ANASAYFA arrow right Güncel

COVID-19 salgın sürecinin yönetiliş biçimi “yetersiz ve kaygı verici”

COVID-19 salgın sürecinin yönetiliş biçimi “yetersiz ve kaygı verici”
YAYINLAMA: 15 Eylül 2020 / 21.17
GÜNCELLEME: 15 Eylül 2020 / 21.32
Gaziantep-Kilis Tabip Odası, Balıklı Parkı’nda ‘Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz’ konulu basın açıklaması yaptı

Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Ayşegül Ateş Tarla, “Daha çok olduğunu bildiğimiz, ama resmi olarak açıklanan rakamlarla dahi her gün 50 yurttaşımız, önlenebilir bir hastalık olan COVID-19’dan hayatını kaybediyor. COVID-19 salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz. COVID-19 salgın sürecinin bugüne kadar ki yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz” şeklinde konuştu.

Ülkenin en önemli gündeminin COVİD-19 olduğu kabul edilmeli

Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan salgın tedbirleri, salgın bütçesi, salgın koordinasyonu, salgın planlaması konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı program açıklamalarını beklediklerini kaydeden Tarla, ülkenin en önemli ve gerçek gündeminin COVID-19 salgını olduğunun kabul edilmesini ve ülkeyi yönetenlerin başta olmak üzere tüm kişi ve kurumların bu gerçekliğe uygun tutum almasını istediklerini söyledi. “TBMM’nin açılmasını beklemeden bütün partilerin COVID-19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. TTB olarak uzmanlık dernekleri ile birlikte COVID izleme heyetimizin birikimini  ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşmasını, ülkeyi yöneten hükümetin bu konuda çağrıcı olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Hiçbir salgın vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemez

Sağlık Bakanlığı’nı; başta TTB olmak üzere bütün sağlık meslek odalarını, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte COVID-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi oluşturmasını talep eden Tarla, “Hiçbir salgın vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemez. Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı il Hıfzıssıhha kurullarını işlevli kılmalı, başta Belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri, köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalı” dedi.

Kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmeli

Başkan Tarla, “Hekimler ve bütün sağlık çalışanlarının ölüm-kalım savaşına dönüşen COVID-19 mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insanüstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın ‘meslek hastalığı’ tanımını kabul edecek Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz. Yıllardır dillendirdiğimiz ve AKP hükümetlerinin ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ ile cisimleşen; sağlıkta özelleştirme-performans sistemi ve kamu özel idaresi odaklı milyarlık kiralara neden olan ‘Şehir Hastaneleri’nin’ COVID-19 salgını ile insanı değil sermayeyi ve karı öncelediği görülmüş oldu. Sağlıkta Dönüşüm Programı yarattığı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmeli” değerlendirmesinde bulundu.

Koruyucu hekimlik ve sağlık hizmetleri öncelenmeli

Koruyucu hekimliğin ve sağlık hizmetlerinin öncelenmesini geçmişte kalmış bir nostalji değil, bugünün ve geleceğin sağlık perspektifi olduğunu kaydeden Tarla, “İlk adım olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamusal bir perspektifle yeniden düzenlenmesini, Aile Sağlığı Merkezleri’nin varlığı ve çalışanları ile birlikte kamu sağlık merkezi olarak tanımlanmasını ve acil olarak tüm ASM binalarının kamu eli ile temini ve onarımı ile ek sağlık personel ataması yapılmasını istiyoruz. Salgının yaygınlaştığı ve uzun süreceğinin yadsınamaz hale geldiği bir dönemde hekimler ve sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz” diye açıklamada bulundu.

Yoksul kesimler-emekçiler gözetilmeli

Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Ayşegül Ateş Tarla, konuşmasını şöyle tamamladı: “Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri-emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz. Bu adımları atmayanların, COVID-19 salgını ile mücadeleyi gerçekler üzerinden, olağandışı durum tanımıyla ve bir seferberlik ruhuyla karşılamayanların; suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz. COVID-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *