Kaçak kazıları önlemek için cezalar caydırıcı olmalı
Kaçak kazıları önlemenin yolunun insanları bilgilendirmeden ve cezaların caydırıcı olmasından geçtiğini söyleyen Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, ‘’Kaçak kazıların önüne geçmek çok zor. İnsanlar, kültür varlıklarının korunma yönünde bilinçlendirilirse, arkeolojik alanların define yeri olmadığını anlarlarsa, kültür varlıklarının ülkemiz ve çocuklarımızın geleceği açısından önemi anlatılırsa kaçak kazılar azalır’’ dedi.
Eser kaçakçılığının ülkemizin kanayan bir yarası olduğunu söyleyen Engin, ‘’Eser kaçakçılığı aynı zamanda eserlerin elde edilen kültür varlıklarının tahrip edilmesi anlamına geliyor. Ülkemiz kültür varlıkları açısından çok zengin ama maalesef insan eliyle gerçekleştirilen bilinçli ya da bilinçsiz tahribatta çok hızlı. Özellikle kaçak kazılar neticesinde birçok arkeolojik alanlar geri dönüşümü olmayacak şekilde büyük zararlar görüyor’’ şeklinde konuştu.
Tüm yerleşim alanlarını define merkezi zannediyorlar
Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te kaçak kazılar neticesinde arkeolojik alanların tahribata uğradığını sözlerine ekleyen Engin, ‘’Her arkeolojik alana bir bekçi koymak mümkün olmuyor. İnsanlarda da bir bilinçsizlik var. Tüm yerleşim alanlarını define merkeziymiş gibi zannediyorlar. Hatta kaya mezarları dinamit ile patlatılıyor. Bunun sonucunda hem kültür varlıkları yok ediliyor hem de çıkarılan eserler yurt dışına çıkarılıyor ve yok pahasına satılıyor’’ tespitini yaptı.
Bu gerçekten çok üzücü bir durum
Prof. Dr. Engin, ‘’Dünyanın birçok müzesinde Urartu eserleriyle karşılaşıyoruz. Urartular Doğu Anadolu’da yaşamış. Kaçak kazılar sonucunda çıkarılan bu tarihi eserle yurt dışına kaçırılmış. Bu gerçekten çok üzücü bir durum. Özellikle İlkbahar ayları ile birlikte kaçak kazıların arttığını biliyoruz. Bunu yüzey araştırmalarımızda net olarak görebiliyoruz’’ açıklamasında bulundu.
Kaçak kazılara yönelik cezai yaptırımların arttırılması gerekiyor
Kaçak kazılara yönelik cezai yaptırımların arttırılması gerektiğini vurgulayan Engin, ‘Geçmiş dönemlerde kazma-kürek ile yapılan kaçak kazılar şimdilerde iş makineleri ile yapılıyor. Böyle olunca tahribatın boyutu da giderek büyümeye başladı. Çünkü cezalar çok caydırıcı değil. Kaçak kazı yapan kişi çok az bir ceza alıyor, bu ceza da paraya çevriliyor. Cezaların caydırıcı olması için yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi lazım’’ ifadelerini kullandı.
Madeni arama dedektörlerinin yasaklanması lazım
Madeni arama dedektörlerin kaçak kazılarda çok kullanıldığını sözlerine ekleyen Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, konuşmasını şu kelimelerle devam ettirdi: ‘’Aslında madeni arama dedektörlerinin yasaklanması lazım. Çünkü arkeolojik alanlarda küçük bir metal parçası sinyali alındığında anında orayı tahrip ediyorlar. Bu konuda da gerekli önlemler alınmalı.’’