CHP’li Serindağ, Başbakan’a ve İçişleri bakanına seslendi:
CHP Gaziantep Milletvekili, TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi ve eski Vali Ali Serindağ, Başbakan Erdoğan’ın “kız-erkek yurtları”ndan hareketle başlattığı tartışmaya İçişleri Bakanı ve valilerin yaklaşımını “yeni suç icat etme sevdası” olarak değerlendirdi. Serindağ açıklamasında, “Müdahale sanki başka bir anlama geliyormuş gibi davranan Başbakan en son “kız-erkek yurtları” konusundaki keyfi ve yasal dayanaktan yoksun açıklamasına ve “muhafazakar demokrat bir iktidar olarak müdahil olmak durumundayız” demesine rağmen halen “biz hiç kimsenin özel hayatına müdahale etmiş değiliz" diyebiliyor” dedi.
Tek tip bir yaşam tarzı dayatıyorsunuz
“Uzun bir süredir 76 milyonun değil, belli bir grubun Başbakanı gibi davranan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamalarla toplumu hem bölüyor, hem de kutuplaştırıyor” diyen Serindağ, “Devleti tümüyle dinselleştirerek, laiklikten iyice uzaklaştığı gibi, toplumun yaşam tarzına müdahale ederek kendine göre tek tip bir yaşam tarzı dayatıyor. Gezi eylemleri sırasında kendisine açıkça tavır almış üniversite gençliğini deyim yerindeyse ahlaksızmış gibi göstererek hakaret ediyor. Bunları yaparken üstelik gerçekleri çarpıtıyor” diye konuştu.
Türkiye’de ne dün, ne de bugün
kız ve erkek öğrenciler aynı
yurtlarda birlikte kalmadılar
Serindağ, “Örneğin Başbakan, ‘Devlet yurtlarında kız ve erkek öğrencilerin karışık kalmasına müsade etmedik ve yurtların tümüyle ayrıştırılması konusunda çalışmalarımız sürdürüyoruz’ diyor. Oysa Türkiye’de ne dün, ne de bugün kız ve erkek öğrenciler aynı yurtlarda birlikte kalmadılar. Kız ve erkek öğrenciler yurtlarının binalarının aynı yerleşke içinde olma dışında bina olarak hep ayrı binalarda oldukları bilinen bir gerçektir. Bu gerçeğe rağmen Sayın Erdoğan’ın kamuoyunu yanıltmaya çalışması ne bir Başbakan’a ne de sorumlu bir kişiye asla yakışmıyor. Ancak bu yaklaşımdan anlaşılan o ki, Başbakan önümüzdeki dönem asıl olarak karma eğitime müdahale etmeye ve eğitimi kız-erkek olarak ayırmaya hazırlanıyor. Yerel seçimler öncesi, ortamı gererek, yalnızca kendi yandaşlarına selam vermeye çalışan Başbakan yaşam tarzına müdahaleyi meşrulaştırmaya çalışınca, üzülerek belirtmek gerekir ki, İçişleri Bakanı ve bazı valiler de Başbakanın yaklaşımını bir talimat gibi alıp yeni suçlar icat etmeye çalışıyorlar” şeklinde açıklama yaptı..
Fuhuşla da, terörle de mücadele etmek devletin zorunlu ve doğal bir görevi olmasına rağmen İçişleri Bakanı Muammer Güler’in Başbakanın açıklamalarından hemen sonra “Üniversite öğrencilerinin kaldığı evler ve yurtlar terör örgütlerinin eleman kazanmak için kaynak olarak gördükleri yerlerdi. Söz konusu oluşumlar üniversite kayıt dönemlerinde stant açarak broşür dağıtarak kendilerine yönlendirme çabasında olduklarını görüyoruz” demesinin çok manidar olduğuna da dikkat çeken CHP’li Serindağ sizlerini, “Çünkü böyle bir yaklaşım, her şeyi yasal olan uygulamaları bile yasadışı göstermeye ve polisimizi zorla suç oluşturmaya kadar götürür.
Başbakanın açıklamalarından sonra İçişleri Bakanı’nın “yeni düzenlemeler” için harekete geçmesi, bazı valileri de harekete geçirmiş gözüküyor. Hükümet eliyle ülkemizde yaratılan bu
kargaşanın, yaratılan ayrıştırıcı ve ötekileştirici yaklaşımların önüne geçmenin yolu, sorumluluk sahibi herkesin sorumluluğunu hatırlamasından ve yasalara uygun davranmasından geçer. Hiç kimse kaynağını Anayasa’dan almayan yetkileri kullanmaya heveslenmemeli, ayrıca yasal dayanaktan yoksun ve tümüyle keyfi açıklamalara Başbakan’ın da olsa itibar etmemelidir. Devlet adamlığı da, topluma eşit mesafede hizmet de bunu zorunlu kılar. Böyle davranılabilirse Türkiye, keyfi ve yasal dayanaktan yoksun açıklamalarla yönetilen bir ülke olmaktan çıkar, gerçek anlamda laik ve demokratik bir ülke olur” diye sürdürdü.Sabah
CHP Gaziantep Milletvekili, TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi ve eski Vali Ali Serindağ, Başbakan Erdoğan’ın “kız-erkek yurtları”ndan hareketle başlattığı tartışmaya İçişleri Bakanı ve valilerin yaklaşımını “yeni suç icat etme sevdası” olarak değerlendirdi. Serindağ açıklamasında, “Müdahale sanki başka bir anlama geliyormuş gibi davranan Başbakan en son “kız-erkek yurtları” konusundaki keyfi ve yasal dayanaktan yoksun açıklamasına ve “muhafazakar demokrat bir iktidar olarak müdahil olmak durumundayız” demesine rağmen halen “biz hiç kimsenin özel hayatına müdahale etmiş değiliz" diyebiliyor” dedi.
