HES’ler doğadan önce ruh sağlığımızı bozdu

Erzurum’un Tortum İlçesi Ödük vadisine 3 tane birden HES kuruluyor. Bağbaşı beldesi sakinleri tam iki yıldan beri inanılmaz bir mücade ile hidroelektrik santrali inşaatlarına engel oldular.

Ancak 12 Ekim günü jandarma barikat kurup, iş makinelerinin çalışmasını sağladı.

Yöreye giden psikologlar, belde halkının ruh sağlığının ciddi anlamda bozulduğu, pek çok kişide kaygı bozukluğu ve güven duygusu eksikliği geliştiğini belirledi.

Yani, yöre insanının topraklarını satan devlete güveni eksildi ve yarın başına ne geleceğinden kaygı duymaya başladı.

Yöre halkı, dağları ve ormanları yok eden iş makinelerinin sesini ölümün sesine benzetiyormuş.

Vatandaşına böyle bir ıstırabı ve haksızlığı layık gören AKP iktidarı, yaptığı ile ne kadar övünse azdır.

                                                          ***

Her konuda bol keseden atan Recep Tayyip Erdoğan, HES’ler konusundaki feryadları arşa yükselen halkının bu umutsuzluk ve çaresizlik içinde kıvranmasını ne duyuyor, ne de görüyor.

O çok değer verdiğini, emrinde olduğunu söylediği insanını gerçekte ne yerine koyduğunu gayet güzel gösteriyor.

Doğanın kucağında tarım ve hayvancılıkla uğraşan, yaşadığı topraklara tutkun, üreten bu insanların toprağını, ekmeğini elinden alıp, onları da AKP’nin sadakacıları arasına katmak istiyor.

                                                             ***

Bağbaşı köyünden  dördüncü sınıf öğrencisi  Ercan, “İş makineleri çalışmaya başladığından beri ödevlerimi yapamıyorum. Derse konsantre olamıyorum. Dersteyken aklıma hep elimizden alınan sularımız geliyor. Kardeşimle sürekli ağlıyoruz” diyor.

Psikolog Sinem Demir, yöre halkının depresyona girdiği, travma geçirdiği görüşünde.

HES’e karşı eylem yaptı diye genç kızlar karakola götürülüyor, halka eziyet ediliyor, fakat Başbakan hiç umursamıyor.

                                                               ***

Şimdi de Aliağa’ya kurulacak termik santral için Foçalılar ayakta. İzmir Foça Çevre ve Kültür Platformu’nun düzenlediği eyleme katılan 200 köylü, “Termik santral istemiyoruz” diye haykırmaya başladı ama, ne yazık ki AKP’liler oradan yükselen feryadlara da kulak tıkıyor.

Anadolu’nun verimli toprakları, akarsuları önümüzdeki bir 10 yıl içinde yok olup gidecek.

Belki 10 yıl sonra ortada ne Recep Tayyip Erdoğan ne de AKP kalacak. Ama onların bıraktığı bu enkaz, suyu olmayan, çoraklaşmış topraklar çocuklarımıza miras kalacak.

Bu utanç ve vebali taşımak inanç ve vicdan sahibi insanların harcı olamaz.

Vatandaşının suyunu toprağını elinden alan, yüreğini yakıp kavuran, dünyasını karartan devlet olmaz olsun!