Hayvanlara aşı uygulamasının 4 ayda bir yapıldığını hatırlatan Veterinerler Odası Başkanı Meltem Peri, “Yurt dışından gelen hayvanlar kontrol altında tutulmalı. Yani yurt dışında aşı uygulaması yapmayan ülkelerden ülkemize hayvan geçişine izin vermemeliyiz. Geçişi yapılan hayvanların ise tüm belgelerinin eksiksiz olarak denetimi yapılmalı. Çünkü bir aşımızı 4 ayda bir uyguluyoruz. Örneğin; “Sat-2” varyantının Irak’tan geldiği iddia ediliyor. O yüzden dışarıdan aşısız hayvanların ülkemizde girmesiyle şap hastalığı bir anda yaygınlaşabiliyor” uyarısında bulundu.
Şap hastalığının öldürücülüğü az ama hızlı şekilde yaygınlaşabilir
Hastalık konusunda bilgilendirme yapan Gaziantep-Kilis Bölgesi Veteriner Hekim Odası Başkanı Meltem Peri, “Şap hastalığının öldürücülük oranı az olsa bile hayvanlarda çok hızlı bir şekilde verim kaybına neden olur. Yani hayvanın kondisyonunu düşürür, süt verimini etkiler, hayvan hızlı kilo verir. Bu da ekonomik kayıplara sebep olur” dedi.
Gaziantep hayvan geçişlerinde önemli bir nokta olduğundan Şap hastalığı görülüyor
Peri, “Gaziantep hayvan geçişlerinde önemli bir nokta olduğundan Şap hastalığı görülüyor. Şap hastalığı olan bir ahıra girdiğimizde çizmelerimizle bu hastalığı dışarıya taşıyabiliyoruz. Dolayısıyla hayvanların en az 15 gün karantina altına tutulmaları, sonrasında işletmeye alınmaları gerekiyor. Çünkü bu hastalık çok hızlı bir şekilde bulaşıp yaygınlaşabiliyor” uyarısında bulundu.
Ölen hayvanların yakılarak gömülmesini tavsiye ediyoruz
Şap virüsünün hayvanda 24 saat, sığır derisinde 4 hafta, samanda 15 hafta, toprakta 4 hafta, kuru ot ve daneli ürünlerde 5 ay boyunca canlı olarak kalabildiğini vurgulayan Peri, “Şap aşı programında dahil olan tüm hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 4 ayda bir aşılanıyor. Üreticinin bu konuya hassasiyet göstermesi lazım. Ölen hayvanların yakılarak gömülmesini tavsiye ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Hastalık hayvanlarda yüksek ateşe neden olur, ağız kısmında yaralar oluşturur
Şap hastalığını viral bir hastalık olarak değerlendiren Peri, “Hastalık hayvanlarda yüksek ateşe neden olur, ağız kısmında yaralar oluşturur. Bunlar hastalığın bulaştığının en belirgin özellikleri arasında. Zoonoz nitelikli bir hastalık olan şap hastalığının bugüne kadar insanlara bulaştığına dair herhangi bir veri bulunmuyor. Şap Enstitüsü’nde 1950’li yıllardan beri aşı üretimi yapılıyor. Son dönemlerde ise “Sat-2” denilen yeni bir varyant ortaya çıktı. Enstitümüz bu varyant içinde aşı üretimi yaptı ve şu anda uygulanıyor” ifadelerini kullandı. Ali Göksular