Tek tip bir yaşam tarzı dayatıyorsunuz
“Uzun bir süredir 76 milyonun değil, belli bir grubun Başbakanı gibi davranan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamalarla toplumu hem bölüyor, hem de kutuplaştırıyor” diyen Serindağ, “Devleti tümüyle dinselleştirerek, laiklikten iyice uzaklaştığı gibi, toplumun yaşam tarzına müdahale ederek kendine göre tek tip bir yaşam tarzı dayatıyor. Gezi eylemleri sırasında kendisine açıkça tavır almış üniversite gençliğini deyim yerindeyse ahlaksızmış gibi göstererek hakaret ediyor. Bunları yaparken üstelik gerçekleri çarpıtıyor” diye konuştu.
Türkiye’de ne dün, ne de bugün
kız ve erkek öğrenciler aynı
yurtlarda birlikte kalmadılar
Serindağ, “Örneğin Başbakan, ‘Devlet yurtlarında kız ve erkek öğrencilerin karışık kalmasına müsade etmedik ve yurtların tümüyle ayrıştırılması konusunda çalışmalarımız sürdürüyoruz’ diyor. Oysa Türkiye’de ne dün, ne de bugün kız ve erkek öğrenciler aynı yurtlarda birlikte kalmadılar. Kız ve erkek öğrenciler yurtlarının binalarının aynı yerleşke içinde olma dışında bina olarak hep ayrı binalarda oldukları bilinen bir gerçektir. Bu gerçeğe rağmen Sayın Erdoğan’ın kamuoyunu yanıltmaya çalışması ne bir Başbakan’a ne de sorumlu bir kişiye asla yakışmıyor. Ancak bu yaklaşımdan anlaşılan o ki, Başbakan önümüzdeki dönem asıl olarak karma eğitime müdahale etmeye ve eğitimi kız-erkek olarak ayırmaya hazırlanıyor. Yerel seçimler öncesi, ortamı gererek, yalnızca kendi yandaşlarına selam vermeye çalışan Başbakan yaşam tarzına müdahaleyi meşrulaştırmaya çalışınca, üzülerek belirtmek gerekir ki, İçişleri Bakanı ve bazı valiler de Başbakanın yaklaşımını bir talimat gibi alıp yeni suçlar icat etmeye çalışıyorlar” şeklinde açıklama yaptı..
Fuhuşla da, terörle de mücadele etmek devletin zorunlu ve doğal bir görevi olmasına rağmen İçişleri Bakanı Muammer Güler’in Başbakanın açıklamalarından hemen sonra “Üniversite öğrencilerinin kaldığı evler ve yurtlar terör örgütlerinin eleman kazanmak için kaynak olarak gördükleri yerlerdi. Söz konusu oluşumlar üniversite kayıt dönemlerinde stant açarak broşür dağıtarak kendilerine yönlendirme çabasında olduklarını görüyoruz” demesinin çok manidar olduğuna da dikkat çeken CHP’li Serindağ sizlerini, “Çünkü böyle bir yaklaşım, her şeyi yasal olan uygulamaları bile yasadışı göstermeye ve polisimizi zorla suç oluşturmaya kadar götürür.
Başbakanın açıklamalarından sonra İçişleri Bakanı’nın “yeni düzenlemeler” için harekete geçmesi, bazı valileri de harekete geçirmiş gözüküyor. Hükümet eliyle ülkemizde yaratılan bu
kargaşanın, yaratılan ayrıştırıcı ve ötekileştirici yaklaşımların önüne geçmenin yolu, sorumluluk sahibi herkesin sorumluluğunu hatırlamasından ve yasalara uygun davranmasından geçer. Hiç kimse kaynağını Anayasa’dan almayan yetkileri kullanmaya heveslenmemeli, ayrıca yasal dayanaktan yoksun ve tümüyle keyfi açıklamalara Başbakan’ın da olsa itibar etmemelidir. Devlet adamlığı da, topluma eşit mesafede hizmet de bunu zorunlu kılar. Böyle davranılabilirse Türkiye, keyfi ve yasal dayanaktan yoksun açıklamalarla yönetilen bir ülke olmaktan çıkar, gerçek anlamda laik ve demokratik bir ülke olur” diye sürdürdü.Sabah