Asgari ücret konusunda Sabah’a konuşan Tez-Koop İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, verilen zammı sefalet ücreti olarak nitelendirdi. Öztokmak, yetkilere “Bu insanların nasıl yaşayacağı, nasıl çocuklarının eğitimini sağlayacağı, nasıl ısınıp barınacağı neden düşünülmez? Toplumun 20 milyonluk kesimine neden bu kadar duyarsızca bakılır anlamak mümkün değil” diye sordu.
Ücret hesaplanırken ailenin
ihtiyacı da hesaba katılmalı
Uluslararası kriterlere göre asgari ücret hesaplanırken işçi kadar işçinin ailesinin ihtiyaçlarının da hesaba katılması gerektiğini ifade eden Öztokmak, “Ekonomi bakanımız asgari ücretin dört kişilik bir aile için belirlenmediğini, sadece çalışanın kendisi için belirlenen bir ücret olduğunu söyledi. Bu son derece üzücü bir laf. Türkiye toplumunun gerçekleri ile örtüşmeyen bir söylem, asgari ücretle çalışan insanların çoğunluğu evli aile geçindiren insanlar ve genel olarak da tek kişinin çalıştığı aile yapısı içindeyiz. Yani Ekonomi Bakanımız işçilerin eşleri ve çocukları da çalışsın diyor; ama halihazır da zaten 5 milyon işsizin bulunduğu bir ülkede söylenilecek bir laf değil bu” şeklinde konuştu.
600-700 TL’nin
aşağısında barınma yok
Hangi şehirde yaşanırsa yaşansın 600-700 liradan aşağısında barınmanın olmadığına dikkat çeken Öztokmak, gizli zamlar ve vergi oranlarının artışının birlikte düşünüldüğünde zammın sefalet ücreti olduğunu belirterek, “Tabi hükümet yetkilileri; “Biz verilebilecek en az ücreti açıklıyoruz, daha yukarı bir ücret verilmesine engel bir şey yok” diyorlar. Bu da tuhaf bir savunma, devlet bu ücrete işçi çalıştırabilirsiniz dedikten ve böyle bir izin verdikten sonra kim neden daha fazlasını ödesin ki. Devlet böyle bir kriter oluşturunca haliyle piyasada belirtilen çizgide devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Halkın alım gücü yüzde
30-40 oranında azaldı
Yapılan zamları, vergi artışlarını, üretimi etkileyen dolar ve petrol ürünlerinin artışının halkın alım gücünü yüzde 30-40 oranında azalttığını söyleyen Öztokmak, yetersiz olan ücretlerin fiili olarak da yüzde 30-40 oranında azaldığını kaydetti. Politikacıların temsil ettiği toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini görmek zorunda olduğunu hatırlatarak, “Hükümet asgari ücret politikasını değiştirmek zorunda, asgari ücretten alınan vergiden vazgeçilmesi lazım artık, ölüm sınırında kazanç elde eden bir insanın kazancının bir kısmını da vergi adı altında devletin alması akla vicdana aykırı” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş
Ücret hesaplanırken ailenin
ihtiyacı da hesaba katılmalı
Uluslararası kriterlere göre asgari ücret hesaplanırken işçi kadar işçinin ailesinin ihtiyaçlarının da hesaba katılması gerektiğini ifade eden Öztokmak, “Ekonomi bakanımız asgari ücretin dört kişilik bir aile için belirlenmediğini, sadece çalışanın kendisi için belirlenen bir ücret olduğunu söyledi. Bu son derece üzücü bir laf. Türkiye toplumunun gerçekleri ile örtüşmeyen bir söylem, asgari ücretle çalışan insanların çoğunluğu evli aile geçindiren insanlar ve genel olarak da tek kişinin çalıştığı aile yapısı içindeyiz. Yani Ekonomi Bakanımız işçilerin eşleri ve çocukları da çalışsın diyor; ama halihazır da zaten 5 milyon işsizin bulunduğu bir ülkede söylenilecek bir laf değil bu” şeklinde konuştu.
600-700 TL’nin
aşağısında barınma yok
Hangi şehirde yaşanırsa yaşansın 600-700 liradan aşağısında barınmanın olmadığına dikkat çeken Öztokmak, gizli zamlar ve vergi oranlarının artışının birlikte düşünüldüğünde zammın sefalet ücreti olduğunu belirterek, “Tabi hükümet yetkilileri; “Biz verilebilecek en az ücreti açıklıyoruz, daha yukarı bir ücret verilmesine engel bir şey yok” diyorlar. Bu da tuhaf bir savunma, devlet bu ücrete işçi çalıştırabilirsiniz dedikten ve böyle bir izin verdikten sonra kim neden daha fazlasını ödesin ki. Devlet böyle bir kriter oluşturunca haliyle piyasada belirtilen çizgide devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Halkın alım gücü yüzde
30-40 oranında azaldı
Yapılan zamları, vergi artışlarını, üretimi etkileyen dolar ve petrol ürünlerinin artışının halkın alım gücünü yüzde 30-40 oranında azalttığını söyleyen Öztokmak, yetersiz olan ücretlerin fiili olarak da yüzde 30-40 oranında azaldığını kaydetti. Politikacıların temsil ettiği toplumun ihtiyaçlarını ve taleplerini görmek zorunda olduğunu hatırlatarak, “Hükümet asgari ücret politikasını değiştirmek zorunda, asgari ücretten alınan vergiden vazgeçilmesi lazım artık, ölüm sınırında kazanç elde eden bir insanın kazancının bir kısmını da vergi adı altında devletin alması akla vicdana aykırı” diye açıklamalarda bulundu. Hüseyin Karataş