Hizmet-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı ve Hak-İş Konfederasyonu Gaziantep İl Başkanı Halil İbrahim Tanrıöver, çalışanların sorunlarını Sabah’a anlattı
Çalışanların ücretleri üzerinde ağır vergi yükü olduğunu ve bu konunun çalışanlar lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Tanrıöver, “Hem AB ülkelerindeki hem de ülkemizdeki vergi uygulamalarını karşılaştırdık. 2007'de yaklaşık 15 asgari ücret tutarı yüzde 20'lik vergi dilimine girerdi. Geçen yıl 7 asgari ücret tutarı yüzde 20'lik vergi dilimine girdi. Aradan geçen yıllarda vergi dilimlerinin çalışanlar aleyhine nasıl değiştiğini bu somut bir şekilde gösteriyor” diye konuştu.
Tanrıöver, “Almanya ile Türkiye'yi kıyasladık. Orada mümkün olduğu kadar aile, çocuk ve medeni durumun vergilendirmede doğrudan etkili olduğunu ve bunun da işçiler lehine düzenlendiğini gördük. Çalışanların asgari ücret tutarındaki gelirlerinin vergi dışında bırakılmasını ve ikinci vergi dilimine geçiş miktarı olarak da ortalama işçi ücretinin bir yıllık tutarının belirlenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Asgari ücret, ücretlerin minimum
düzeyini belirleme aracıdır
Tanrıöver, asgari ücretin çalışanların asgari yaşam standardının ve gelir dağılımının önemli bir unsuru olduğunu kaydederken, 2020 yılı için net 2 bin 324,70 TL olarak belirlenen asgari ücretin çalışanların beklentileri ve asgari yaşam standardını karşılamaktan uzak olduğunu söyledi. “Hükümet ve işveren kesiminin tartışmalı olsa bile enflasyonun üzerinde bir asgari ücrette buluşmuş olmasını önemli buluyoruz. Ancak belirlenen rakamın çalışanların beklentileri ve asgari yaşam standardını karşılamaktan uzak olduğu da bir gerçektir. Asgari ücret, ücretlerin minimum düzeyini belirleme aracıdır. Ancak ülkemizde uygulanan asgari ücret, bir standart oluşturmaktan uzak bulunmaktadır” dedi.
Asgari ücret Asgari Geçim İndirimi
(AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalı
“Açlık ve yoksulluk araştırmalarında ortaya çıkan rakamlar dikkate alındığında yapılan artışın asgari ücretli bir ailenin yaşam şartlarının ne kadar zor olduğunu ortaya koymaktadır” diyen Başkan Tanrıöver, “HAK-İŞ olarak, çalışanların yaklaşık yüzde 45’ini doğrudan ilgilendiren ve Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi anlamına geldiğini düşündüğümüz asgari ücret konusunda iş birliği yapılması gereken konuların başında görüyoruz. İşçi kesimini temsilen Komisyonda yer alan TÜRK-İŞ’ in HAK-İŞ ve DİSK’in görüşlerini de alarak yeni bir süreç başlatmasını ve işçi kesiminin tek ses olarak hareket etmesini çok önemsedik ve katkı verdik. 2020 yılı için geçerli olacak asgari ücret konusunda üç işçi konfederasyonu ortak açıklamada bulunarak, asgari ücretin ilkesel kriterlerini ve insan onuruna yaraşır bir seviyede belirlenmesi için talebimizi ilettik. Ancak gelinen noktada, taleplerimizin tam olarak karşılanmadığını görüyoruz. HAK-İŞ olarak, asgari ücretin belirlenmesinde sadece tek bir çalışanın dikkate alınmasından vazgeçilmesi, çalışanın ailesi ile birlikte ele alınması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır. Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır. Açıklanan rakam, bu yıl konfederasyonlar tarafından başlatılan sürecin gelecek yıl daha erken başlatılması, kapsamlı ve etkin çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Yeni dönemde işçilerin beklentilerinin tam olarak karşılandığı bir asgari ücret hayırlı olacaktır” şeklinde açıklama yaptı.
Bu süreçte üyelerimizin
birçok sorunları ve hak kayıpları oldu
Çalışma hayatında ki sorunları anlatan Tanrıöver, “Yıllardır taşeron şirketlerde çağdaş köle gibi çalıştırılan cefakâr emekçilerin yaşadıkları haksızlıklara dur demek, onların en doğal hakları olan kadro haklarına kavuşmak adına başlattığımız büyük mücadele sonucu Bir milyona yakın emekçi kamuda kadrolu işçi hakkına kavuştular. Ancak özlük hakları, TİS’ler, sosyal hakları konusunda bir geçiş dönemi süreci başladı. Bu süreçte üyelerimizin birçok sorunları ve hak kayıpları oldu. Özellikle Belediye şirket çalışanlarının 52 günlük ilave tediyeden yararlanamaması ve 4-D statüsüne geçmeden önce yüzdelik farklar alan işçilerimizin geçiş sonrası bu farklarını alamaması kanayan yaramızdır” değerlendirmesinde bulundu.
Sendika olarak elimizden gelenin
en iyisini yapmaya çalışıyoruz
Hizmet-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı ve Hak-İş Konfederasyonu Gaziantep İl Başkanı Halil İbrahim Tanrıöver, konuşmasına şöyle devam etti: “Göreve geldiğimizde Hizmet-İş Sendikamızın 5 bin 200 üyesi varken, şimdi ise 11 bin üye sayısına ulaştık. Üye sayımızın artmasından çok mutluyuz. Şu anda sözleşme dönemlerindeyiz. Çalışanların, kazanmış oldukları hakları korumak ve artırmak, yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyoruz. Sendika olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.” Hüseyin Karataş
Çalışanların ücretleri üzerinde ağır vergi yükü olduğunu ve bu konunun çalışanlar lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getiren Tanrıöver, “Hem AB ülkelerindeki hem de ülkemizdeki vergi uygulamalarını karşılaştırdık. 2007'de yaklaşık 15 asgari ücret tutarı yüzde 20'lik vergi dilimine girerdi. Geçen yıl 7 asgari ücret tutarı yüzde 20'lik vergi dilimine girdi. Aradan geçen yıllarda vergi dilimlerinin çalışanlar aleyhine nasıl değiştiğini bu somut bir şekilde gösteriyor” diye konuştu.
Tanrıöver, “Almanya ile Türkiye'yi kıyasladık. Orada mümkün olduğu kadar aile, çocuk ve medeni durumun vergilendirmede doğrudan etkili olduğunu ve bunun da işçiler lehine düzenlendiğini gördük. Çalışanların asgari ücret tutarındaki gelirlerinin vergi dışında bırakılmasını ve ikinci vergi dilimine geçiş miktarı olarak da ortalama işçi ücretinin bir yıllık tutarının belirlenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Asgari ücret, ücretlerin minimum
düzeyini belirleme aracıdır
Tanrıöver, asgari ücretin çalışanların asgari yaşam standardının ve gelir dağılımının önemli bir unsuru olduğunu kaydederken, 2020 yılı için net 2 bin 324,70 TL olarak belirlenen asgari ücretin çalışanların beklentileri ve asgari yaşam standardını karşılamaktan uzak olduğunu söyledi. “Hükümet ve işveren kesiminin tartışmalı olsa bile enflasyonun üzerinde bir asgari ücrette buluşmuş olmasını önemli buluyoruz. Ancak belirlenen rakamın çalışanların beklentileri ve asgari yaşam standardını karşılamaktan uzak olduğu da bir gerçektir. Asgari ücret, ücretlerin minimum düzeyini belirleme aracıdır. Ancak ülkemizde uygulanan asgari ücret, bir standart oluşturmaktan uzak bulunmaktadır” dedi.
Asgari ücret Asgari Geçim İndirimi
(AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalı
“Açlık ve yoksulluk araştırmalarında ortaya çıkan rakamlar dikkate alındığında yapılan artışın asgari ücretli bir ailenin yaşam şartlarının ne kadar zor olduğunu ortaya koymaktadır” diyen Başkan Tanrıöver, “HAK-İŞ olarak, çalışanların yaklaşık yüzde 45’ini doğrudan ilgilendiren ve Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi anlamına geldiğini düşündüğümüz asgari ücret konusunda iş birliği yapılması gereken konuların başında görüyoruz. İşçi kesimini temsilen Komisyonda yer alan TÜRK-İŞ’ in HAK-İŞ ve DİSK’in görüşlerini de alarak yeni bir süreç başlatmasını ve işçi kesiminin tek ses olarak hareket etmesini çok önemsedik ve katkı verdik. 2020 yılı için geçerli olacak asgari ücret konusunda üç işçi konfederasyonu ortak açıklamada bulunarak, asgari ücretin ilkesel kriterlerini ve insan onuruna yaraşır bir seviyede belirlenmesi için talebimizi ilettik. Ancak gelinen noktada, taleplerimizin tam olarak karşılanmadığını görüyoruz. HAK-İŞ olarak, asgari ücretin belirlenmesinde sadece tek bir çalışanın dikkate alınmasından vazgeçilmesi, çalışanın ailesi ile birlikte ele alınması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz. Asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır. Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır. Açıklanan rakam, bu yıl konfederasyonlar tarafından başlatılan sürecin gelecek yıl daha erken başlatılması, kapsamlı ve etkin çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Yeni dönemde işçilerin beklentilerinin tam olarak karşılandığı bir asgari ücret hayırlı olacaktır” şeklinde açıklama yaptı.
Bu süreçte üyelerimizin
birçok sorunları ve hak kayıpları oldu
Çalışma hayatında ki sorunları anlatan Tanrıöver, “Yıllardır taşeron şirketlerde çağdaş köle gibi çalıştırılan cefakâr emekçilerin yaşadıkları haksızlıklara dur demek, onların en doğal hakları olan kadro haklarına kavuşmak adına başlattığımız büyük mücadele sonucu Bir milyona yakın emekçi kamuda kadrolu işçi hakkına kavuştular. Ancak özlük hakları, TİS’ler, sosyal hakları konusunda bir geçiş dönemi süreci başladı. Bu süreçte üyelerimizin birçok sorunları ve hak kayıpları oldu. Özellikle Belediye şirket çalışanlarının 52 günlük ilave tediyeden yararlanamaması ve 4-D statüsüne geçmeden önce yüzdelik farklar alan işçilerimizin geçiş sonrası bu farklarını alamaması kanayan yaramızdır” değerlendirmesinde bulundu.
Sendika olarak elimizden gelenin
en iyisini yapmaya çalışıyoruz
Hizmet-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı ve Hak-İş Konfederasyonu Gaziantep İl Başkanı Halil İbrahim Tanrıöver, konuşmasına şöyle devam etti: “Göreve geldiğimizde Hizmet-İş Sendikamızın 5 bin 200 üyesi varken, şimdi ise 11 bin üye sayısına ulaştık. Üye sayımızın artmasından çok mutluyuz. Şu anda sözleşme dönemlerindeyiz. Çalışanların, kazanmış oldukları hakları korumak ve artırmak, yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyoruz. Sendika olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.” Hüseyin Karataş