ANASAYFA arrow right Güncel

Yesemek, sonsuz değeri olan bir kültür varlığıdır

Yesemek, sonsuz değeri olan bir kültür varlığıdır
YAYINLAMA: 07 Eylül 2020 / 21.19
GÜNCELLEME: 07 Eylül 2020 / 21.32
Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, Yesemek Açık Hava Heykel Atölyesi, hakkında önemli açıklamalarda bulundu. “Göbeklitepe’ye, bir yılda milyonlarca turist akın etti. Yesemek, bu potansiyele fazlasıyla sahip. Özellikle yeni keşfedilen kentle birlikte, heykel atölyesinin, kentin, insanların kültür tarihindeki önemi daha iyi anlaşılacağından turizm potansiyeli çok fazla olacak” dedi.

Başkan Engin, durumun vahametini yetkililere ilettiklerini, bu konuda hem Vali Davut Gül,  hem de büyükşehir belediye başkanına brifing verdiklerini söylerken, “Yesemek, gölete harcanan paradan çok daha değerli, sonsuz değeri olan bir kültür varlığıdır, çocuklarımıza bırakacağımız mirastır. Kültür varlıklarının sonsuz bir değer olduğu unutulmamalı. Eğer bu proje tamamlanırsa 1. Derece arkeolojik sit alanının yanı başında 36 metre yüksekliğinde, 200 metre uzunluğunda bir gölet duvarı kültürel peyzaja zarar verecek” dedi.

Dünyanın en önemli arkeolojik sit alanlarından biri

Yesemek Açık Hava Heykel Atölyesi’nin sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli arkeolojik sit alanlarından biri olduğuna dikkat çeken Engin, “Yakın zamana kadar hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum şimdiye kadar kapsamlı bir çalışma yapılmadı. Ancak Gaziantep Üniversite olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortak, yüzey araştırması projesi kapsamında 2019 yılında çalışmalara başladık. Yapılan çalışmalarda Yesemek ile ilgili önemli bilgi ve bulgulara rastladık ve birçok sorunun cevabı ortaya çıktı” şeklinde konuşma yaptı.

Yeni keşfedilen kent ile birlikte önemi daha da arttı

Engin, Jeoradar ve Jeomanyetik yöntemleriyle önemli yapıların toprak altında olduğunu tespit ettiklerini vurgularken, “Bilinen taş ocağı dışında doğu kısımda iki taş ocağı daha bulunduğunu, binaların taşlarını burada ürettiklerini tespit ettik. Ayrıca yine bu bölümde üç rölyef parçası bulduk ve rölyefler de Hitit İmparatorluk Çağını ortaya koyuyor. Yesemek’in, yeni keşfedilen kent ile birlikte önemi daha da arttı” ifadelerini kullandı.

Gölet duvarı kültürel peyzaja zarar verecek

Yesemek Açık Hava Heykel Atölyesi’nin UNESCO kalıcı listesine girmesi için çalıştıklarını kaydeden Engin, “Daha önce başlayan bir gölet projesi bu sürece büyük zarar veriyor. 742 metrekarelik 1. Derece arkeolojik sit alanının fiziki müdahale ile tahribata uğradığını ve 21 heykelin çıkarıldığını tespit ettik. Eğer bu proje tamamlanırsa 1. Derece arkeolojik sit alanının yanı başında 36 metre yüksekliğinde, 200 metre uzunluğunda bir gölet duvarının kültürel peyzaja zarar vereceğini düşünüyoruz. Bunu yetkililere anlatmaya çalıştık” değerlendirmesinde bulundu.

Ülkemiz açısından da turizm cazibe merkezi

Son yıllarda Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin turizm potansiyelinin arttığının altını çizen Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, konuşmasına şöyle devam etti: “Gaziantep gastronomisi ile olduğu kadar Zeugma, Rumkale, Tilmen Höyük gibi arkeolojik kültür varlıklarıyla ön plana çıkıyor. Göbeklitepe’ye, bir yılda milyonlarca turist akın etti. Yesemek, bu potansiyele fazlasıyla sahip. Özellikle yeni keşfedilen kentle birlikte, heykel atölyesinin, kentin, insanların kültür tarihindeki önemi daha iyi anlaşılacağından turizm potansiyeli çok fazla olacak. Dolayısıyla sadece İslahiye ve Gaziantep için değil, ülkemiz açısından da turizm cazibe merkezi.” Hüseyin Karataş

 7 (1) 
Yesemek’in Unesco’dan, sular altına kalmaya dönen yolculuğunun nedeni ve yetkililerin duyarsızlığı dikkat çekici…

Atilla Engin.birejpg  
Prof. Dr. Atilla Engin, Yesemek’in ne kadar önemli bir kültürel miras olduğu konusunda yetkilileri bir de Sabah aracılığı ile uyardı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *