olduğunu kaydeden Duran, ‘’Demokrasi ile insanlar iradesini ortaya koyar ve seçme-seçilme hakkından kaynaklı olarak yönetici olurlar. Yargılanıyor olabilmeleri ve yargılanıyor olmalarından kaynaklı hakların bir soruşturmanın varlığı Anayasal hakkın engellenmesine yönelik herhangi bir idari işlem tesis etmeyi gerektirmez. Siyasal iktidarın, ‘Bana ait olmayan tüm tercihler konusunda bu yaptırımı uygulayabilirim’ tehdidini hukuka aykırı icra ettiği bir alan haline geldi. O yüzden bu tehlikeli bir durum. Hukuka aykırılığında en kısa zamanda ortadan kaldırılması lazım’’ çağrısında bulundu.
Kayyım atamalarını ne insani ne demokrasi ne de hukuksal buluyoruz
DEM Parti Antep Eş Başkanı Mehmet Satan, ‘’Kayyım, halkın iradesine el koymak, seçme ve seçilme hakkını yok saymaktır. Dolayısıyla hukuksuz, demokratik olmayan, seçme ve seçilme hakkını kabul etmeyen, ‘Millete saygılıyız, milletin iradesi baş tacımız’ diyenler şimdi tersini yapıyor. Bu durumu kabul etmiyoruz. Bu durumu ne insani ne demokrasi ne de hukuksal buluyoruz. Tüm muhalif partilerin bir araya gelip ortak bir ses vermeye, sesimizi yükseltmeye ve faşizan uygulamalara son vermeye davet ediyoruz’’ açıklamasını yaptı.
RSS