Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Erdoğan, “15 yılda çıkaramadığınız şiddet yasası nedeniyle sağlıkta şiddetin artık toplum tarafından kanıksandı. Ülkenin dört bir yanında sağlıkta şiddetin aynı hızda devam ediyor. Bu ülkenin hasta garantili hastanelere değil, hayatını garanti altına alabildiğimiz hekimlere ihtiyacı var” dedi.
Aile hekimliği nasıl can çekişiyor
‘Sağlık Bakanı’na bu ülkede sağlık sisteminin temeli olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin, Aile hekimliğinin nasıl can çekiştiğini anlatmak istiyoruz’ diyen Erdoğan, “Ceza yönetmeliği ile yıl sonunda sözleşmesi feshedilen, yıl boyu sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalan, aynı kamu binasında çalışan güvenlik görevlisinden daha az hak ediş alan, her gün başka bir ülkede insanca hekimlik yapmakla vatanını terk etmek arasında kalan hekimlerin sesini duyuracağız” diye konuşma yaptı.
Giderlerimiz ortalama yüzde 100 ila yüzde 800 arttı
Erdoğan, “Koruyucu sağlık hizmetleri ile ilgili sağlıkta gelişmişlik ölçütlerini tüm Avrupa ülkeleri arasında da en kısa sürede en yüksek ivmede yükselten, ancak tüm bu ülkeler arasında geliri en hızlı azalan hekimler olarak derdimizi anlatacağız. Kaderine terkedilmiş, özel binalarda çalışan aile hekimlerinin 3 kat kira artışları neticesinde mahkeme kararı ile 10 yıldır hizmet verdikleri binadan tahliyeleri konuşacağız. ASM gider ödemelerinde bir yılda sadece yüzde 41 zam yapılmışken, elektrik, su, akaryakıt, doğalgaz kömür, kırtasiye, tıbbi sarf gibi giderlerimizin ortalama yüzde 100 ila yüzde 800 arttı” tespitinde bulundu.
Bizim işimiz tedavi etmek, insanların hasta olmasını engellemek
Geçen yıl 6 aylık sürede 100’e yakın hekimin sözleşmesinin il sağlık müdürlüklerince bakanlığın da bilgisi dahilinde keyfekeder feshedilmeye çalışıldığını vurgulayan Erdoğan, “Sizin asıl alanınız inşaat olabilir, müteahhitlik olabilir. Ancak biz hekimiz. Bizim işimiz tedavi etmek, insanların hasta olmasını engellemek. Bir yazı çıkartıp kamu binalarında çalışan aile hekimlerinin sırtına tavanarasının kiremitinden kanalizasyona kadar sorumluluk verdiniz. Kendiniz oturduğunuz lüks lojmanlarınızı bırakınız boyatmayı, çöp poşetini bile almaktan aciz iken Aile hekimleri binayı nasıl boyatmalı diye yazı çıkardınız. Yanılgınız hep aynı. Bir binayı sağlık tesisi haline getiren şey tuğlasının, sıvasının kalitesi değil içindeki hekimin kalitesidir. Dilimizi bile konuşamayan yabancı uyruklu meslektaşlarımıza teslim ettiğiniz yeni boyanmış binalardaki hizmet kalitesinin çok da yüksek olmadığını da hatırlatıyoruz” değerlendirmesini yaptı. Adem Kesenek
