ANASAYFA arrow right Güncel

Yesemek, milyonlarca turistin geldiği önemli cazibe noktalarından biri olabilir

Yesemek, milyonlarca turistin geldiği önemli cazibe noktalarından biri olabilir
YAYINLAMA: 04 Haziran 2023 / 20.48
GÜNCELLEME: 04 Haziran 2023 / 20.49
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Geçici Listesi'ndeki ve Hitit dönemine ait birçok eserin bulunduğu Yesemek Heykel Atölyesi'ndeki kurtarma çalışmaları yeniden başladı

Tarihte taş blokların ve taş ocağının kesilmesinden, değişik heykellerin taslak haline getirilmesine kadar pek çok aşamanın öğrenilebilmesine olanak sağlayan İslahiye’nin 23 kilometre güneyindeki Yesemek Mahallesi'nde bulunan Yesemek Açık Heykel Atölyesi, dünyanın en büyük ve en eski heykel atölyesi olduğu, tarihinin bilinenden daha eskilere dayandığı, dünyada eşi, benzeri olmadığı ortaya çıktı.

Gelecek nesillere kalacak kültürel bir miras

Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, “Yesemek Açık Hava Heykel Atölyesi’nin teşhire uygun daha modern bir açık hava müzesi olması için proje çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Heykel atölyesinin dünyada ikinci bir örneği yok

Yesemek Heykel Atölyesi’nin dünyada eşi, benzeri ve ikinci bir örneğinin olmadığını vurgulayan Ergin, Hitit İmparatorluğunun çok önemli heykel üretim alanı olan Yesemek Heykel Atölyesi’nin insanlık kültür tarihi açısından önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çekti. “Sadece Gaziantep ve Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli kültür varlıklarından birin olan Yesemek UNESCO’nun kalıcı listesine girerse milyonlarca turistin geldiği önemli cazibe noktalarından biri olacak ve gelecek nesillere kalacak kültürel bir miras” tespitinde bulundu.

Gaziantep Müzesi Başkanlığı ve Gaziantep Üniversitesi iş birliğinde 2023 yılı çalışmaları kapsamında Yesemek Açık Hava Atölyesi’nde kurtarma kazılarının devam ettiğini ifade eden Ergin, “Açığa çıkardığımız yeni heykeller ile heykel taslakları ve blokları Hitit dönemi heykel üretim teknikleri hakkında kapsamlı ve önemli bilgiler veriyor. Diğer taraftan bulduğumuz çanak ve çömlek parçaları da Hitit İmparatorluk çağına işaret ediyor ki daha önce Yesemek Heykel Atölyesi’nin doğusunda tespit ettiğimiz büyük bir kent yerleşmesiyle de örtüşüyor. Buna göre heykel atölyesinin planlanan büyük tepe yerleşmesindeki anıtsal yapıları donatmak üzere kurulduğunu, ancak kent projesinin yarım kaldığını heykellerin taşınamadığını anlıyoruz” şeklinde konuştu.

Yapılan çalışmalarda önemli bulgulara rastladık

Tahtaköprü Barajı’ndan etkilenen Hamaç höyük ve Taşlıgeçit höyüklerinde kazı çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Ergin, “Burada yapılan çalışmalarda da önemli bulgulara rastladık. Özellikle Taşlıgeçit höyüğünde Yesemek’te çağdaş büyük bir yerleşim alanı tespit ettik. Olasılıkta Yesemek’teki ustalara ait olduğunu düşünüyoruz. Tabii bu bilgiler çok yeni. Bu bilgiler bilimsel arkeolojik yayınlarla bilim dünyası ile paylaşılıyor. 2023 yılında çalışmalarımızın Yesemek kısmını sonuçlandırmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

Kentimiz binlerce yıldan beri tarih sahnesinde yerini alıyor

Gaziantep’in içerisinde bulunduğu bölgenin insanlık kültür tarihinde önemli uygarlıklara ev sahipliği yaptığını sözlerine ekleyen Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu bölge, “Bereketli Hilal” olarak adlandırılan coğrafyanın Kuzeybatısında yer alıyor. Gaziantep, Anadolu ile Doğu Akdeniz ve Suriye bağlantısını sağlayan bölgeler arası bir geçiş noktası. Bu yönüyle de kentimizde binlerce yıl tarih sahnesinde yerini almış.” Ali Göksular

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *