Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, ‘Tarımsal Öğretimin 174. Yıldönümü’ dolayısıyla 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda tören düzenledi
Törende konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Abdülkadir Deniz, Türkiye'nin geleceğinin tarıma ve tarıma dayalı sanayinin gelişmesine bağlı olduğunu ifade ederken, tarım sektörünün toplumumuzun temel beslenme gereksinimlerini karşılayan, ülke genelinde istihdam yaratan, sanayiye hammadde sağlayan, ihracat ürünleri ile ülkemize döviz getiren, milli ekonomimizin temel sektörlerin başında geldiğini söyledi.
Dünyada gıda fiyatlarındaki
artışın birçok nedeni bulunuyor
Tarımı, doğanın kendiliğinden verdiğinin daha fazlasını elde etmek isteyen insanoğlunun, bilgisini ve emeğini kullanarak doğayla uzlaşması olarak değerlendiren Deniz, “Son yıllarda, tarım ve gıda ürünlerinin fiyatlarında yaşanan dalgalanma ve yüksek oranlı artışlar özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin öncelikli konularından biri haline gelmiş, toplumsal huzursuzluklara kadar varan gelişmeler, bazı ülkeleri gıda fiyatlarındaki artışı sınırlamak üzere ciddi önlemler almaya zorlamıştır. Dünya'da gıda fiyatlarındaki artışın birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlar kısaca, küresel ısınma ve bunun getirdiği kuraklığa bağlı olarak ürün arzında yaşanan sorunlar, bio yakıtların üretiminin desteklenmesine bağlı olarak gıda dışı ürün talebi, gelişmekte olan piyasalara sahip ülkelerde hızlı büyümeden kaynaklanan refah artışı ve bunun getirdiği et ve süt talep artışı ve dolayısıyla yem bitkilerine olan talebin artması, mali piyasalarda mal borsalarına giren sermayenin yarattığı spekülatif etkiler ve ihracatçı ülkelerin ticareti kısıtlayıcı tedbirler uygulamaları sayılabilecektir” diye açıklama yaptı.
Yasal düzenlemelerin uygulaması
bir an önce yapılmalı
Başkan Deniz, ülke hayvancılığının geliştirilmesinde çözülmesi gereken en önemli sorunlardan birinin kaliteli, ucuz ve bol kaba yem ihtiyacının düzenli karşılanması olduğunu kaydederken, hayvancılık işletmelerinin kaliteli kaba yem gereksinimini karşılamak için çayır-meraların ıslahı, yem bitkisi üretim alanlarının artırılması, ucuz ve alternatif diğer kaba yem kaynaklarının hayvansal üretime kazandırılması ve kaliteli kaba yem üretim tekniklerinin üreticilere aktarılması gerektiğini vurguladı: “Ülkemizde miras hukukundan kaynaklanan tarım arazilerinin ve işletmelerinin bölünmesinin önlenmesi için yasal düzenlemelerin uygulaması bir an önce yapılmalıdır. Ülkemizin onaylanmış ve tüm kamuoyuna duyurulmuş arazi kullanım planlaması bulunmamaktadır. Tarım alanlarının ve diğer sanayi ve yerleşim gibi tarım dışı kullanım alanlarının belirlenerek bir an önce kamuoyuna duyurulması ve bu plana bağlı kalınarak yatırımların ve yerleşimlerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu çok geç kalınmış bir plandır. Bu planın hayata geçmesi için önemli projeler geliştirilmektedir. Bu nedenle bu planlamada görev alacak ve proje üretecek önemli miktarda ziraat mühendisine ihtiyaç vardır. Bu konu üzerinde hassasiyetle durulmasında fayda vardır” değerlendirmesinde bulundu.
10 bin ziraat mühendisine
daha ihtiyaç var
Ziraat Mühendisliği mesleğinin önemine anlatan Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Abdülkadir Deniz, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Ülkemizde ziraat mühendisleri şu anda aktif olarak kamuda ve özel sektörde görev yapmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer Bakanlıklarda çeşitli görev ve mevkilerde görev yapmaktadırlar. İnsanın olduğu her alanda, kısaca kamuda ve özel sektörün her alanında ziraat mühendisleri görev yapmaktadır. Ancak ülkemizde ziraat mühendislerinin yapacağı oldukça fazla görev ve sorumlulukları vardır. Bu nedenle yeni istihdam edilmesi gereken en az 10 bin ziraat mühendisine daha ihtiyaç bulunmaktadır. Tarım sektörünü yönetecek olanlarda nitelik ve niceliği belirlerken, önümüzdeki on yıllarda nüfus artış hızı, tarım alanlarının azalışı, gıda güvencesi ve kaliteye yönelme gibi etkenler göz önüne alınarak Ziraat Fakültesi sayısı, alınacak ve mezun edilecek öğrenci sayısı buna göre dikkate alınmalıdır.” Leyla Adın
Törende konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Abdülkadir Deniz, Türkiye'nin geleceğinin tarıma ve tarıma dayalı sanayinin gelişmesine bağlı olduğunu ifade ederken, tarım sektörünün toplumumuzun temel beslenme gereksinimlerini karşılayan, ülke genelinde istihdam yaratan, sanayiye hammadde sağlayan, ihracat ürünleri ile ülkemize döviz getiren, milli ekonomimizin temel sektörlerin başında geldiğini söyledi.
