Çölleşmenin en önemli göstergesi su ve rüzgar

BM Dünya Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin 11. Yıldönümü

Niziplioğlu, yaptığı açıklamada, bu yılın Birleşmiş Milletler Dünya Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin Birleşmiş Milletler tarafından kabulünün 11. Yıldönümü olduğunu ifade etti.

Ülkeler bu sorunu tek başına çözemez

Çölleşmenin dünyada birçok ülke için ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları olan büyük bir sorun olduğunu, ülkelerin bu sorunu tek başına çözemeyeceğinden hareketle Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin imzalandığını belirten Niziplioğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Çölleşme daha çok kurak ve yarı kurak bölgelerde insanların doğal kaynakları yanlış kullanmasıyla ortaya çıkmaktadır. Ancak bunda ülkenin topografik yapısının ve iklim rejiminin de etkisi vardır. Başlangıçta çölleşme yeraltı ve yerüstü sularının azalması, toprağın tuzlanması, doğal bitki örtüsünün ortadan kalkması ile başlar. Çölleşmenin en önemli göstergesi su ve rüzgar erozyonudur”

Halkın ve sivil toplum örgütlerinin desteği şart

Niziplioğlu, çölleşmeyle mücadele konusunda yurt topraklarının verimli tarım arazilerinin kurtarılmasına yönelik çalışmalar yapıldığını ancak bu çalışmaların başarıya ulaşabilmesi için erozyon ve çölleşme felaketiyle mücadelede halkın ve sivil toplum kuruluşlarının da desteğini ve katılımına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Niziplioğlu şöyle devam etti: “Orman varlığının korunması ve artırılması çölleşmeyle mücadelede atılacak en önemli adımdır. Bu konuda bizde Gaziantep’te Amanos dağlarının devamı olan çorak ve çölleşme sürecindeki 16 bin dönümlük arazide ağaçlandırma çalışması yaptık. Bu kapsamda 2 milyon fidan diktik. Bölgemizin çölleşmemesi konusundaki çalışmalarımız sürecek”