Bu cinayetlerin temel nedeni ucuz iş gücü, güvencesizlik, yoksulluk…
İşçi kenti Antep'te iş cinayetlerine her gün yenileri ekleniyor. 7 Ocak'tan bu yana işçi cinayetlerine ölen işçi sayısı 7'ye yükseldi. Artı Gerçek'e konuşan Dev Yapı İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, "Bu iş artık işçi soykırımına döndü" dedi. Ucuz iş gücü kenti Antep'te iş cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. 7-19 Ocak arasında dört işçinin öldüğü Antep'te, üç işçi daha iş cinayetlerinde öldü. Son üç haftada iş cinayetlerinde ölen işçi sayısı yediye yükseldi.
Devlet cezasızlık zırhıyla koruyor herhangi bir yaptırım uygulamıyor
Antep'te birbiri ardına gelen iş cinayetlerini Artı Gerçek’e değerlendiren Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, "Bu iş artık işçi soykırımına döndü. İşçiler patır patır ölüyor. Ucuz iş gücü, güvencesizlik, yoksulluk bu cinayetlerin temel nedeni. Genel olarak bu iş cinayetleri yüzde yüz önlenebilir olmasına rağmen patronlar bunu maliyet olarak gördüğü için önlem almıyor. Devlet de cezasızlık zırhıyla koruyor, herhangi bir yaptırım uygulamıyor" dedi.
7 işçi can verdi
14 Ocak'ta Şahinbey ilçesi Yeşilkent Mahallesi'ndeki bir inşaatta bekçilik yapan 64 yaşındaki Reşit Kaya, gece geç saatlerde hırsızlık için gelen 4-5 kişilik grup tarafından dövüldü. Hastaneye kaldırılan Kaya, 8 günlük yaşam savaşını kaybetti ve 22 Ocak'ta öldü. 23 Ocak günü, 15 Temmuz Mahallesi'nde parke ustası Muhammet Emin Arı, 9 katlı binanın 7. katında bindiği yük asansöründen düşerek öldü. 21 yaşındaki Arı'nın inşaat firmasında o gün işe başladığı öğrenildi. Aynı gün Nizip ilçesine bağlı Fevzipaşa Mahallesi'ndeki bir inşaatta araca mermer yükleyen 25 yaşındaki Muhammed Durdu Arısever'in başına en üst katta bulunan mini inşaat vinci düştü. Hastaneye kaldırılan Arısever kurtarılamadı.
Devlet herhangi bir denetim yapmıyor
Deprem bölgesinde inşaatlarla birlikte iş cinayetlerinin de arttığına dikkat çeken Karabulut, "Antep de durum böyle. Ciddi anlamda kontrolsüzlük, tedbirsizlik var. Devlet de herhangi bir denetim yapmıyor. Hiçbir önlem alınmıyor. Tamamen patronların insafına, taşeronlara terk edilmiş durumda. Dolayısıyla iş cinayetleri de kaçınılmaz oluyor. Yasa ve yönetmelikler çok açık. İşçi yüksekte çalışıyorsa ağ çekilecek, file koyulacak, kişisel koruyucu donanımı kullandırılacak. Ama bunların hiçbiri yapılmadan işçi köle gibi çalıştırılıyor" diye konuştu.
Üç kuruş para verip, olayın üstünü örtüyorlar
İş ölümlerine karşı herhangi bir ceza veya yaptırım uygulanmadığını dile getiren Karabulut şunları anlattı: "İşverenler 30-40 bin TL kan parasıyla olayların üstünü kapatabiliyor. Zaten yoksul insanlar çalışıyor inşaatlarda. Üç kuruş para verip üstünü örtüyorlar. Devlet de göz yumuyor buna. Cezasızlık, tedbirsizlik var. Bakanlığın o şantiyeleri denetlemesi lazım ama bunların hiçbiri uygulanmıyor. Üretim baskısı, taşeronların daha fazla üretme kaygısı bize iş cinayetleri olarak geri dönüyor."
OSB’ye hastane yapılıyor
İş cinayetleri birbiri ardına gelirken dün (23 Ocak) organize sanayi bölgesinde işçileri ziyaret eden AKP'li Antep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, ellerini, kollarını iş makinelerine kaptıran, her gün ölümle burun buruna gelen işçilere hastane 'müjdesi' verdi. Sağlık Bakanlığı'ndan onay alındığını belirten Şahin, hastanenin iş sağlığı ve güvenliği açısından büyük yarar sağlayacağını söyledi. Hastanenin temeli 28 Nisan 2023'te atılmıştı.
Bu işin az tehlikelisi, çok tehlikelisi kalmadı
İşçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı Zafer Arısoy da İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun sürekli ertelendiğine dikkat çekti. Kanun son olarak 2025 yılına ertelendiğini dile getiren Arısoy şöyle devam etti: "Devlet bunu yaptıktan sonra halk da uymuyor. Türkiye’de 650 bin iş yeri varsa bunun ancak 150-200 bin tanesi kanun kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alabiliyor. Devletin de denetim ve kontrol mekanizması çalışmıyor. Sadece hizmet alan işyerlerine müfettiş yolluyor. Ama hizmet almayanlar sanki ödüllendiriliyor. Oradaki işçi ölümleri belki hiç kayıtlara bile geçmiyor." Tehlikeli iş kollarında 1 işçi dahi çalıştığı takdirde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verilmesinin zorunlu olduğunu hatırlatan Arısoy, şunları söyledi: "6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na göre 50’den az işçi çalıştıran az tehlikeli işyerleri devletin ertelemesinden dolayı hizmet almayabiliyorlar. Tehlikeli ve çok tehlikeli olanlar kesinlikle hizmet almak zorunda. Ama bu işin az tehlikeli çok tehlikelisi kalmadı. Devlet kurumları da dahil bütün işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verilmeli. Yoksa bu işin başka bir çözümü yok."
7 İşçinin ölüm nedenleri
*7 Ocak'ta Şahinbey ilçesi TOKİ şantiyesinde kafasına briket düşen işçi Nevzat Karaaslan kaldırıldığı hastane öldü. 55 yaşındaki Karaaslan, dört çocuk babasıydı.
*14 Ocak'ta Antep 4'üncü Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Köksan fabrikasında çalışan 55 yaşındaki işçi Mehmet Tuvaş, yürüyen konveyör bandına sıkışarak vefat etti.
*15 Ocak'ta MYS Yol Madencilik ve Nakliyat Şirketine bağlı olarak Kadın Doğum Hastanesi inşaatında çalışan, isminin Burak olduğu öğrenilen bir işçi beton karıştırma makinesine düşerek öldü.
*19 Ocak günü ise 5'inci Organize Sanayi Bölgesindeki Selçuk İplik’e bağlı elyaf fabrikasında çalışan işçi Adem Tura pres makinesine sıkışarak öldü.
*14 Ocak'ta Şahinbey ilçesi Yeşilkent Mahallesi'ndeki bir inşaatta bekçilik yapan 64 yaşındaki Reşit Kaya, gece geç saatlerde hırsızlık için gelen 4-5 kişilik grup tarafından dövüldü. Hastaneye kaldırılan Kaya, 8 günlük yaşam savaşını kaybetti ve 22 Ocak'ta öldü.
*23 Ocak günü, 15 Temmuz Mahallesi'nde bir inşaatta parke ustası olarak işe başlayan Muhammet Emin Arı, 9 katlı binanın 7. katında bindiği yük asansöründen düşerek öldü.
*23 Ocak'ta Nizip ilçesine bağlı Fevzipaşa Mahallesi'ndeki bir inşaatta araca mermer yükleyen 25 yaşındaki Muhammed Durdu Arısever'in başına en üst katta bulunan mini inşaat vinci düştü. Hastaneye kaldırılan Arısever kurtarılamadı