Dünyada gıda fiyatlarındaki
artışın birçok nedeni bulunuyor
Tarımı, doğanın kendiliğinden verdiğinin daha fazlasını elde etmek isteyen insanoğlunun, bilgisini ve emeğini kullanarak doğayla uzlaşması olarak değerlendiren Deniz, “Son yıllarda, tarım ve gıda ürünlerinin fiyatlarında yaşanan dalgalanma ve yüksek oranlı artışlar özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin öncelikli konularından biri haline gelmiş, toplumsal huzursuzluklara kadar varan gelişmeler, bazı ülkeleri gıda fiyatlarındaki artışı sınırlamak üzere ciddi önlemler almaya zorlamıştır. Dünya'da gıda fiyatlarındaki artışın birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlar kısaca, küresel ısınma ve bunun getirdiği kuraklığa bağlı olarak ürün arzında yaşanan sorunlar, bio yakıtların üretiminin desteklenmesine bağlı olarak gıda dışı ürün talebi, gelişmekte olan piyasalara sahip ülkelerde hızlı büyümeden kaynaklanan refah artışı ve bunun getirdiği et ve süt talep artışı ve dolayısıyla yem bitkilerine olan talebin artması, mali piyasalarda mal borsalarına giren sermayenin yarattığı spekülatif etkiler ve ihracatçı ülkelerin ticareti kısıtlayıcı tedbirler uygulamaları sayılabilecektir” diye açıklama yaptı.
Yasal düzenlemelerin uygulaması
bir an önce yapılmalı
Başkan Deniz, ülke hayvancılığının geliştirilmesinde çözülmesi gereken en önemli sorunlardan birinin kaliteli, ucuz ve bol kaba yem ihtiyacının düzenli karşılanması olduğunu kaydederken, hayvancılık işletmelerinin kaliteli kaba yem gereksinimini karşılamak için çayır-meraların ıslahı, yem bitkisi üretim alanlarının artırılması, ucuz ve alternatif diğer kaba yem kaynaklarının hayvansal üretime kazandırılması ve kaliteli kaba yem üretim tekniklerinin üreticilere aktarılması gerektiğini vurguladı: “Ülkemizde miras hukukundan kaynaklanan tarım arazilerinin ve işletmelerinin bölünmesinin önlenmesi için yasal düzenlemelerin uygulaması bir an önce yapılmalıdır. Ülkemizin onaylanmış ve tüm kamuoyuna duyurulmuş arazi kullanım planlaması bulunmamaktadır. Tarım alanlarının ve diğer sanayi ve yerleşim gibi tarım dışı kullanım alanlarının belirlenerek bir an önce kamuoyuna duyurulması ve bu plana bağlı kalınarak yatırımların ve yerleşimlerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu çok geç kalınmış bir plandır. Bu planın hayata geçmesi için önemli projeler geliştirilmektedir. Bu nedenle bu planlamada görev alacak ve proje üretecek önemli miktarda ziraat mühendisine ihtiyaç vardır. Bu konu üzerinde hassasiyetle durulmasında fayda vardır” değerlendirmesinde bulundu.
10 bin ziraat mühendisine
daha ihtiyaç var
Ziraat Mühendisliği mesleğinin önemine anlatan Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Abdülkadir Deniz, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Ülkemizde ziraat mühendisleri şu anda aktif olarak kamuda ve özel sektörde görev yapmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer Bakanlıklarda çeşitli görev ve mevkilerde görev yapmaktadırlar. İnsanın olduğu her alanda, kısaca kamuda ve özel sektörün her alanında ziraat mühendisleri görev yapmaktadır. Ancak ülkemizde ziraat mühendislerinin yapacağı oldukça fazla görev ve sorumlulukları vardır. Bu nedenle yeni istihdam edilmesi gereken en az 10 bin ziraat mühendisine daha ihtiyaç bulunmaktadır. Tarım sektörünü yönetecek olanlarda nitelik ve niceliği belirlerken, önümüzdeki on yıllarda nüfus artış hızı, tarım alanlarının azalışı, gıda güvencesi ve kaliteye yönelme gibi etkenler göz önüne alınarak Ziraat Fakültesi sayısı, alınacak ve mezun edilecek öğrenci sayısı buna göre dikkate alınmalıdır.” Leyla Adın