ANASAYFA arrow right Güncel

Tekçi ve cinsiyetçi müfredat ile ayrımcılık derinleşiyor

Tekçi ve cinsiyetçi müfredat  ile ayrımcılık derinleşiyor
YAYINLAMA: 17 Haziran 2025 / 18.45
GÜNCELLEME: 17 Haziran 2025 / 18.45

Eğitim Sen Gaziantep Şube Kadın Meclisi, kız çocuklarının okullaşma oranında artış sağlanmadığına dikkat çekti

Eğitim Sen Gaziantep Şube Kadın Sekreteri Gül Fidan Özpolat, ‘’Müfredat ve ders kitapları içerikleri ayrımcı, toplumsal cinsiyetçilikten arındırılmalı. Çünkü tekçi ve cinsiyetçi müfredat ile ayrımcılık derinleşmekte, çocukların ataerkil rol kalıpları ile yetiştirilmesine hizmet ediyor. Tüm bunlar cinsel istismarın ve toplumsal cinsi yete dayalı ayrımcılığın önünü açıyor’’ şeklinde konuştu.
Laik, bilimsel, demokratik, cinsiyet eşitlikçi eğitimden uzaklaşılıyor
‘Siyasi iktidarlar kendi ideolojik bakış açısına ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme hedefini en öne koymaktadırlar’ diyen Özpolat, ‘’Toplumun anlayışını, değer yargılarını ve yaşam  biçimini kendi ideolojik hedefine göre planlamaktadırlar. Bu anlayışın yarattığı sonuç kadınları, kız çocuklarını eğitim sisteminden ve toplumdan dışlıyor; kadının yok sayıldığı yaşamı dayatıyor. Bugüne kadar eğitim sistemindeki cinsiyet eşitsizliğine dair gerçekçi çözümler üretilmediği gibi laik, bilimsel, demokratik, cinsiyet eşitlikçi eğitimden uzaklaşılıyor’’ dedi.
Eğitim müfredatı sorgulayan bireyler yetiştirmeyi hedeflemeli
Özpolat, ‘’Milli Eğitim Bakanlığı eğitimdeki her türden eşitsizliği ve özellikle toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dur demek istiyorsa, eğitimin en önemli aracı olan ders kitaplarıyla aile yaşamını kutsayan ve kadını bu denklemde yok sayan politikaları kaldırmalı. Eğitim müfredatı eleştirel düşünceyi öncelemeli, sorgulayan bireyler yetiştirmeyi hedeflemeli, kız çocuklarına ve kadınlara dayatılan yaşam biçimi eğitim müfredatından çıkarılmalı’’ tespitini yaptı.
Toplumsal cinsiyet eşitliğini eşitlik mücadesinin temel başlıklarından biri olarak görmeliyiz
Çocukların eğitimi sırasında kullanılan her türlü materyalin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından incelenmesi ve bu materyallerin ayrımcı öğelerden arındırılması, toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin tüm kademelerde zorunlu olarak okutulmasının elzem olduğunu sözlerine ekleyen Özpolat, ‘’Demokratik değerleri benimseyen dünyanın her ülkesinde okul öncesi eğitimden itibaren toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi kesintisiz uygulandığı unutulmamalı. Ülkemizdeki ders kitaplarından okulda kurulan sosyal ilişkilere ve öğrencilere benimsetilen toplumsal rollere dek uzanan eşitsizlik biçimleri ile mücadele etmek hepimizin görevi. Toplumsal cinsiyet eşitliğini eşitlik mücadelelerinin temel başlıklarından biri olarak görmeliyiz’’ açıklamasını yaptı.
Kadın-erkek eşitliğini üreten, geleneksel cinsiyet rollerini mutlaklaştıran bakış açısının dayatılmasına dur demeliyiz
UNESCO, Avrupa Konseyi ve birçok uluslararası kurum, eğitim sistemlerinin toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alması gerektiğini vurguladığını söyleyen Özpolat, ‘’Toplumsal cinsiyet eşitliği adaletin tesis edildiği, insan haklarının esas alındığı, eşit, özgür ve demokratik toplumun temel taşı. Bilimsel ve niteliksel gerçeklerden uzak, kadın-erkek eşitliğini üreten, geleneksel cinsiyet rollerini mutlaklaştıran bakış açısının dayatılmasına dur demeliyiz. Çocuk istismarlarına, kadına ve çocuğa yönelik şiddete, kadın cinayetlerine karşı duracaksak eğitimde, ailede, hukukta, basın ve yayında, siyasette toplumsal cinsiyet eşitliği temalı anlayış öne çıkarılmalı’’ değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *