ANASAYFA arrow right Güncel

Şehir hastaneleri rant ve talanın merkezleri oldu

Şehir hastaneleri rant ve talanın merkezleri oldu
YAYINLAMA: 16 Ekim 2023 / 19.53
GÜNCELLEME: 17 Ekim 2023 / 13.08
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi Olağan Genel Kurulu, üyelerin yoğun katılımı ile yapıldı. Şube başkanı ilk toplantıda Yönetim Kurulu Üyeleri arasından seçilecek

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi Eş Başkanı Dr. Ömer Kılınç, “Bir ülkenin sağlık sistemi iyi ise o ülkedeki insanlar sağlıklı olur ve hastaneye gitmeye ihtiyaç duymaz. Bunlar ise hastayı müşteri olarak gördükleri için ne kadar çok hasta o kadar çok para diye bakıyorlar. Şehir hastaneleri bu temelde tam da rant ve talanın merkezleri. Amaç, hasta ve işletme garantisi verilen yandaş müteahhitlerin daha çok zenginleştirilmesi ve buradan gelecek olan rantın paylaşımı” dedi.
Herkes yılda en az 10 defa hastaneye veya aile hekimine gitti

“Her gün sağlık sistemini iyileştirmek hatta çağ atlatmış olmakla övünen bu iktidar, sağlığa zararlı” ifadelerini kullanan Kılınç, “Son 3 yılda ülkedeki sağlık kurumlarına yapılan başvuru sayısı, bunların sisteminin çöktüğünü gösteriyor aslında. 2021 yılında toplam başvuru sayısı 650 milyon, 2022 de 850 milyon olmuş; bu yılsonuna kadar 1 milyarı geçecek. Yani bu rakamlara göre ülkedeki herkes yılda en az 10 defa hastaneye veya aile hekimine gitmiş demek” ifadelerini kullandı.
Performansa dayalı sağlık sistemi çöktü ve artık yönetilemez durumda
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yıllardır var olan yetersiz çalışma koşullarının, yoğun çalışmanın getirdiği iş yükü ve mobbing; Covid 19 pandemisi ve 6 Şubat depremi ile birlikte, daha da arttığına dikkat çeken Kılınç, “Performansa dayalı sağlık sistemi çökmüş bir haldedir ve artık yönetilemez durumda. Pandemi ve deprem gibi olağan dışı durumlar bahane edilerek emekçilerin alın teri görmezden gelinmekte, ülkenin kaynakları yandaşlara, ranta, talana peşkeş çekilmeye devam ediliyor. Yandaşı olana her türlü imkânı sunan iktidar, halka yeterli ve gerekli hizmeti sunmaktan adeta imtina ediyor” açıklamasını yaptı.
Sağlık emekçilerinin çalışma koşulları her geçen gün daha da kötüleşiyor
Sağlık emekçilerinin çalışma koşullarının her geçen gün daha da kötüleştiğini söyleyen Kılınç, “En temel haklarından olan hijyenik ve doyurucu yemek taleplerinde dahi kendilerine kurşun sıkılacak kadar pervasızlaşan bir duruma gelindi. Toplum önüne bilinçli bir şekilde atılan sağlık emekçileri, her gün en az 2 ciddi şiddete maruz kalmakta, bakanlığın çalışanları sözde korumak için oluşturduğu beyaz kod sistemi, izleme ve istatistik tutmaktan başka bir işe yaramıyor. Emekçiyi, artan enflasyon karşısında neredeyse sadece maaşlarının arttırılmasına yönelik hak arama içine sıkıştırarak toplumcu sendikal mücadelenin önünde engel oluşturuyor. Böylelikle yürütemediği ve çökme aşamasında olan sisteminin tartışılmasını da önlemek istiyor” diye konuştu.

 Ülkenin içinde bulunduğu rejim krizi, toplumun tüm kesimlerini etkiliyor
Ülkenin içinde bulunduğu rejim krizin, toplumun tüm kesimlerini etkilediğine dikkat çeken Kılınç, “Yoksullaşmayla açlığa mahkûm edilen geniş halk kesimleri, kamunun tasviyesi, esnek ve kuralsız çalışmanın dayatılması, dinselleşme yoluyla laikliğin yok edilmeye çalışılması ve uygulanan neoliberal ekonomik programlar; her yeri adeta nefes alınamaz bir ortama dönüştürdü. Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşanan ve artarak devam eden bir enflasyon varken ve her geçen gün yeni zam haberleri ile hayat pahalılığı halkın gündemini işgal etmişken her yerden “Geçinemiyoruz” sesleri yükseliyor” açıklamasını yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *