“Yerel Yönetimler Seçilmiş ve Atanmış Kamu Görevlilerinin Etik Farkındalığının Arttırılması için Teknik Destek Projesi” Gaziantep’ten başladı
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan, her şikayetin değerlendirildiğini ve gereğinin yapıldığını belirtirken, “Yerel yönetimler hakkında en çok imar değişiklikleri, işe alım tercihleri ve ihaleler konusunda şikayet geliyor” dedi.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen “Yerel Yönetimler Seçilmiş ve Atanmış Kamu Görevlilerinin Etik Farkındalığının Arttırılması için Teknik Destek Projesi” yerelde seçilmiş yada atanmış kamu görevlilerinin etik farkındalığının artırılması, etik davranış kurallarının oluşturulması ve yolsuzluğun önlenmesine yönelik çalışmalara katkı sunmak için Ocak ayında hayata geçti.
Ülke çapında çalıştaylar düzenleniyor
Proje kapsamında yerel yönetimlerde il özel idareleri ve belediyeler tarafından sunulan hizmet alanlarında etik davranış kodlarının oluşturulması amacıyla ülke çapında çalıştaylar düzenleniyor. Çalıştaya; Valilikler, Belediyeler, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, STK’lar ve mesleki kuruluşların temsilcileri katılıyor. İlki Gaziantep’te yapılan çalıştay Erzurum, Trabzon, Antalya, Diyarbakır, İzmir ve Ankara’da devam edecek.
Vatandaşın yüzde 55’i
Etik Kurulu’nu hiç duymamış
Düzenlenen basın toplantısında konuşan Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan, her şikayetin değerlendirildiğini ve gereğinin yapıldığını belirtirken, “Vatandaşın yüzde 55’i Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nu hiç duymamışken, yüzde 80’i ise çalışmalarımızdan habersiz. Yüzde 58’i yaptığımız çalışmaları biliyor, ama memnuniyet az” dedi.
Vatandaşın yüzde 70’i
yerel yöneticilerden nezaket bekliyor
“Yaptırdığımız anketlere göre insanlar, yerel yönetimlerden beklediği ilgiyi görememekten şikayetçi” ifadelerini kullanan Toptan, “Yerel yöneticilerden ne bekliyorsunuz sorusuna yüzde 70’i nezaket beklediğini ifade ediyor. Yerel yönetim icraatlarında yanlışlık görürseniz şikayet eder misiniz? sorusuna yüzde 90’ı etmem diyor. Neden şikayet etmiyorsunuz denildiğinde önemsemediklerini söylüyorlar. Belediye Başkanları belediye bütçesinden aldığı altını gelini veya damada versin mi? sorusuna Yüzde 95’i hayır diyor. Belediye Başkanları, belediyede yakınlarına görev versin mi sorusuna yüzde 92’i hayır diyor. Belediye Başkanları bir konuda karar verirken, konunun muhataplarıyla istişare yapsın mı sorusuna yüzde 79’u hiç önemsemiyor. Valiliklerin denetim yapmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 90. Merkezi yönetimlerin denetim yapmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 78. Yüzde 40’lık bir kesiminin etik dışı davranışlar önlenebilir demesi ümit vericidir. Vatandaşımızın hakkı olan şikayet etme hakkını kullanmasını sağlamalıyız” şeklinde açıklamada bulundu.
Gelen dosyaların önce uzman kişiler tarafından incelendiğini kaydeden Toptan, “Bazen suçlayıcı ihbarlar geliyor. İhbarı ciddi bulursak, ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderiyoruz. Çünkü ceza verme yetkimiz yok. Fakat etik ihlal kararı verirsek, kararı kişinin ilgili bakanına ve Cumhurbaşkanı’na gönderiyoruz” değerlendirmesi yaptı.
Yolsuzluk algısında
iyi bir noktada değiliz
Yolsuzluk algısında iyi bir noktada olmadığımız tespitini yapan Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan, konuşmasına şöyle devam etti: “Yolsuzluk nasıl önlenir diye soru sorulduğunda vatandaşın büyük çoğunluğu eğitim ile düzeleceğini belirtiyor. İki boyutlu çalışma yapıyoruz. Kendi eğitim mekanizmamız var. Bundan sonraki dönemde eğitime daha çok ağırlık vereceğiz.”
Yaptırımlar sadece para hapis cezası ile olmaz
itibar kaybı denen bir şey var
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkan Vekili Selçuk Hondu, “Kişi etik ihlali yapmışsa, Resmi Gazete’de yayınlanıyordu, ama iptal edildi. Halkta bu kurum faydasız verdiği kararlar etkili olmuyor şeklinde bir görüş var. Ancak bu durum böyle değil. Yaptırımlar sadece para hapis cezası ile olmaz. İtibar kaybı denen bir şey vardır. O bakımdan kişi hakkında etik kararı verildiğinde bakanlık tarafından tenzili rütbe yapılıyor” şeklinde ifadeler kullandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin DE, ekonomik kalkınmanın tek başına insanları mutlu etmediğini belirterek, ekonomik kalkınmaya milli ve manevi değerlerle destek verilecek yeni bir sistemin kurulması gerektiğini söyledi.
"Etik kurallar üzerinde durulması gerekir"
Şahin, etik kurallara dikkat çekerek, "Yerel yönetimde etik kurulu, hesaba çekilmeden kendi kendimizi hesaba çekmeliyiz konu başlığını oluşturur. 40 dakika ilerimizde koca bir kargaşa var, gözyaşı ve kan var. Ekonomik kalkınmanın tek başına insanı mutlu etmediği, milli ve manevi kalkınmayla topyekûn bir seferberlik gerektiren bir dönemi yaşıyoruz. Dünya sürdürülebilir kalkınmadan söz ediyor. Ancak dünyanın insani ve vicdani bakışını ne kadar eksik olduğunu görüyoruz. Çevresel kalkınmanın ekonomik kalkınmayla entegre edilmediği zaman ekolojiyi bozuyoruz. Yöneticilerin insani bakış açısını geliştirmesi gerekmektedir, çok önemli bir sınavdan geçiyoruz. Manevi değerleri ne kadar özümsüyoruz, ne kadar geleceğe taşıyoruz, ne kadar kurumsallaştırıyoruz. Bu noktada etik kurallar üzerinde durulması gerektiğine inanıyorum. Akıllı şehirler noktasında çok başarılıyız, ancak cumhurbaşkanımızın manifestosunda hesap verilebilirlilik, katılımcılık, dürüstlük, şeffaflık gibi değerler en az teknik değerler kadar önemlidir. Konfiçyüs, ‘Ülkenizi cezalarla yönetebilirsiniz, bunda başarılı da olabilirsiniz insanları cezayla yola da getirebilirsiniz, ama utanma ve şeref duygusu sağlayabilmeniz için mutlaka erdem ve etik değerlerle ülkeyi yönetebilirsiniz’ der. Ülkeyi, erdem ve etik değerlerle yönetirseniz insanlar, iyilik ve doğruluğu bulmaya çalışır" dedi.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan, her şikayetin değerlendirildiğini ve gereğinin yapıldığını belirtirken, “Yerel yönetimler hakkında en çok imar değişiklikleri, işe alım tercihleri ve ihaleler konusunda şikayet geliyor” dedi.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen “Yerel Yönetimler Seçilmiş ve Atanmış Kamu Görevlilerinin Etik Farkındalığının Arttırılması için Teknik Destek Projesi” yerelde seçilmiş yada atanmış kamu görevlilerinin etik farkındalığının artırılması, etik davranış kurallarının oluşturulması ve yolsuzluğun önlenmesine yönelik çalışmalara katkı sunmak için Ocak ayında hayata geçti.
Ülke çapında çalıştaylar düzenleniyor
Proje kapsamında yerel yönetimlerde il özel idareleri ve belediyeler tarafından sunulan hizmet alanlarında etik davranış kodlarının oluşturulması amacıyla ülke çapında çalıştaylar düzenleniyor. Çalıştaya; Valilikler, Belediyeler, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, STK’lar ve mesleki kuruluşların temsilcileri katılıyor. İlki Gaziantep’te yapılan çalıştay Erzurum, Trabzon, Antalya, Diyarbakır, İzmir ve Ankara’da devam edecek.
Vatandaşın yüzde 55’i
Etik Kurulu’nu hiç duymamış
Düzenlenen basın toplantısında konuşan Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan, her şikayetin değerlendirildiğini ve gereğinin yapıldığını belirtirken, “Vatandaşın yüzde 55’i Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nu hiç duymamışken, yüzde 80’i ise çalışmalarımızdan habersiz. Yüzde 58’i yaptığımız çalışmaları biliyor, ama memnuniyet az” dedi.
Vatandaşın yüzde 70’i
yerel yöneticilerden nezaket bekliyor
“Yaptırdığımız anketlere göre insanlar, yerel yönetimlerden beklediği ilgiyi görememekten şikayetçi” ifadelerini kullanan Toptan, “Yerel yöneticilerden ne bekliyorsunuz sorusuna yüzde 70’i nezaket beklediğini ifade ediyor. Yerel yönetim icraatlarında yanlışlık görürseniz şikayet eder misiniz? sorusuna yüzde 90’ı etmem diyor. Neden şikayet etmiyorsunuz denildiğinde önemsemediklerini söylüyorlar. Belediye Başkanları belediye bütçesinden aldığı altını gelini veya damada versin mi? sorusuna Yüzde 95’i hayır diyor. Belediye Başkanları, belediyede yakınlarına görev versin mi sorusuna yüzde 92’i hayır diyor. Belediye Başkanları bir konuda karar verirken, konunun muhataplarıyla istişare yapsın mı sorusuna yüzde 79’u hiç önemsemiyor. Valiliklerin denetim yapmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 90. Merkezi yönetimlerin denetim yapmadığını söyleyenlerin oranı yüzde 78. Yüzde 40’lık bir kesiminin etik dışı davranışlar önlenebilir demesi ümit vericidir. Vatandaşımızın hakkı olan şikayet etme hakkını kullanmasını sağlamalıyız” şeklinde açıklamada bulundu.
Gelen dosyaların önce uzman kişiler tarafından incelendiğini kaydeden Toptan, “Bazen suçlayıcı ihbarlar geliyor. İhbarı ciddi bulursak, ilgili Cumhuriyet Savcılığına gönderiyoruz. Çünkü ceza verme yetkimiz yok. Fakat etik ihlal kararı verirsek, kararı kişinin ilgili bakanına ve Cumhurbaşkanı’na gönderiyoruz” değerlendirmesi yaptı.
Yolsuzluk algısında
iyi bir noktada değiliz
Yolsuzluk algısında iyi bir noktada olmadığımız tespitini yapan Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan, konuşmasına şöyle devam etti: “Yolsuzluk nasıl önlenir diye soru sorulduğunda vatandaşın büyük çoğunluğu eğitim ile düzeleceğini belirtiyor. İki boyutlu çalışma yapıyoruz. Kendi eğitim mekanizmamız var. Bundan sonraki dönemde eğitime daha çok ağırlık vereceğiz.”
Yaptırımlar sadece para hapis cezası ile olmaz
itibar kaybı denen bir şey var
Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkan Vekili Selçuk Hondu, “Kişi etik ihlali yapmışsa, Resmi Gazete’de yayınlanıyordu, ama iptal edildi. Halkta bu kurum faydasız verdiği kararlar etkili olmuyor şeklinde bir görüş var. Ancak bu durum böyle değil. Yaptırımlar sadece para hapis cezası ile olmaz. İtibar kaybı denen bir şey vardır. O bakımdan kişi hakkında etik kararı verildiğinde bakanlık tarafından tenzili rütbe yapılıyor” şeklinde ifadeler kullandı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin DE, ekonomik kalkınmanın tek başına insanları mutlu etmediğini belirterek, ekonomik kalkınmaya milli ve manevi değerlerle destek verilecek yeni bir sistemin kurulması gerektiğini söyledi.
"Etik kurallar üzerinde durulması gerekir"
Şahin, etik kurallara dikkat çekerek, "Yerel yönetimde etik kurulu, hesaba çekilmeden kendi kendimizi hesaba çekmeliyiz konu başlığını oluşturur. 40 dakika ilerimizde koca bir kargaşa var, gözyaşı ve kan var. Ekonomik kalkınmanın tek başına insanı mutlu etmediği, milli ve manevi kalkınmayla topyekûn bir seferberlik gerektiren bir dönemi yaşıyoruz. Dünya sürdürülebilir kalkınmadan söz ediyor. Ancak dünyanın insani ve vicdani bakışını ne kadar eksik olduğunu görüyoruz. Çevresel kalkınmanın ekonomik kalkınmayla entegre edilmediği zaman ekolojiyi bozuyoruz. Yöneticilerin insani bakış açısını geliştirmesi gerekmektedir, çok önemli bir sınavdan geçiyoruz. Manevi değerleri ne kadar özümsüyoruz, ne kadar geleceğe taşıyoruz, ne kadar kurumsallaştırıyoruz. Bu noktada etik kurallar üzerinde durulması gerektiğine inanıyorum. Akıllı şehirler noktasında çok başarılıyız, ancak cumhurbaşkanımızın manifestosunda hesap verilebilirlilik, katılımcılık, dürüstlük, şeffaflık gibi değerler en az teknik değerler kadar önemlidir. Konfiçyüs, ‘Ülkenizi cezalarla yönetebilirsiniz, bunda başarılı da olabilirsiniz insanları cezayla yola da getirebilirsiniz, ama utanma ve şeref duygusu sağlayabilmeniz için mutlaka erdem ve etik değerlerle ülkeyi yönetebilirsiniz’ der. Ülkeyi, erdem ve etik değerlerle yönetirseniz insanlar, iyilik ve doğruluğu bulmaya çalışır" dedi.