Gaziantep’te Kilis karası üzümünün hasadına başlandığını, diğer çeşitlere ise yakın zamanda başlanacağını ifade eden Çolak, üzümün kilogramının 6 liranın altında olmaması gerektiğini vurguladı. “Girdi maliyetleri göz önüne alındığında üzümün fiyatı 6 lira olmalı. Çünkü bu fiyatın altında satılan üzüm çiftçiyi kurtarmaz, çiftçi hiçbir şekilde para kazanamaz ve üretime devam edemez” dedi.
“Böyle olunca da elimizde olan 150 bin dekar alan önümüzdeki yıl yarı yarıya düşecek. Devletin çiftçiye sahip çıkıp acilen üretim amaçlı destek paketleri açıklanıp çiftçinin hesabına yatırılması gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Gaziantep’te dikili bir bağ kalmayacak
Çolak, üzüm üreticilerini 3-5 tüccarına eline mahkûm etmeyin çağrısı yaptı. “Diğer ürünlerde olduğu gibi üzümde de çiftçinin sahibi yok. Çiftçi 3-5 tüccarın eline düşmüş. Çiftçi 1-2 hafta içinde üzümünü mutlaka hasat etmek zorunda. Zaten, kurusu da para etmiyor. Dolayısıyla çiftçinin mecburen üzümü satacağını düşünen tüccarlar böyle 2,30 lira komik rakamlar açıklamış. Üreticide üzümü kesmeyiz, tarlada kalsın diyor. Bir ekmek 4 lira olmuş iken üzümün kilogramı 2,3 lira. Hangi markette 2-3 liraya üzüm var? Tüketici 10 liradan aşağı üzüm alamıyor. O nedenle çiftçiye sahip çıkılması lazım. Yoksa Gaziantep’te dikili bir bağ kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Tekel fabrikası kapandıktan sonra bağların yüzde 70’ı söküldü
Çolak, ‘Tekel fabrikası kapandıktan sonra dikili bağların yüzde 70’ı sökülmek zorunda kaldı. Şu anda şehrimizde 150 bin dekarlık alanda yıllık ortalama 100-115 bin ton civarında üzüm rekoltesi elde ediliyor. Çiftçi yetiştirdiği üzümü satacak yer bulamıyor. Daha önce üzüm yetiştiren çiftçi tekel fabrikasına götürüp günün piyasasına göre satabiliyordu ama şimdi üzüm alan bir yer yok. Sadece 3-4 tüccar üzüm alıyor ve onlar da istediği fiyatı veriyor. Aldığımız duyuma göre bu tüccarlar ‘Çiftçi mecburen bana gelecek’ diye 2,30 liradan alım fiyatı açıklamış. Bu fiyatlar çiftçilerimizi gerçekten derinden üzdü” şeklinde konuştu.
Milletvekilleri üreticinin sesini duymalı
Çiftçinin 2,30 lira mazot, gübre ve işçilik maliyetleri dahi çıkaramayacağını kaydeden Çolak, “Üzüm üreticisi bu fiyata üzüm satarsa 2-3 ay sonra kepçeyi götürüp bağını sökmek zorunda kalacak. Devletin bir an üzüm alımı yapması lazım. Gerçekten bağcılık zor şartlarda yetiştiriliyor. Mazot, gübre, ilaç, budama, isçilik çok arttı. Girdi maliyetleri bu kadar yüksek iken, birçok girdi maliyetleri yüzde 200-300 artarken çiftçinin ürünü neden yükselmiyor? Milletvekilleri üreticinin sesini duymalı, sorunlarını dinlemeli, mecliste dile getirmeli” diye konuştu.
Fırat’ın suyu Gaziantep’e çevrilmeli
Kuraklığın giderek arttığını belirten Şahinbey Ziraat Odası Başkanı Ali Çolak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her yıl bir önceki yıldan daha kurak geçiyor. Fıstık, zeytin, badem, bağ hububata göre biraz daha kuraklığa dayanıklılık gösterebiliyordu lakin her yıl kurak olunca bu ürünler de kuraklığa dayanamaz hale geldi. Şu an kuraklık nedeniyle üzüm, fıstık ve zeytin bahçelerinde çok fazla verim kaybı yaşanıyor. Şahinbey bölgesinde 55 bin hektar alan arazi var ama bu arazinin sadece yüzde 12’i sulanabiliyor. Vakit kaybedilmeksizin Fırat’ın suyunun yönünü önce Gaziantep’e çevirerek sulumu tarıma geçmemiz artık şart oldu. Aksi takdirde kuraklık devam ettiğinde fıstık ağaçları da kuruyacak, zeytin de kuruyacak, üzüm bağları da kuruyacak. Devlet destek vermediği takdirde, sulu tarıma geçilmediğinde bu yıl üretilen ürünleri 3 yıl sonra bulamayabiliriz.” Ali Göksular
RSS