Hafta içinde toplanacak Asgari ücret Tespit Komisyonu’nun yine ülke gerçeklerinden uzak ve dayatmacı bir sefalet ücretini çalışana layık göreceğini söyleyen Genel İş 1 Nolu Şube Başkanı Osman Kaplan, “Asgari ücretliyi sadece yüzde 5’lik bir artış bekliyor. Bu demek oluyor ki sefalet ücretine devam. İktidara gelmeden önce milletin yaşadığı geçim sıkıntısını dile getirmek için her fırsatta çay-simit hesabı yapan Başbakan Erdoğan, asgari ücretlinin çay ve simit alma şansını da ortadan kaldırdı” dedi.
Asgari ücretten vergi alınmamalı
Asgari ücret öngörülen yüzde 5’lik zammın bu hükümetin ve işverenin ayıbı olacağını, en azında en asgari ücretin en düşük memur maaşına eşitlenmesi gerektiğini söyleyen Kaplan, “Bugün net 350 YTL alan bir işçi, yılbaşından sonra ancak 365 YTL’lik bir ücret alabilecek. 365 YTL ile bir ailenin geçinebilmesi mümkün mü? Bu rakam ne açlık sınırıyla ne yoksulluk sınırıyla anlatılabilir. Bu rakamın adı ancak ‘açlıktan öl’ ya da ‘kölelik yap’ demekten başka bir şey değil. Hiçbir az rakamla ifade edilemeyen bu ücretten bir de vergi alıyorlar. En azından asgari ücretten vergiyi kaldırsalar belki artış karın doyurmasa da açlıkta ölmeyi engeller” diye konuştu.
Az kazanandan çok, çok kazanandan az alınıyor
Gelir paylaşımı adaletsizliğinin en önemli ekonomik sorun olduğunu, ülkemizde en az kazanandan en çok vergi alındığını belirten Kaplan, “Gelirine göre en çok vergi asgari ücretliden alınıyor” dedi.
Emeği ile geçinen insanların her geçen gün biraz daha fakirleştiğini ve eline geçen paranın azaldığını belirten Kaplan, “Ülkemizdeki en önemli ekonomik ve sos yal olaylardan biri de gelir paylaşımı arasındaki adaletsizliğin her geçen gün biraz daha artması. Üretim yapmayan para ile para kazanan insanlar emek sarfetmeden milyonlarca insanın üreterek kazanamadığı parayı elinde tutuyor. Mevcut ekonomik süreçte bunların elde ettiği karlılık her geçen gün biraz daha artıyor. Fakat kendi çapında üretim yapan ve emeğini kullanan insanlar ise her geçen gün biraz daha fakirleşiyor. Ben ce ülkemizdeki en önemli ekonomik sorunların başında gelir paylaşımı adaletsizliğidir” dedi.
En az memur maaşını bile çok görüyorlar
DİE'nin açıkladığı rakamlara göre çalışanların aldıkları ücretle geçinmeyi bırakın gıda ihtiyaçlarını bile gideremediğinin altının çizilmesine rağmen asgari ücretin en düşük memur maaşı kadar bile olmasının istenmediğini beliren Kaplan, “Emekçilerin her geçen gün geliri biraz daha düşüyor. Şu ana DİE’nin araştırmaları ve açıkladığı rakamlara göre bir işçinin mevcut asgari ücret rakamlarından evini geçindirmesi mümkün değil. Ancak asgari ücretliye en düşük memur maaşı bile çok görülüyor. Üstelik de en düşük ücretten ciddi bir oranda vergi almıyor. İşçi en düşük ücretten çalışıyorsa, açlık sınırının altında maaş alıyorsa, neden bundan ülke genelinde en yüksek vergiyi alıyorlar. Bunu anlamak mümkün değil” diye konuştu.
RSS