Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Bozgeyik, ÖSS sınavına giren yaklaşık 1 milyon 728 bin öğrencinin sadece 396 bininin bir yüksek öğrenim kurumuna yerleştirildiğini belirtirken, “İşsizliğin, hatta eğitimli gençlerdeki işsizlik oranının toplumsal dengeleri etkileyecek kadar yüksek oranlarda seyrettiği ülkemizde, gençlerin geleceğe güvenle bakabilmelerinin tek yolunun üniversite bitirerek bir meslek sahibi olmaktan geçtiğine inanmaktadır” diye konuştu.
Her üç üniversite mezunundan biri işsiz
Milyonlarca gencin kendilerine bu yolu açacak tek koşulun iyi bir üniversiteye girmek olduğunu düşündüğünü ifade eden Bozgeyik, “Bu nedenle üniversite sınavları gençler ve aileleri açısından ölüm kalım meselesi haline getirilmiştir. Her yıl 2 milyona yakın öğrenci sınava girmekte ve ancak yüzde 15’lik bir bölümü bir üniversiteye yerleşebilmektedir. Bu noktada, sınavı aşabilmek gençlerin beklentilerini karşılamaya yetmemektedir. Üniversiteye girmek değil, iyi bir üniversiteye girmek öne çıkmaktadır. Çünkü ülkemizde işsizler arasında üniversite mezunu olanların sayısı yadsınamayacak kadar fazladır. Bugün her üç üniversite mezunundan birisi işsizdir” diye konuştu.
Bir sorunun doğru veya yanlışlığı girilecek okulu belirliyor
“Öğrencilerin geleceğini 3 saatlik bir sınavda alınacak sonuçla belirtmek dramatik olduğu kadar bilimsellikten de uzaktır” diyen Mehmet Bozgeyik, “Bir sorunun doğru ya da yanlış yanıtlanmasının girilecek okulu belirlediği, en küçük hatanın telafi edilmesinin olanaklı olmadığı sınav baskısı, gençleri psikolojik açıdan olumsuz etkilemekte ve sonuçlar üzerinde büyük hayal kırıklıklarının doğmasına neden olmaktadır” dedi.
En temel hak zedeleniyor
“En temel insan hakkı olan eğitim hakkının piyasanın acımasız rekabet koşullarını andıracak şekilde giderek kamusal bir nitelik taşımaktan uzaklaştırılmasının en somut resmi olan ÖSS, kimileri için yapılmadan kazanılmış, kimileri için ise baştan kaybedilmiş bir sınavdır” diye açıklamada bulunan Eğitim Sen Şube Başkanı Bozgeyik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde, bu kadar sorunun içinde yapılan üniversite sınavının adaletli olduğunu söylemek mümkün değildir. Üniversiteye giriş sınavında Türkiye’nin belli illeri şampiyon ilan edilirken bazı illerin neden başarısız olduğu sorgulanmadan, yaşanan sorunlar giderilmeden yapılan bir ÖSS’nin adil olması mümkün değildir. Nitekim sınava giren 32 bin 177 aday hiç puan alamayarak ‘sıfır’ çekmiştir”
Kaybeden yine gençlerimiz ve eğitim sistemimiz
Eğitim sisteminin yarattığı eşitsizlikler sonucu, avantajlı durumda bulunan elit bir öğrenci kesimi ile, sorunlarla, sıkıntılarla dolu bir eğitim sürecinden gelen, yoksullukla boğuşan gençlerin yapılacak bir sınavda eşit şartlarda yarıştığını söylemenin haksızlık ve vicdansızlık olacağını vurgulayan Bozgeyik, bu nedenle 2004 öğrenci seçme sınavının tıpkı önceki sınavlarda olduğu gibi Türkiye’nin eğitim sistemindeki derin eşitsizlikleri bir kez daha ortaya çıkardığı ve kaybedenin yine gençlerimiz ve eğitim sistemi olduğunu göstermiştir.”
RSS