TBMM Genel Kurulundaki Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde konuşan MHP Gaziantep Milletvekili Muhittin Taşdoğan, sağlıkta şiddetin önlenebilmesi için daire başkanlığı kurulması, taşeron işçilerden sonra Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) personellerinin de kadroya alınması için çalışma başlatılmasını istedi.
MHP Gaziantep Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi A. Muhittin Taşdoğan, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde parti grubu adına söz aldı. Taşdoğan, sağlıkta şiddet vakalarının önüne geçilebilmesi için bakanlık bünyesinde şiddeti önleme daire başkanlığı kurulması önerisinde bulunarak, "Hastanelerimizde şiddet vakalarının ülke gündeminden çıkarılması, şiddetin oluşmadan önce tedbirlerinin alınması, sağlık çalışanların güven ortamında çalışmalarının sağlanması hayati önem arz etmektedir. Önerimiz Bakanlığımız bünyesinde 'Sağlıkta Şiddeti Önleme Daire Başkanlığı' kurulmalıdır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin önlenebilmesi için her türlü hukuki, idari ve sosyal tedbirler etkin bir şekilde uygulanmalıdır" şeklinde konuştu.
Kadro çağrısı
Taşdoğan, HSYS personellerinin de kadroya alınması çağrısında bulunarak, "Sağlık alanında yapılan yatırımlarla, temel sağlık göstergelerinde önemli iyileştirmeler görülmektedir. Hâlâ gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğumuz gerçeği de unutulmamalıdır. Taşeron işçiler hastane içerisinde birtakım hizmetleri yaparken kadroya alındılar fakat hastanelerde bilgi işlem yani Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) personeli bu uygulamanın dışında kaldı" dedi.
"Hastanelerde istihdam arttırılmalı"
Milletvekili Taşdoğan, sağlık sektöründeki birçok üniversite mezununun iş bulamadığını da hatırlatarak, hastanelerde istihdamın arttırılması talebinde bulundu. Taşdoğan, "Yardımcı Hizmetler Personeli (YHS) ise memur unvanı veya yaptığı işe göre veri hizmetleri kontrol unvanı almayı bekliyor. İyi eğitim almış hemşireler, tıbbi sekreterler, paramedikler, anestezi teknikerleri, fizyoterapistler, odyometristler, perfizyonistler, ATT'ler ve daha birçok branş mezunları iş bulamıyorlar. Sağlık hizmetlerinin standardı ve kalitesinin yükseltilmesi için sağlık personeli istihdamı arttırılmalıdır. Hasta memnuniyetleri artmışken, sağlık çalışanlarının memnuniyetlerinin arttırılması için çalışma yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Nadir hastalıklar için milli politika tavsiyesi
Taşdoğan, nadir hastalıklarla ilgili ise milli politika belirlenip geliştirilmesini isteyerek, "Nüfusumuzun yüzde 8'ini etkileyen, 7 bin çeşit olduğu tahmin edilen nadir hastalıklar, hasta ve hasta yakınlarına büyük mağduriyetler yaşatarak ülke ekonomisine de yaklaşık olarak yıllık 2 milyar TL dışa bağımlı bütçe yükü getirmektedir. Nadir hastalıklara yakalanmış hastalarımızın tanı, tedavi yöntemleri ve ilaca erişim takiplerinin yapılabilmesi, işlemlerin ivedi şekilde sonuçlandırılması için bizim önerimiz milli politikaların belirlenip geliştirilmesi uygundur. Bu sebeple Cumhurbaşkanlığımız veya Bakanlığımız çatısı altında ve diğer bakanlıklarla işbirliği ve uyum içinde çalışacak, bağımsız bir yapı ile yönetilecek Türkiye Ulusal Nadir Hastalıklar Ofisinin kurulması önemli bir ihtiyacı giderecektir. Bu ofis aynı zamanda ülkemizdeki kanser hastalarının ve nadir hastalıklar ilaç ihtiyacını karşılayabilecek, biyoteknolojik ilaç ve biyobenzer ilaç üretimini yapabilecek bir sektöre kavuşması için önemli bir rol üstlenmelidir" dedi.
MHP Gaziantep Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi A. Muhittin Taşdoğan, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde parti grubu adına söz aldı. Taşdoğan, sağlıkta şiddet vakalarının önüne geçilebilmesi için bakanlık bünyesinde şiddeti önleme daire başkanlığı kurulması önerisinde bulunarak, "Hastanelerimizde şiddet vakalarının ülke gündeminden çıkarılması, şiddetin oluşmadan önce tedbirlerinin alınması, sağlık çalışanların güven ortamında çalışmalarının sağlanması hayati önem arz etmektedir. Önerimiz Bakanlığımız bünyesinde 'Sağlıkta Şiddeti Önleme Daire Başkanlığı' kurulmalıdır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin önlenebilmesi için her türlü hukuki, idari ve sosyal tedbirler etkin bir şekilde uygulanmalıdır" şeklinde konuştu.
Kadro çağrısı
Taşdoğan, HSYS personellerinin de kadroya alınması çağrısında bulunarak, "Sağlık alanında yapılan yatırımlarla, temel sağlık göstergelerinde önemli iyileştirmeler görülmektedir. Hâlâ gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğumuz gerçeği de unutulmamalıdır. Taşeron işçiler hastane içerisinde birtakım hizmetleri yaparken kadroya alındılar fakat hastanelerde bilgi işlem yani Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) personeli bu uygulamanın dışında kaldı" dedi.
"Hastanelerde istihdam arttırılmalı"
Milletvekili Taşdoğan, sağlık sektöründeki birçok üniversite mezununun iş bulamadığını da hatırlatarak, hastanelerde istihdamın arttırılması talebinde bulundu. Taşdoğan, "Yardımcı Hizmetler Personeli (YHS) ise memur unvanı veya yaptığı işe göre veri hizmetleri kontrol unvanı almayı bekliyor. İyi eğitim almış hemşireler, tıbbi sekreterler, paramedikler, anestezi teknikerleri, fizyoterapistler, odyometristler, perfizyonistler, ATT'ler ve daha birçok branş mezunları iş bulamıyorlar. Sağlık hizmetlerinin standardı ve kalitesinin yükseltilmesi için sağlık personeli istihdamı arttırılmalıdır. Hasta memnuniyetleri artmışken, sağlık çalışanlarının memnuniyetlerinin arttırılması için çalışma yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Nadir hastalıklar için milli politika tavsiyesi
Taşdoğan, nadir hastalıklarla ilgili ise milli politika belirlenip geliştirilmesini isteyerek, "Nüfusumuzun yüzde 8'ini etkileyen, 7 bin çeşit olduğu tahmin edilen nadir hastalıklar, hasta ve hasta yakınlarına büyük mağduriyetler yaşatarak ülke ekonomisine de yaklaşık olarak yıllık 2 milyar TL dışa bağımlı bütçe yükü getirmektedir. Nadir hastalıklara yakalanmış hastalarımızın tanı, tedavi yöntemleri ve ilaca erişim takiplerinin yapılabilmesi, işlemlerin ivedi şekilde sonuçlandırılması için bizim önerimiz milli politikaların belirlenip geliştirilmesi uygundur. Bu sebeple Cumhurbaşkanlığımız veya Bakanlığımız çatısı altında ve diğer bakanlıklarla işbirliği ve uyum içinde çalışacak, bağımsız bir yapı ile yönetilecek Türkiye Ulusal Nadir Hastalıklar Ofisinin kurulması önemli bir ihtiyacı giderecektir. Bu ofis aynı zamanda ülkemizdeki kanser hastalarının ve nadir hastalıklar ilaç ihtiyacını karşılayabilecek, biyoteknolojik ilaç ve biyobenzer ilaç üretimini yapabilecek bir sektöre kavuşması için önemli bir rol üstlenmelidir" dedi.