“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Genel Başkanımıza cevap vermek yerine Sedat Peker’in iddiaları ile ilgili kendini temize çıkarmak zorunda” ifadelerini kullanan Yıldırım, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Genel Başkanımız için kullandığı ifadeler çok yakışıksız. Ayrıca ‘Gaziantep'teki kaptagoncular’ sözleriyle bir şehri zan altında bırakıyor. Elinde bir belge varsa yargıya intikal ettirir ve gereği yapılır. Hiçbir şekilde bir şehri ve Genel Başkanımızı zan altında bırakacak ifadeler kullanmamalı, kınıyoruz” dedi.
Kentin en önemli problemi pahalılık, geçim sıkıntısı ve işsizlik
Sürekli sahada olduklarını ifade eden Yıldırım, “Saha gezileriyle vatandaşlarımızın dertlerini, sorunlarını ve sıkıntılarını dinlemeye çalışıyoruz, iktidar olduğumuzda yapacağımız projelerden bahsediyoruz. Gaziantep’in en önemli problemi hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı ve işsizlik. Son aylarda piyasalardaki istikrarsızlık, OSB’deki sanayicilerimizi, tüketicilerimizi, tüccarlarımızı ve üreticilerimizi çok olumsuz etkiliyor. Herkes, bugün aldığın bir ürünü yarın aynı fiyata alamadığını söylüyor. Dolayısıyla ne yapacağını kara kara düşünüyor” ifadelerine yer verdi.
Artık zamların durdurulması gerekiyor
Başkan Yıldırım, “Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları gün geçtikçe artıyor. Gelen zamlar karşısında alım gücü düşen vatandaş çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Asgari ücrete yüzde 50 zam ile 4 bin 253 liraya yükseldi, lakin son zamlar yüzde 50 zammı da bitirdi. Dolayısıyla asgari ücretle çalışanlar pahalılığı fazlasıyla hissediyor. Artık zamların durdurulması gerekiyor. Çünkü kendiliğinden durmuyor. Ülkeyi yönetenler, bu zamları durduracak” açıklamasını yaptı.
Fiyatların değişken olması ekonomideki istikrarsızlığı gösteriyor
Fiyatlar değişken olmasının ekonomideki istikrarsızlığı gösterdiğini kaydeden İYİ Parti Gaziantep İl Başkanı Celal Yıldırım, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Son 20 yıldan beri maalesef Türkiye’de günü birlik politikalar ile ülke idare edilmeye çalışılıyor. Ekonomide duvara tosladık. Dünyada bir kriz var ama ülkemizin çok fazla etkilenmesi ekonomideki yapısal bozukluğu gösteriyor. Piyasaya para dağıtıp ya da para çekerek ekonomiyi dengelemeye çalışıyorlar. Bu olmaz. Eğer ekonomide yapısal kalkınma ve gelişmeyi sağlamak istiyorsanız üretimi desteklemek zorundasınız. Üretim desteklendiğinde istihdam da desteklenmiş oluyor. Bu zincirin halkaları gibi tüm sektörleri olumlu etkileyecek ve topyekûn bir kalkınma yaşanacak.” Özer Karınca
