Toplumda kısırlığın giderek arttığını ifade eden SEV Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Hasan İyiköşker, “Kısırlık toplumda giderek artan bir problem olmaya devam etmektedir. Önceden bu oran yüzde 10 iken şu anda yüzde 20-25’lere çıkmaktadır. Bunun sebebi çok farklı olmakla beraber beslenmeden tutunda çalışma koşullarına kadar birçok neden kısırlığı etkilemektedir” dedi.
“Tedavi uzun zaman almakta”
Kısırlığı, bir yıllık evli çiftin hiç korunma olmamasına rağmen hastanın gebe kalamaması olarak açıklayan İyikosker,Tanısı konan hastanın sebeplerini araştırmak için testlere başlıyoruz. Bunlar hormonal testler eşi ile ilgili sperm parametreleri. Hastanın gerekirse rahim filmi vb gibi birtakım testlerle tanıya gitme yönüne gidiyoruz ve bunların hepsi hastanede yapılabilmektedir Tabi zor bir süreç olan bu tedavi uzun zaman almakta. Öncelikle doğal basit yöntemlerle tedavi başlayıp daha sonra yardımcı tedavilerle örneğin aşılama veya tüp bebek tedavisiyle devam etmektedir” şeklinde konuştu.
Kısır hastaların yüzde 30 ile 35’i ilk üç
beş aylık tedaviden sonra gebe kalıyor
Kısır olan hastaların yaklaşık yüzde 30 ile 35’inin ilk üç beş aylık tedaviden sonra gebe kaldığını ifade eden İyikosker, “Gebe kalamayan hastalarımızda belli bir aralıktan sonra yeniden tedavi başlamaktadır. Ciddi sağlık problemleri olanlar da tüp bebek merkezlerinde tedaviye yönlendirilmektedir. Ayrıca hastanemizde jinekolojik problemlerle ilgili tanı ve tedavi de yapılabilmektedir. Özellikle adet düzensizliği, yumurtalık kistleri, rahim urları gibi birçok sağlık sorunu tıbbi usullere göre takip edilmektedir. Bunun yanında 45-55 yaş arası olan hasta grubunda menopozla ilgili sorunlar da olmakta ve bu durumun tetkik ve tedavileri yapılıp ilaç tedavileri yapılmaktadır. Onkoloji merkezimiz olmadığından bu tip hastaları ilgili merkeze sevk edip gerekli tedavileri almasını öneriyoruz” diye konuştu.
Hastane de Onkoloji dışındaki
tüm ameliyatlar yapılabiliyor
SEV Amerikan Hastanesi’nde Onkoloji dışındaki tüm ameliyatların yapılabildiğine dikkat çeken İyikosker, “Bu da zaten çevreye yeterli bir hizmet sağlayacaktır. Yoğun bakım, servis, Radyoloji ve diğer laboratuvar hizmetleri de yeterli bir alt yapıya sahip olan hastanede verilmektedir” ifadesini kullandı
Kadın gebeliğini evde
basit bir test ile anlayabilir
“Bir kadın gebeliğini fark ettiği zaman evde basit bir test ile anlayabilir ve en yakın zamanda bir kadın doğum hekimine başvurması gerekir” diyen SEV Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Hasan İyikosker, konuşmasına şöyle devam etti: “Gebeliğin klinik olarak tanı konması hastanın daha önceki gebelik öyküsü geçirmiş olduğu ameliyatlar, riskleri varsa bunların tespit edilmesi bunlara uygun tedavilerin planlanması ve düzenli olarak takip edilmesi gerekecektir. Çünkü gebelik bir yolculuk gibidir, yolda başınıza ne geleceğini bilemezsiniz ve öngörülerle bazı tedbirler alınabilir. Bunun için mutlaka bir kadın doğum kliniğinde bir gebenin takip edilmesi zorunludur. Belirli testler belirli aylarda yapıldıktan sonra düzenli kontroller eşliğinde hastalar sağlıklı bir gebelik geçireceklerdir. Tüm gebelerin beslenmeden tutun egzersize kadar dikkat etmesi gereken birçok nokta vardır.”
