SABAH’ın yayınlarına çok sinirlenen Mustafa Taşar abuk-sabuk söylemeye başladı...

SABAH’ın yayınlarına çok sinirlenen Mustafa Taşar abuk-sabuk söylemeye başladı...

Mustafa Taşar Gaziantep’te 13 gazete yayınlandığını söyledi. Oysa 9 gazete yayınlanıyor. İşte kendisini büyük Milletvekili denilmesini isteyen adamın Gaziantep’le ilgisi bu kadar.

ANAP Genel Sekreteri, Gaziantep Milletvekili Mustafa Taşar, “Gazianteplilere ucuz ulaşım aracı tramvayı getirmeyi düşünmez misiniz? sorumuza, “Bir sürü yatırım yaptık, yetmiyor mu? Ama illa tramvay da istiyorsanız, SABAH gazetesinin önünden geçireyim” dedi.

Mustafa Taşar'a Gaziantep'i ziyareti sırasında çeşitli sorular yönelttik. Genellikle sorularımızdan kaçan Taşar, daha sonra 10 dakikasını bize ayırdı. Ancak sorularımızı kızgınlık ve hınçla yanıtladı.

Bilindiği gibi, Tasar'ın kardeşlerine 900 milyon liralık kredi sağladığı yolundaki haberi ilk kez SABAH yazmış, bu yüzden de Genel Sekreteri kızdırmıştı.

Sayın milletvekilimizin ağzından doğrulayarak yazdığımız haber yayınlandığı günden bu yana, SABAH hakkında iyi şeyler düşünülmediğini biliyorduk. Mustafa Tasar tavrını, sorduğumuz tüm sorulara verdiği olumsuz yanıtlarla açık bir şekilde belli etti.

Taşar'a sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

-Genel Başkan yardımcınız Keçeciler, kendi memleketi Konya'ya tramvay getirerek, seçim bölgesine büyük bir hizmette bulunuyor. Siz de oyları ile, sizi bulunduğunuz mevkiye getiren Gazianteplilere böyle bir hizmet getirmeyi düşünmez misiniz?

-Gaziantep'te yolun nasıl genişletileceğini bana söyleyin, getireyim... Bir yere tramvay, bir yere metro götürülür. Bir yere araba bile gitmez. Bu gayet doğal bir durum. Ama illa da metro getirmemi istiyorsanız, size söz, SABAH’ın önünden geçireceğim.

-Gaziantep'in kurtuluş gününe katılmadınız. Hindistan Kongre partisinin kuruluş yıl dönümüne gideceğiniz için, gelemeyeceğinizi bildirmiştiniz. Oysa Hindistan’da toplantının 27 Aralık tarihinde başladığı dolayısıyla, sizin 2 gün önceden Paris'e giderek, eğlendiğiniz haberini aldık. Buna tüm Gaziantepliler çok üzüldü, nasıl açıklayabilirsiniz?

-Hindistan'a Cidde üzerinden gidecek uçakta yer bulamadığımız için, Paris üzerinden giden uçağa binmek zorunda kaldık. Siz havayollarındaki durumu bilmediğinizden. inanmazsınız Yılbaşında da Paris'te, büyükelçinin evinde kaldım, onlarında gönlü olsun diye...

-Kardeşlerinize, siyasi nüfuzunuzu kullanarak, büyük miktarda kredi sağladığınız yolundaki haberlerde sonra parti içinde durumunuzun sarsıldığı, sizin de durumu idare etmeye çalıştığınız yolundaki değerlendirmelere ne dersiniz?

-SABAH dışındaki gazeteleri okursanız, bunun böyle olmadığını anlarsınız. Ya da buyurun Ankara'ya bizzat takip edin. Durumum sarsıldı diye bir şey yok. Bir tek böbreğimde, kominist bir tas var. Onu atmaya çalışıyorum. Onu atarsam hiçbir rahatsızlığım kalmayacak, rahatlayacağım.

-Efendim gelişmeleri Ankara'daki kaynağımızdan öğreniyoruz. Biz tüm gazeteleri okuduğumuz gibi, özel istihbaratımızla bu sonuca varıyoruz.

Durumunuzun sarsıldığı, hatta, Gaziantepliler üzerinde oluşturduğunuz kötü imajı silmek için, şehrimize çok kalabalık bir heyetle gelerek göz doldurmaya çalıştığınız söyleniyor, ne dersiniz?

-Yok öyle şey SABAH gazetesinin görüşlerini herkesin düşünceleri gibi farz etmeyin. Bunlar SABAH'ın uydurmaları. Antep'te 13 mahalli gazete var (9 gazete var) Ben SABAH kadar uyduranı görmedim. Yayınlar başladığı günden bu yana uyduruyorsunuz.

-Oysa kardeşinizin kredi meselesi nedeni ile, Parlamentoda, hakkınızda gensoru önergesi verilmesinin, soruşturma açılması isteminin, sizi bir hayli yıprattığı moralinizi bozduğu bildirildi. Hatta bir hayli de kilo kaybetmişsiniz.

-Kilo kaybettiğim doğrudur. Ama kredi meselesinden değil, bütçe yüzünden. Her yıl bütçe görüşülürken, 14 günlük bir rejime girerim. 8 kilo veririm. Sonra birde şu var onu da yaz. Zayıfladıkça daha yakışıklı oluyorum. Bak bunu gazeteler yazdı okumamışsın, bak okumuyorsun, gördün mü?

-Kesinlikle yıpranmadığınızı söylüyorsunuz öyle mi?

-Yıpranmayı zaman gösterecektir, kamuoyu söyleyecektir

-Biz de size kamuoyunun olumsuz şeyler düşündüğünü anlatmaya çalışıyoruz.

-Siz hep muhalefetle görüşüyorsunuz ...Şunu unutmayın, doğru insanlar bir zaman için eğilmiş gibi görünseler de hiçbir zaman yıkılmazlar.

-Öyleyse başka bir uydurmadan daha bahsedelim Sayın Belediye Başkanımız, Ankara’da bulunduğu bir sırada, sizin yanınızda bulunan bir gazete muhabirine, kasıtlı bir demeç veriyor. “Bu usulsüz kredi meselesini Gaziantep’teki mahalli SABAH gazetesi tarafından kasıtlı çıkarılıyor” diyor. Oysa o sırada bu konu tüm İstanbul gazetelerinde ayrıntılı bir şekilde yer alıyor” Buna ne dersiniz?

-Sayın belediye başkanımız ne derse doğrudur. Sayın Ömer Arpacıoğlu bu şehrin pek mübarek oyları ile oraya belediye başkanlığına gelmiştir. Ne diyorsa doğrudur. Her ANAP’lının söylediğinin doğru olduğu gibi, başkanınki de doğrudur, katılıyorum. Bu kadar, yorum yok, yorumu siz yapın. No koment. Yorumsuz, İngilizce biliyor musunuz?

-Gazianteplilerin anlayacağı dilden konuşursanız daha iyi olur.

-Biz her dilden konuşmak zorundayız.

-Sizin de İngilizce kurslarına başladığınız halde, devamsızlık yaptığınız söyleniyor.

-Sizin anlayacağınız kadar konuşurum.

-Şimdi biraz da daha genel sorular hakkında görüşlerinizi almak istiyorum. Son günlerde anayasanın tartışılmaya başlandığı gazetelerde, özellikle 3 siyasi parti genel başkanının TV'de yaptığı basın toplantılarında görüldü. Sizin görüşleriniz nedir?

-Anayasa, halkın yüzde 92 oyuyla kabul edilmiştir. Bu konuda tartışmak abestir. Yüzde 8 azınlığın çoğunluğa tahakküm etmek istediği anlaşılıyor.

-Peki ama, Parlamento dışındaki siyasi partilerin gittikçe kuvvetlendiği görülüyor. Muhalefet dışarda deniyor. Bu sizce demokratik bir görünüm arz ediyor mu?

-Girsinler seçime, iktidara gelsinler, görelim. 84. maddeyi serbest bırakalım.

-Bırakın öyleyse.

-Biz bırakıyoruz, gelmiyorlar. Demokrasi parmak hesabı. Bizim 207 oyumuz var. Birazda siz gayret eder, kamuoyu oluşturursanız belki alırız.

-84. maddeden ANAP'ında korktuğu söylendi.

-ANAP'ın kimseden korkusu yoktur, dimdik ayaktadır.

-ANAP'ın kimseden korkusu yoktur diyorsunuz. Öyleyse eski siyasi parti genel başkanlarının 10 yıl siyasi yasaklarını neden kaldırmıyorsunuz?

-O yasaklar bu milletin anayasayı kabulü ile onaylandı. O nedenle devam edecektir. Ülkemizde demokrasi geniş bir şekilde uygulanmaktadır. Herkes dilediği gibi konuşmaktadır. Hatta öyle ki uydurma haber yazacak kadar geniş bir demokrasi vardır ülkemizde.