ANASAYFA arrow right Güncel

Taleplerimiz gerçekleşmezse yürüme eylemi yapacağız

Taleplerimiz gerçekleşmezse  yürüme eylemi yapacağız
YAYINLAMA: 04 Temmuz 2024 / 19.16
GÜNCELLEME: 04 Temmuz 2024 / 19.16

Büro Emekçileri Sendikası, tasarruf tedbirleri paketi, yargı eliyle kamu çalışanlarının cebinden alınan kazanımlar, söz verildiği halde hayata geçirilmeyen talepler için ses yükseltti

 

Şube Başkanı Hanifi Borazan, ‘’Bu hafta eylemimiz ise ülke genelinde, bütün şubelerimizce gerçekleştireceğimiz kitlesel basın açıklamalarımız ve taleplerimizi içeren imza kampanyasını başlattık. Belirlediğimiz tarihe kadar bu taleplerimizin gerçekleşmemesi halinde, yürüme eylemi gerçekleştireceğiz. 3600 Ek gösterge talebimizi, 3 milyon 600 bin adım atarak Bolu’dan Ankara’ya yürüyerek tekrar gündeme taşıyacağız’’ dedi.
1. dereceye gelmiş devlet memurlarına 3600 ek gösterge verilmeli
1. dereceye gelmiş devlet memurlarına 3600 ek gösterge ile Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilen toplu sözleşme ikramiyesinin yeniden verilmesi gerektiğini dile getiren Borazan, ‘’Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, fahiş kira artışları ve yaşanılan hayat pahalılığı karşısında devlet memurlarına yapılacak kira yardımı, fazla çalışma ile resmi tatil ve bayram günlerinde yapılan çalışmaların karşılığının ödenmesi ve tasarruf tedbirleri kapsamında iptal edilecek olan servis hizmetinin devamının sağlanmasını talep ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Sinekten yağ çıkarılacaksa bunun kaynağı kamu görevlilerinin hakları olmamalı
Toplu Sözleşme ikramiyesinin, ilk toplu sözleşme yani 2012 yılından itibaren var olan bir hak olduğunu dile getiren Borazan, ‘’Toplu sözleşme ikramiyesinin geri verilmemesi, karşılığı 2024 bütçesinde yer alan 330 TL’nin sendika üyesi her bir kamu görevlisinin cebinden çıkması anlamına geliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından AYM kararının bir fırsat olarak değerlendirilmesi Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin yöneticilerine hiç yakışmadı. Sinekten yağ çıkarılacaksa da bunun yeri ve kaynağı kamu görevlilerinin kazanılmış hakları olmamalı’’ açıklamasını yaptı.

Borazan, ‘’Kamuda yardımcı hizmetler sınıfında yaklaşık olarak 110 bin devlet memuru görev yapıyor. Bunların ekser çoğunluğu, bu hizmet sınıfındaki işlerden daha çok genel idare hizmetleri ve teknik hizmetler sınıfının görev alanına giren işlerde istihdam ediliyor. 657 Sayılı Kanun’un ilk hazırlandığı yıllarda YHS personeli tarafından yapılan işler, halihazırda işçiler eliyle görülüyor. Net olarak tanımlanmamış bu görevlerin farklı statü ve ücret gruplarında yer alan kişiler tarafından yapılması kaçınılmaz çatışmalara ve memnuniyetsizliğe neden oluyor. YHS günümüz gerçekleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak ortadan kaldırılmalı ve bu hizmet sınıfında görev yapan memurlar, eğitim durumları ve görev alanları esas alınarak GİH ya da THS’na geçirilmeli’’ çağrısında bulundu.
En yüksek hali bile emeğin karşılığı olmaktan çok uzak
Bir türlü durdurulamayan hayat pahalılığı, var olan enflasyonist ortam sonucunda oluşan fahiş kira fiyatlarının büyükşehirler ve kıyı kentlerinde kamu görevlilerinin istihdam ve görevde tutulmasını zorlaştırdığını, buralarda görev yapanlarında maaşlarının yarıdan fazlasının ev kirasına gitmesine neden olduğuna dikkat çeken Borazan, ‘’Öncelikle Büyükşehirlerde görev yapan kamu personeline büyükşehir tazminatı getirilmeli, müteakiben benzeri olumsuz ekonomik koşulların görüldüğü diğer illere de devlet memuru aylık katsayısına bağlanarak kira tazminatı getirilmeli. 2024 yılı merkezi yönetim bütçe kanununda kamu görevlilerinin fazla çalışma saat ücreti  10 TL olarak belirlendi. Toplu sözleşme kazanımlarıyla bu tutar 50 TL ye çıkabiliyor. En yüksek hali bile emeğin karşılığı olmaktan çok uzak’’ şeklinde konuştu.
Çalışmalar karşılığında her hangi bir ilave ücret ya da izin verilmiyor
Büro Memur Sen Gaziantep Şube Başkanı Hanifi Borazan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde vardiya usulüyle çalışan 112 acil çağrı merkezi çalışanları, koruma ve güvenlik görevlisi vb. devlet memurlarının resmi tatil, idari izin ve bayram tatillerine denk gelen çalışmaları normal çalışma olarak kabul edilmekte, bu çalışmalar karşılığı her hangi bir ilave ücret ya da izin verilmiyor. Kamu ya da özel sektörde bu işi yapan işçi statüsünde ki kişiler, çalışma mesailerine göre özellikle idari izin, resmi tatil ile dini bayram günlerinde yaptıkları çalışmalar karşılığı, 1, 2 hatta 3 kat zamlı mesai ücreti almakta, devlet memuru ve sözleşmeli olarak bu görevi ifa edenler ise, bu ve benzeri haklardan faydalanamıyor. Kamu görevlisi arkadaşlarımızın da, bu zamanlarda yaptıkları çalışmalar için fazla çalışma olarak değerlendirilip farklı bir fazla çalışma ücreti ya da farklı bir ilave izin verilmek suretiyle çalışmalarının değerlendirilmesi gerekiyor.’’

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *