ANASAYFA arrow right Güncel

Türkiye, yakın gelecekte ciddi su sorunları ile karşı karşıya kalacak

Türkiye, yakın gelecekte ciddi su sorunları ile karşı karşıya kalacak
YAYINLAMA: 21 Mart 2022 / 21.26
GÜNCELLEME: 21 Mart 2022 / 21.26
Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Tevfik Uygur, Dünya Su günü açıklamasında Su havzalarının, beslenme alanlarının, sanayi ve kentsel yerleşim bölgeleri haline getirildiğini ifade etti

2030 yılında Türkiye’nin pek çok bölgesinde orta ve yüksek seviyelerde su sıkıntısı yaşanacağına dikkat çeken Uygur, “Türkiye, yakın gelecekte ciddi su sorunları ile karşılaşmaya aday bir ülke” uyarısında bulundu.

Su havzaları, sanayi ve kentsel yerleşim bölgeleri haline getirildi

Uygur, “Su havzalarının tarıma açılması çok miktarda kimyasal gübre ve kimyasalın bu sulara karışmasına yol açmış, içme ve kullanma suyu elde etmek üzere arıtılarak kullanılan ham su kalitesi düşmüştür. Az miktarda kalan kullanılabilecek nitelikteki akarsularımız ise enerji üretimi adına talana açılmış, neredeyse yok edildi” açıklamasını yaptı.

İl Temsilcisi Uygur, “Tatlı su kaynaklarının 20’si gibi büyük miktarda su kullanılan sanayi sektöründe önemli ölçüde su tasarrufu sağlanabilmesi için ileri teknolojilerle beraber atık su kullanımı yaygınlaştırılmalı. Ülkemizde tatlı su kaynaklarının yüzde 70 gibi büyük kısmının kullanıldığı tarım alanlarımızda aşırı sulama sebebiyle tuzlanma ve çoraklaşma yaşanmasına karşı, tarımsal faaliyetlerde toprağın jeolojik yapısına uygun sulama yöntemi seçilmeli, çiftçi sulama konusunda etkin bir şekilde eğitilmeli” dedi.

Yüzey ve yeraltı su kirliliğine neden olan unsurlar önlenmeli

Uygur, “Kentleşme, sanayileşme ve tarım politikaları yeniden gözden geçirilerek yüzey ve yeraltı suyu kirliliğine neden olan unsurlar önlenmeli, yeraltı suyu akiferleri ve beslenme havzalarının üzerinde veya kenarında yer alan yerleşim birimlerinin planlanması süreçlerinde bu akiferlerin korunmasına özel önem verilmeli, bu alanlar planlama süreçlerinin dışına çıkarılmalı.  Başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, kentlerimizin su temin işleri ile sorumlu Genel Müdürlükleri tesisat hizmetleri yapan birimler olmaktan çıkarılmalı, yeniden yapılandırılarak kentlerin su temin stratejilerini oluşturan, bu stratejilerin gerçekleştirilmesi konusunda çalışmalar yürüten birimler haline dönüştürülmeli” ifadelerine yer verdi.

Su, ticari bir meta haline getirilmek isteniyor

Sınırlı olan su kaynaklarının, hızlı ve çarpık kentleşme, nüfus artışı, endüstriyel faaliyetlerinin doğurduğu çok çeşitli katı ve sıvı atıklar, katı atık depolama yerlerinin yeraltı suyu rezervuarlarının beslenme alanlarında seçilmesi, su havzalarının imar planlarına açılması, tarım alanlarında bilinçsiz gübre ve tarım ilacı kullanılmasının yerüstü ve yeraltı suyu kalitesini ciddi olarak tehdit ettiğini ve su kaynaklarını hızla kirlettiğini vurgulayan Uygur, “Bütün bu olumsuzlukların yanında sularımız diğer bir önemli tehdidin altında. Ulusal ve uluslararası sermayenin uzun zamandır Türkiye’de suyu ticarileştirme ve piyasalaştırma amacında olduğu biliniyor. Geldiğimiz noktada, su politikaları küresel sermaye tarafından belirlenmekte; kıtlık, kuraklık ve su krizi gerekçelendirmeleri ile su yönetimi, uluslararası kuruluşlar ve çokuluslu su şirketlerine teslim edilmekte, su yaşamsal doğal bir hak olmaktan çıkarılıp, ticari bir meta haline getirilmek isteniyor” tespitinde bulundu.

Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Tevfik Uygur, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İlimiz içerisinde yeraltı su potansiyelinin azalmasından ötürü arsa niteliği taşıyan arazilerde DSİ 20. Bölge müdürlüğü tarafından su sondajı yapılması yasaklandı. Son günlerde oluşan yağışlar her ne kadar yüzümüzü güldürse de kullandığımız yeraltı suyu rezervi milyonlarca yılın birikimi olup birkaç yıl oluşacak yağışlarla rezerv tamamlanmaz. Tarih boyunca insanların ve uygarlıkların gelişiminin en önemli unsurlarının başında gelen tatlı suların araştırılması, entegre su yönetimi anlayışıyla kullanılması, ticari bir mal olarak görülmeden kamusal bir miras olarak geleceğe korunarak bırakılması yaşamsal bir öneme sahip.” Adem Kesenek

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *