Demokrasi, demokratlık ve yenilik...

BRÜKSEL : Sanal ortamda Türk basını üzerine araştırma yaparken dikkatimi çeken ne oldu biliyor musunuz? Gazete/dergi çıkaran arkadaşlarımız/ustalarımız yayınlarını adlandırırken en çok; demokrat ve yeni sözcüklerini tercih etmişler. Kuşkusuz doğru ve güzel bir seçim...

       Türkiye'de demokrat sözcüğü günlük yaşamımızda 1946 seçimlerinden sonra kullanılır oldu. Kimileri demokrat sözcüğünü "Demirkırat" olarak söyler olmuştu o zamanlar. Nedeni de; hani işi erkekliğe dökenlerin dilinden düşürmedikleri "at-avrat-silah"  böbürlenmesinden esinlenerek Demokrat Partililer, iddialarını "demokrasi-at" sözcüklerini birleştirerek 'Demirkırat" yapıp söyleme dönüştürmeyi yeğlemişlerdi kendilerine.

        "- Demirkırat geliyor!.." sloganı "Tek parti"den çoğulcu düzene geçiş yıllarında  ilgi görmüş, DP'yi iktidara taşımıştı.

        Tıpkı bugünkü gibi... Ülkede yaşanan enflasyon belasından kurtuluş için seçmenlerin AKP'ye sarılması olayı... Arada tek fark var: Demokrat Parti kısaltılmış adını değiştirmedi (DP) olarak bıraktı. Adalet ve Kalkınma Partisi, (AKP) olan kısaltılmış adını başarıları sonrasında (AKPARTİ) olarak sloganlaştırdı.

        Doğru-yanlış orası beni ilgilendirmiyor.

                                                                  ***

        Dönelim konumuza... Demokrat sözcüğünü gazetelerinin adı olarak koyanlar üzülerek ifade etmek gerekir ki, demokrat olamadılar toplum önünde... DP'yi tutan yayın anlayışıyla karşılarında olan meslektaşlarına kırıcı davrandılar. Tabii ki karşı taraf da...

        Demokrat olmak kolay iş değil elbet... Önceleyin bilgi/kültür birikimi,  deneyim, sevgi, saygı, sabır, hoşgörü ister.

        Böyle beyinlerde demokrasi  gelişir, şekillenir, renklenir, boy atar. Toplum da bundan payını alır.

        Ama ne acıdır ki, günümüz gelişmemiş demokrasilerinde bu manzaranın tersi yaşanır hep. Açıkgözler, yalanı becerenler, renkten renge girenler bir yolunu bulup demokrasiye kendi çıkarları için ayar verip akort tutturmaya kalkışınca işin ne demokratlığı kalıyor, ne de bu açıdan ülkenin geleceği...

         Başka bir gerçek daha: Kardeş Azerbaycan'da  Azatlık Meydanı, yanı Hürriyet Meydanı vardır, bilirsiniz. Türkiye'de adına yaraşır böyle adla büyük bir alan nerede vardır?  

Bilen yazsın. Öğrenmek istiyorum. 

         Kentin adını vermeyeceğim. Nasıl bir anlayıştır çözemedim. Yerel yönetim kent sokaklarını adlandırırken Demokrasi  adını çıkmaz sokağa vermiş.

        İster gül, ister ağla...

        Demokrat olmak, demokrasi yanlısı olmak yenilik'ten yana olmaktır ayrıca...

        Yenilik'ten yüz çevirip eskiye sevdalanan kaç millet var yeryüzünde?  Sorarsan geçmişle bağlar koparmış... Koparma... Sen ilerleme yolunu tut, her alanda diğer milletlerle yarış tut... Bak, bakalım yenilik'ten zarar görmüş müsün? 

        Hayır, "Herkes Ay'a, sen yaya..."

        Demokrasi ve Yenilik... Benliğini bu iki sözcükle olgunlaştırmayanlar boşuna demokrasi ve yenilik'ten söz etmesinler.