Hamile kadınlarda sigara, alkol ve
madde bağımlılarıyla karşılaşıyoruz
Hamile kadınlarda sigara, alkol ve madde bağımlılarıyla karşılaştıklarının altını çizen İyikosker, “Bunlar günümüzün ciddi sıkıntılarını oluşturmaktadır. Bunun dışında özellikle ilaç kullanımı toplumda biraz sıkıntılı devam ediyor. Hastalar ilaç kullanımını pek sevmiyorlar. Özellikle kansızlık günümüzde belki en büyük sorunlardan bir tanesidir ve vitamin eksikliğine bağlı anemiler ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bunlar Sağlık Ocakları da dahil birçok kurumlarda hekim tarafından hastalara tedavisi verilmekte, reçete edilmekte ama hastaların hemen hemen yarısında bu ilacın kullanımı düzenli olmadığından ciddi kansızlık ve buna bağlı problemler doğum hekimi olarak bizleri zorlamaktadır. Ayrıca hastalarımızın kafasında çok yemek yersem daha sağlıklı bir çocuk olur anlayışı vardır, ama bu tamamen yanlış bir düşüncedir. Hastalarımızın gebelik boyunca aylık alacağı kilo 1 ile 1,5 kg arası olmalıdır. Yani bir gebenin gebelik döneminde alacağı toplam ideal kilo 12 ile 15 kilo arası değişmektedir. Fazla kilolar hem hastalarda bazı problemlere yol açar. Örneğin yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi bazı sağlık problemlerini tetiklemekte. Doğumla ilgili süreci zorlaştırmakta, doğumun şeklini ve gidişatını da etkilemektedir. Bu yüzden ideal kilo ile başlayıp ideal kiloların alımını devam ettirerek, gebelerin daha rahat bir gebelik dönemi yaşamaları gerekir. Gebelik döneminde testlerin zamanında yapılması önlenebilecek bazı hastalıkların tanısına yardımcı olmakta ve bu durumun hastaya anlatılıp bunlarla ilgili önlem ve tedavinin verilmesi akabinde ilgili merkezlere gönderilmesi gerekecektir” şeklinde açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
“Tedavi uzun zaman almakta”
Kısırlığı, bir yıllık evli çiftin hiç korunma olmamasına rağmen hastanın gebe kalamaması olarak açıklayan İyikosker,Tanısı konan hastanın sebeplerini araştırmak için testlere başlıyoruz. Bunlar hormonal testler eşi ile ilgili sperm parametreleri. Hastanın gerekirse rahim filmi vb gibi birtakım testlerle tanıya gitme yönüne gidiyoruz ve bunların hepsi hastanede yapılabilmektedir Tabi zor bir süreç olan bu tedavi uzun zaman almakta. Öncelikle doğal basit yöntemlerle tedavi başlayıp daha sonra yardımcı tedavilerle örneğin aşılama veya tüp bebek tedavisiyle devam etmektedir” şeklinde konuştu.
Kısır hastaların yüzde 30 ile 35’i ilk üç
beş aylık tedaviden sonra gebe kalıyor
Kısır olan hastaların yaklaşık yüzde 30 ile 35’inin ilk üç beş aylık tedaviden sonra gebe kaldığını ifade eden İyikosker, “Gebe kalamayan hastalarımızda belli bir aralıktan sonra yeniden tedavi başlamaktadır. Ciddi sağlık problemleri olanlar da tüp bebek merkezlerinde tedaviye yönlendirilmektedir. Ayrıca hastanemizde jinekolojik problemlerle ilgili tanı ve tedavi de yapılabilmektedir. Özellikle adet düzensizliği, yumurtalık kistleri, rahim urları gibi birçok sağlık sorunu tıbbi usullere göre takip edilmektedir. Bunun yanında 45-55 yaş arası olan hasta grubunda menopozla ilgili sorunlar da olmakta ve bu durumun tetkik ve tedavileri yapılıp ilaç tedavileri yapılmaktadır. Onkoloji merkezimiz olmadığından bu tip hastaları ilgili merkeze sevk edip gerekli tedavileri almasını öneriyoruz” diye konuştu.
