ANASAYFA arrow right Güncel

Yüzde 100’ü aşan zamlarla emekçinin yaşam şartları ağırlaştı

Yüzde 100’ü aşan zamlarla emekçinin yaşam şartları ağırlaştı
YAYINLAMA: 04 Mayıs 2022 / 20.02
GÜNCELLEME: 04 Mayıs 2022 / 20.02
Türk İş Gaziantep İl Temsilciliği, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı açıklamasında, gıdadan otomotive, yarı iletken teknolojilerinden ham madde tedarikine kadar birçok alanda yaşanan üretim ve tüketim krizinin genel bir durgunluğa neden olduğu vurgulandı

Tez-Koop İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, “Ekmekten şekere, etten süte, meyve ve sebzeye kadar tüm temel gıda ürünlerine yüzde yüzü aşan zamlar sonucunda emekçilerin geçim şartları da daha da ağırlaştı. Zam dalgası sadece gıda ürünleriyle sınırlı kalmadı. Akaryakıttan doğal gaza, elektrikten suya; ulaşıma yani tüm temel hizmetlere gelen zamlar durmak bilmedi. Zamlar günden güne; kimi zaman saatten saate geldi. Dün bir olan bugün bir buçuk oldu, sabah iki olan akşama üçe çıktı” tespitinde bulundu. 
Emekçilerin hayatı adeta kabusa döndü 
Öztokmak, “2021’de başlayıp 2022’nin ilk yarısında yoğunlaşarak devam eden bu dönem, önceden yaşanan bütün meseleleri adeta gölgede bıraktı. Dünyada geçerli ekonomik sistem daha fazla krize yol açtı, daha da tartışılır oldu. Resmi olarak neredeyse iki buçuk yılı geride bırakan Covid-19 Salgınının zor şartları ekonomik durgunluk ile birleşti, emekçilerin hayatı adeta kâbusa döndü” ifadelerini kullandı.  

Bu dönemde, kayıt dışı istihdamın ve ucuz emeğe dayalı göçmen işçiliğin yakıcı etkilerinin daha da görünür hale geldiğini vurgulayan Öztokmak, “Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), 2022’de en fazla korunması gerekenlerin, Covid-19 salgınından ve dünyadaki ekonomik sorunlardan en kötü şekilde etkilenen kadınlar, gençler, çocuklar ve göçmenler olduğunu vurguladı. Ortaya çıkan enflasyon ve zam sağanağından daha fazla korunabilenler çoğunlukla sendikalı işçiler oldu. Çalışma ve yaşama şartları örnek alındı. Ancak güvencesiz, örgütsüz ve sendikasız işçiler bu kriz ortamından sert biçimde etkilendi” dedi.        
Koruyucu ve kapsayıcı ekonomik ve sosyal politikalar benimsenmeli 
Başkan Öztokmak, reel ücretlerin ve satın alma gücünün korunmasının ve artırılmasının sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi. “Öncelikle enflasyon artışına yol açan olumsuz şartlar ortadan kaldırılmalı, koruyucu ve kapsayıcı ekonomik ve sosyal politikalar benimsenmeli. Yabancı para birimleri karşısındaki TL’nin değer kaybının engellenmesi hem üretim hem de tüketim açısından zorunlu. Türkiye çokuluslu şirketlerin ‘Ucuz emek deposu’ değil. Katma değeri yüksek mal ve hizmet üretimi, bir diğer ifadeyle ‘Üretim üssü’ haline gelmek nitelikli işgücünü, kapsamlı eğitim ve istihdam politikasını gerektirir. Böyle bir hedefi gerçekleştirmek için yapısal düzenlemeler yapılmalı. Nominal ücret artışları nedeniyle işçi çıkarma eğiliminde olan, karından zarar etmemek için emekçileri kapı önüne koyma eğilimi sergileyen işverenlere karşı, bir yandan mücadele yoğunlaştırılmalı, diğer yandan bu eğilime karşı yaptırımı öngören mevzuat düzenlemeleri yapılmalı” şeklinde konuşma yaptı. 
İşyerlerinde kadına şiddete, mobbing ve tacize müsaade edilememeli 
Tez-Koop İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Bilal Öztokmak, sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Salgınla beraber artan elektronik ticaret faaliyetlerinde çalışan emekçilerin çalışma koşulları son derece güvencesiz. Güvencesizliğin panzehri sendikal örgütlenme. Kayıt dışı, kuralsız çalışan motorlu kuryelerden, merdiven altı imalathanelerde üretim yapan tekstil işçilerine kadar, farklı işkollarındaki tüm güvencesiz işçiler, sendikal örgütlülüğün koruyucu şemsiyesi altına alınmalı. Sendikal örgütlenmenin işçilerin özgür iradeleriyle, herhangi bir işveren baskısı veya bürokratik baskı olmadan sağlanabilmesi gerekir. Geçici işçilerin daimi kadro talebi karşılanmalı. Geçici işçilerin yılda 360 gün çalıştırılmaları ile çoğu işyerinde alt işveren uygulamasıyla hizmet alımı ihalesine gidilmesine de ihtiyaç kalmayacak. Yıllardır başarılı olarak çalışan, bilgi, beceri ve deneyimleri ile işyerine faydalı bu işçilerin kadroya alınması ve 12 ay (yıl boyu kesintisiz) çalışmaları sağlanmalı. Kamuda taşeron çalıştırma sonlandırılmalı. Kamuda kadroya alınan işçilere tayin hakkı verilmeli, zorunlu emekliliğe sevk edilmemeli. İşyerlerinde ayrımcılığın hiçbir türüne, kadına şiddete, mobbing ve tacize müsaade edilememeli. Türk-İş 70 yıllık geçmişinden aldığı güçle işçilerin, mağdurun ve mazlumun yanında olma sorumluluğunu yerine getirmeye devam edecek.” Ali Göksular 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *