İnsan Hakları Derneği Antep Şube Başkanı Av. Bahri Oğuz, “Cezaevi Genel Müdürlüğü’nün 5 ocak tarihindeki verilere göre Türkiye’de bulunan 403 hapishanenin kapasitesi yaklaşık 300 bin civarında, ancak biz gerçek mahpus sayısının 300 binin üzerinde olduğunu düşünüyoruz. Antep özelinde bile “H” ve “E” tipi İslahiye “T” tipi, Nizip Kapalı cezaevi, Antep “L” tipi olmak üzere en az 5 kapalı cezaevi var. Buralarda bile kapasitenin çok üzerinde mahpus bulunuyor” dedi.
Hapishanelerin çok olması suç oranlarının arttığının bir göstergesi
Hapishanelerin çok olmasının suç oranlarının arttığının bir göstergesi olduğunu sözlerine ekleyen Oğuz, “Hapishane sayısının artması suç oranları ile doğrudan bir ilişkisi var. Hatta yeni hapishanelerde yapılıyor. Bunun yanı sıra yüksek güvenlikli cezaevi “S” tipi cezaevleri yapılıyor. Bunlar aynı zamanda Türkiye’nin daha da otoriter bir yönetime doğru gittiğinin bir göstergesi. Yüksek güvenlikli cezaevleri çok büyük hak ihlalleri oluşturuyor” açıklamasını yaptı.
Mahpuslar birçok haklarına doğrudan ulaşamıyor
Türkiye’nin cezaevleri sayısı bakımından Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer aldığını sözlerine ekleyen Oğuz, “Avrupa’da bu kadar cezaevi yok. Türkiye, 2015 yılından itibaren çok yoğun bir siyasi baskı içerisine girdi. Toplum abluka altına alınmış durumda. Bu da ister istemez hapishanelerdeki mevcut sayıyı yükseltti. Hapishanelerde yaşanan sıkıntılarla ilgili kamuoyuna çok sık raporlar sunuyoruz. Mahpuslar birçok haklarına doğrudan ulaşamıyor” ifadelerine yer verdi.
Hasta mahpuslar sağlık haklarına erişemiyorlar
Av. Oğuz, “Hasta mahpuslar sağlık haklarına erişemiyorlar, ancak ölüme yakın tahliye ediliyorlar ya da cezaevlerine ölüme mahkum ediliyorlar. Hasta mahpusların durumu cezaevlerinin durumunu özetliyor. O yüzden hasta mahpusların yaşam koşulları düzeltilirse diğer hak ihlallerinin de çözüme kavuşturulmasının önü açılmış olur” tespitinde bulundu.
Ailesinden birinin refakatçi olmasını bile engelleyen bir hukuksal düzen var
Antep’te yakından takip ettikleri 15 hasta mahpusun olduğuna dikkat çeken Oğuz, “Yakın dönemde hasta mahpus listemizi güncelleyeceğiz. Özellikle İslahiye cezaevindeki ağır hastalıkla mücadele eden bir mahpus var. Antep’teki cezaevlerinin koşulları ülke genelindeki cezaevlerinin durumundan farklı değil. Bir mahpus hastaneye kaldırıldığında savcıdan ailesinden birisinin refakatçi olarak kalmasını talep ettiğimizde savcı bunu kabul etmedi. Bu çok bariz bir hak ihlali. Ailesinden birinin refakatçi olmasını bile engelleyen bir hukuksal düzen var” dedi.
RSS