DEP’li milletvekillerinin tahliyesinin demokratikleşme sürecindeki Türkiye’nin dünya kamuoyunda bozulan imajının düzeltilmesi için önemli ve sevindirici bir adım olduğu açıklandı. CHP Milletvekili Mustafa Yılmaz ve SHP Belediye Başkan Adayı Vakkas Dalkılıç, kararın demokratikleşme sürecinde önemini vurgularken, DEHAP İl Başkanı Ali Şimşek, adaletin geç tecelli ettiğine, ÖDP İl Başkanı Güzel Çalgen’de önemli bir adım olan tahliye kararının ardından Güneydoğu’daki fakirlik ve yoksullukla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
AB gölgesi olmasaydı daha çok sevinirdik
Tahliye kararını sevindirici bulduğunu ancak geciken bu karara AB gölgesinin düştüğünü, bunun da halk üzerinde olumsuz bir etkiye neden olduğunu belirten CHP Milletvekili Mustafa Yılmaz, “Hukukun verdiği karara saygılıyız. Türkiye'nin imajı içinde son derece olumlu bir karar. Geç bile kalınmıştır. Bu karar bizi son derece mutlu etmiştir ancak karar üzerinde AB gölgesi olmasaydı daha da mutlu olurduk. Çünkü halk AB’nin gölgesinde karar verildiğine inanıyor ve bundan rahatsızlık duyuyor. Halk da, biz de AB gölgesi olmadan bu karar gerçekleşseydi daha mutlu olurduk. Ancak buna rağmen kararı sevindirici bulduk. Çünkü bunlar parlamentoda birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızdır. Ayrıca olayın insani boyutu da bu insanların dışarıda olmasını gerektiriyor” diye konuştu.
Olağanüstü koşullarda ve gergin
bir dönemde tutuklanmışlardı
DEP’li milletvekillerinin gözaltı ve tutuklama sürecinin olağanüstü ve gergin bir dönemde gerçekleştiğini belirten SHP Şehitkamil Belediye Başkan Adayı Vakkas Dalkılıç, ”Gönül isterdi ki DEP’li milletvekilleri hiç tutuklanmasaydı. Ancak ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü koşullar ülkenin yaşadığı gerginlikler gerçekten bugünden çok daha fazlaydı. Gönül isterdi ki dünya insanlık alemine karşı ülkemizin imajını bozan bu uygulama hiç olmasaydı. O dönemin adaleti gerçekten yargılanması gereken bir durum” dedi.
Vakkas Dalkılıç, ”Türkiye’nin gerçekten laik, demokratik hukuk devleti olduğunu gösteren bir fotoğraf sergilenmesini isterdik, bunun tam tersi oldu. Milletvekili arkadaşlarımız gözaltına alınarak tutuklandı. Tutuklamayı, insan olarak, bir demokrat olarak gerçekten bu ülkenin demokratikleşmesini isteyen bir siyasal hareketin bireyleri olarak üzüntüyle karşıladık. Hep böyle bir dönem yaşanmasaydı dedik. Yazık ki yaşandı, gerçekten çok ağır bedeller ödendi. Parlamenter sıfatıyla 10 yıl cezaevi koşullarında yaşadılar. Tahliye bizi gerçekten sevindirdi” şeklinde açıklama yaptı.
Karar demokratikleşme
sürecine hizmet edecek
Tahliye kararının demokratikleşme sürecindeki Türkiye’ye fayda getireceğine inandığını söyleyen Dalkılıç, ”Bu karar özellikle demokratikleşme yoluna giren AB ile bütünleşme süreci yaşayan ülkemize hizmet edecek. Ülkemizde artık geçmişte yaşandığı gibi acıları, gerginlikleri yaşamak istemiyoruz. Vicdanları yaralayan bir karardı, tahliye kararını önemli bir adım olmakla birlikte gecikmiş bir karar olarak addediyoruz. Bu karar daha önce verilseydi ülkemizin imajı dünya kamuoyu karşısına bu kadar bozulmazdı. Ancak yine de kararı önemli bir adım olarak değerlendirip ülkemizin geleceğine, demokratikleşme sürecine hizmet edeceğine inanıyoruz ve seviniyoruz” diye konuştu.
İnsan hakları konusunda her zaman
Türkiye'nin önüne geliyordu
DEP’li milletvekillerinin tahliye kararının Türkiye’nin dünya kamuoyunda zedelenen imajı için ve her konuda Türkiye’nin aleyhine kullanılan bir kararın tekzibi olduğunu belirten DEHAP İl Başkanı Ali Şimşek,” Verilen kararı olumlu değerlendiriyoruz. Gerek süreç açısından gerekse de, daha önce verilmiş olan haksız bir kararın doğru bir karara dönüştürülmesidir. Gönlümüz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vermiş olduğu karar ve Türkiye kamuoyunda daha önce tartışma konusu olan böylesi bir kararın verilmemesi noktasındaydı” dedi.
Bu ülkede kanın akmaması noktasında görüş belirtmişlerdi
Tahliye kararının demokratikleşme sürecinde önemli bir adım olduğunu belirten Şimşek,” Parlamento halkın iradesi temsil eden temel güçtür. Parlamenterlerin tutuklanması son derece yanlış bir karardır. Bu insanlar parlamentoda bu ülkede kanın akmaması noktasında düşünce belirttiler. Farklı bir şey de söylemediler. Ancak bu insanlar devlete karşı suç ya da yasadışı bir örgütle eş anlamlı değerlendirilerek yargılandılar. Dolayısıyla haksız bir karardı, bugün 10 yıl önce verilen haksız bir kararın olumlu bir kararla sonuçlandırılmasıdır. Fakat 10 yıldır süren bu karar Türkiye’yi uluslararası alanda rencide eden bir karardı. Daha önce de maddi anlamda Türkiye’ye ceza verilmişti. Yine insan hakları konusunda sürekli gündemde tutulan Türkiye’nin aleyhine kullanılan bir konuydu” diye konuştu.
RSS