Hastane de Onkoloji dışındaki
tüm ameliyatlar yapılabiliyor
SEV Amerikan Hastanesi’nde Onkoloji dışındaki tüm ameliyatların yapılabildiğine dikkat çeken İyikosker, “Bu da zaten çevreye yeterli bir hizmet sağlayacaktır. Yoğun bakım, servis, Radyoloji ve diğer laboratuvar hizmetleri de yeterli bir alt yapıya sahip olan hastanede verilmektedir” ifadesini kullandı
Kadın gebeliğini evde
basit bir test ile anlayabilir
“Bir kadın gebeliğini fark ettiği zaman evde basit bir test ile anlayabilir ve en yakın zamanda bir kadın doğum hekimine başvurması gerekir” diyen SEV Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Hasan İyikosker, konuşmasına şöyle devam etti: “Gebeliğin klinik olarak tanı konması hastanın daha önceki gebelik öyküsü geçirmiş olduğu ameliyatlar, riskleri varsa bunların tespit edilmesi bunlara uygun tedavilerin planlanması ve düzenli olarak takip edilmesi gerekecektir. Çünkü gebelik bir yolculuk gibidir, yolda başınıza ne geleceğini bilemezsiniz ve öngörülerle bazı tedbirler alınabilir. Bunun için mutlaka bir kadın doğum kliniğinde bir gebenin takip edilmesi zorunludur. Belirli testler belirli aylarda yapıldıktan sonra düzenli kontroller eşliğinde hastalar sağlıklı bir gebelik geçireceklerdir. Tüm gebelerin beslenmeden tutun egzersize kadar dikkat etmesi gereken birçok nokta vardır.”
Hamile kadınlarda sigara, alkol ve
madde bağımlılarıyla karşılaşıyoruz
Hamile kadınlarda sigara, alkol ve madde bağımlılarıyla karşılaştıklarının altını çizen İyikosker, “Bunlar günümüzün ciddi sıkıntılarını oluşturmaktadır. Bunun dışında özellikle ilaç kullanımı toplumda biraz sıkıntılı devam ediyor. Hastalar ilaç kullanımını pek sevmiyorlar. Özellikle kansızlık günümüzde belki en büyük sorunlardan bir tanesidir ve vitamin eksikliğine bağlı anemiler ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bunlar Sağlık Ocakları da dahil birçok kurumlarda hekim tarafından hastalara tedavisi verilmekte, reçete edilmekte ama hastaların hemen hemen yarısında bu ilacın kullanımı düzenli olmadığından ciddi kansızlık ve buna bağlı problemler doğum hekimi olarak bizleri zorlamaktadır. Ayrıca hastalarımızın kafasında çok yemek yersem daha sağlıklı bir çocuk olur anlayışı vardır, ama bu tamamen yanlış bir düşüncedir. Hastalarımızın gebelik boyunca aylık alacağı kilo 1 ile 1,5 kg arası olmalıdır. Yani bir gebenin gebelik döneminde alacağı toplam ideal kilo 12 ile 15 kilo arası değişmektedir. Fazla kilolar hem hastalarda bazı problemlere yol açar. Örneğin yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi bazı sağlık problemlerini tetiklemekte. Doğumla ilgili süreci zorlaştırmakta, doğumun şeklini ve gidişatını da etkilemektedir. Bu yüzden ideal kilo ile başlayıp ideal kiloların alımını devam ettirerek, gebelerin daha rahat bir gebelik dönemi yaşamaları gerekir. Gebelik döneminde testlerin zamanında yapılması önlenebilecek bazı hastalıkların tanısına yardımcı olmakta ve bu durumun hastaya anlatılıp bunlarla ilgili önlem ve tedavinin verilmesi akabinde ilgili merkezlere gönderilmesi gerekecektir” şeklinde açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş