İngiliz Economist dergisi, Akçale olayı ile “kontrol dışına çıkabilecek bir dişe diş olasılığı ortaya çıktığını” belirttiği analizinde iki komşu arasındaki husumette tırmanışın daha geniş müdahale olasılığını artırdığına inanıyor.
“Suriye şimdi Erdoğan’ın en büyük başağrısı” gibi değerlendirmelerde bulunan dergi, anketlerinse, Türklerin çoğunun hükümetin “Şam’daki rejimi değiştirmeye yönelik sonuçsuz girişimlerinden memnun olmadığını gösterdiğini” vurguluyor.
Analizde “Sayın Erdoğan’ın Suriye isyancılarına desteği, Türkiye’nin bölgedeki diğer ilişkilerini karmaşıklaştırdı ve bozdu” yorumu yapılırken bu bağlamda özellikle Türkiye’nin İran ve Irak merkez hükümetiyle bağlarına dikkat çekiliyor. Esad’ın babası Hafız Esad’ın PKK’ye verdiği desteği yeniden başlattığına dikkat çekilirken, Türkiye’nin “tampon bölgesi hevesi”nin, Suriye halkının durumundan duyduğu kaygı kadar Suriye’nin kuzeyinde güç kazanan Kürtlerden korkusundan kaynaklanabileceği savunuluyor.
“Bir Türk-Suriye Savaşı mı?”
ABD’nin büyük gazetelerinden Wall Sreet Journal, “Bir Türk-Suriye Savaşı mı?” başlığıyla yayımladığı yorumda özellikle ABD’nin devreye girmemesine tepki gösteriyor. Barındırdığı onbinlerce mülteciye işaret ederken Türkiye için “Suriye’nin geleceği için verilen savaşta bir iyilik kaynağı” nitelemesi yapan WSJ, “Türkiye aynı zamanda bir NATO müttefiki ve bu, saldırılırsa ABD’yi ona yardım etmeyi mecbur ediyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Suriye saldırısının, Türkiye’ye, bir müdahale durumunda bedelini ödeyeceği yönünde gözdağı vermeyi amaçladığı görüşünde olan gazete, Washington’a şu uyarı yapıyor: “Türkiye’nin önemli bir ordusu var ama ülke, ABD’nin yardımı olmadan Esad’ı devirmek için yeterince güçlü veya siyasi olarak yeterince iddialı değil. Aynı şey Suudi ve Körfez devletleri için geçerli. Hepsi ABD’nin liderliğini bekliyor ancak bu vakada ABD, geriden olsa da liderlik yapmaya istekli değil. Bu yüzden ki ihtilaf yayılıyor ve ABD’nin, her halükarda ve belki daha ağır bir maliyet ödeyerek müdahale etme zorunda kalacağı olasılığını gündeme getiriyor.”
Yanıt orantılı olmalı
Ekonomi gazetesi Financial Times, başyazısında Esad’ın halkıyla “ölümcül savaşı”nın Suriye sınırları ötesine de sıçradığına, Akçakale’ye saldırının anlaşılır biçimde Ankara’dan güçlü bir yanıt tetiklediğine işaret ediyor. Akçakale çatışmasını “vahşi savaşın bölgeye taşımakta olduğu yönündeki en ciddi uyarı” olarak gören gazete, buna karşın “savaşın başlangıcı” olarak görülmemesi gerektiğini düşünüyor. İngiliz gazetesi “Sayın Erdoğan, anlaşılır biçimde sert bir yanıt vermesi yönünde baskı altında olsa da bu orantılı olmalı” dediği başyazısında uluslararası toplum Suriye konusunda “hareketsizlik” içinde olmayı sürdürse de Akçakale saldırısının “hareketsizliğin yanıt olmadığını kanıtladığını” söylüyor.
Türkiye’nin gizli gündemi var
İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Telegraph, uluslararası terörizm uzmanı Con Coughlin’in, Türkiye’yi eleştirdiği makalesine yer verdi. “Türkiye’nin büyük oyununu oynamaya dikkat” başlığını kullanıldığı makalede “Devlet, Esad’ı devirmede bir liderlik rolü alıyor ama gizli bir gündemi var” iddiasında bulunuldu. Akçakale olayında Suriye’nin ilk kurşunu ateşlemesinden tamamen sorumlu tutulabileceğini ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “masum bir taraf” olduğunu iddia edemeyeceğini savunan Coughlin, Türkiye’nin muhaliflere sağladığı desteğe ilişkin dile getirilen iddiaların bazılarına yer verdikten sonra “Kısacası Türkler, Şam’da bir rejim değişikliğini sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor” dedi.
Coughlin, kim sorumlu olursa olsun, Akçakale saldırısının Batılı güçlerin harekete geçmesini sağladığını, NATO’nun, acil toplandığını, örgütün saldırıyı kınayan açıklamasının da Erdoğan’ın “kulaklarına müzik” gibi geleceğini savundu. Yazar NATO’nun Türkiye’yi savunma yönünde fazla ileri gitmektense Erdoğan’ın Şam’da neden bir değişiklik istediği üzerinde düşünmesini istedi. Makalede Erdoğan’ın, Suriye krizinin Müslüman Kardeşler’in zaferiyle sonuçlanmasından mutlu olacağı, böyle bir gelişme durumunda Kuzey Afrika’dan Doğu Akdeniz’e ulaşacak “Sünni yay”ın Batının çıkarlarına aykırı olacağını iddia edildi. Tezkerenin Erdoğan’a “Suriye’yi işgali için yeşil ışık” yaktığını savunan Coughlin, makalesine “NATO liderleri, sadece Türk liderin İslamcı gündemini ilerletmeye yarayacak bir ihtilafa dâhil olmamaya dikkat etmeli” uyarısıyla nokta koydu.AA
Analizde “Sayın Erdoğan’ın Suriye isyancılarına desteği, Türkiye’nin bölgedeki diğer ilişkilerini karmaşıklaştırdı ve bozdu” yorumu yapılırken bu bağlamda özellikle Türkiye’nin İran ve Irak merkez hükümetiyle bağlarına dikkat çekiliyor. Esad’ın babası Hafız Esad’ın PKK’ye verdiği desteği yeniden başlattığına dikkat çekilirken, Türkiye’nin “tampon bölgesi hevesi”nin, Suriye halkının durumundan duyduğu kaygı kadar Suriye’nin kuzeyinde güç kazanan Kürtlerden korkusundan kaynaklanabileceği savunuluyor.
“Bir Türk-Suriye Savaşı mı?”
ABD’nin büyük gazetelerinden Wall Sreet Journal, “Bir Türk-Suriye Savaşı mı?” başlığıyla yayımladığı yorumda özellikle ABD’nin devreye girmemesine tepki gösteriyor. Barındırdığı onbinlerce mülteciye işaret ederken Türkiye için “Suriye’nin geleceği için verilen savaşta bir iyilik kaynağı” nitelemesi yapan WSJ, “Türkiye aynı zamanda bir NATO müttefiki ve bu, saldırılırsa ABD’yi ona yardım etmeyi mecbur ediyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Suriye saldırısının, Türkiye’ye, bir müdahale durumunda bedelini ödeyeceği yönünde gözdağı vermeyi amaçladığı görüşünde olan gazete, Washington’a şu uyarı yapıyor: “Türkiye’nin önemli bir ordusu var ama ülke, ABD’nin yardımı olmadan Esad’ı devirmek için yeterince güçlü veya siyasi olarak yeterince iddialı değil. Aynı şey Suudi ve Körfez devletleri için geçerli. Hepsi ABD’nin liderliğini bekliyor ancak bu vakada ABD, geriden olsa da liderlik yapmaya istekli değil. Bu yüzden ki ihtilaf yayılıyor ve ABD’nin, her halükarda ve belki daha ağır bir maliyet ödeyerek müdahale etme zorunda kalacağı olasılığını gündeme getiriyor.”
Yanıt orantılı olmalı
Ekonomi gazetesi Financial Times, başyazısında Esad’ın halkıyla “ölümcül savaşı”nın Suriye sınırları ötesine de sıçradığına, Akçakale’ye saldırının anlaşılır biçimde Ankara’dan güçlü bir yanıt tetiklediğine işaret ediyor. Akçakale çatışmasını “vahşi savaşın bölgeye taşımakta olduğu yönündeki en ciddi uyarı” olarak gören gazete, buna karşın “savaşın başlangıcı” olarak görülmemesi gerektiğini düşünüyor. İngiliz gazetesi “Sayın Erdoğan, anlaşılır biçimde sert bir yanıt vermesi yönünde baskı altında olsa da bu orantılı olmalı” dediği başyazısında uluslararası toplum Suriye konusunda “hareketsizlik” içinde olmayı sürdürse de Akçakale saldırısının “hareketsizliğin yanıt olmadığını kanıtladığını” söylüyor.
Türkiye’nin gizli gündemi var
İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden Telegraph, uluslararası terörizm uzmanı Con Coughlin’in, Türkiye’yi eleştirdiği makalesine yer verdi. “Türkiye’nin büyük oyununu oynamaya dikkat” başlığını kullanıldığı makalede “Devlet, Esad’ı devirmede bir liderlik rolü alıyor ama gizli bir gündemi var” iddiasında bulunuldu. Akçakale olayında Suriye’nin ilk kurşunu ateşlemesinden tamamen sorumlu tutulabileceğini ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “masum bir taraf” olduğunu iddia edemeyeceğini savunan Coughlin, Türkiye’nin muhaliflere sağladığı desteğe ilişkin dile getirilen iddiaların bazılarına yer verdikten sonra “Kısacası Türkler, Şam’da bir rejim değişikliğini sağlamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor” dedi.
Coughlin, kim sorumlu olursa olsun, Akçakale saldırısının Batılı güçlerin harekete geçmesini sağladığını, NATO’nun, acil toplandığını, örgütün saldırıyı kınayan açıklamasının da Erdoğan’ın “kulaklarına müzik” gibi geleceğini savundu. Yazar NATO’nun Türkiye’yi savunma yönünde fazla ileri gitmektense Erdoğan’ın Şam’da neden bir değişiklik istediği üzerinde düşünmesini istedi. Makalede Erdoğan’ın, Suriye krizinin Müslüman Kardeşler’in zaferiyle sonuçlanmasından mutlu olacağı, böyle bir gelişme durumunda Kuzey Afrika’dan Doğu Akdeniz’e ulaşacak “Sünni yay”ın Batının çıkarlarına aykırı olacağını iddia edildi. Tezkerenin Erdoğan’a “Suriye’yi işgali için yeşil ışık” yaktığını savunan Coughlin, makalesine “NATO liderleri, sadece Türk liderin İslamcı gündemini ilerletmeye yarayacak bir ihtilafa dâhil olmamaya dikkat etmeli” uyarısıyla nokta koydu.AA
RSS