"Bursa'da Zaman" ve Trabzon Günleri...

                                                                                    Hikmet Aksoy

        BURSA - Nicedir insanımız beslenmenin kurallarını unuttu. Sonucunda "obez" insan yoğunluğundan özellikle sokaklarda dolaşmak, tur atmak eskisi gibi rahat değil.

        Hele de kimi insanlarımızın ikili-üçlü grup oluşturup dar sokak ortasında ayaküstü sohbet etme alışkanlığı da  olunca; artık siz düşünün işi acele olup sokağı arşınlayanların durumunu...

        Şair Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Bursa'da zaman..." şiirini  daha bir duyarak kent sokaklarını arşınlama isteğim buraya gelince kabardı birden... Ama, Şairin, " Bursa’da zaman..."  duygularını geçen zaman alıp götürmüş bir yerlere...

        İç göçmenlik olayı tüm kentleri hormonlu büyüme rejimine tabi tutunca bilerek "hormonlu kentler" boy attı bereketli  Anadolu toprağında...

        Bursa da bu kentler sıralamasında en ön saflarda yerini aldı.

        "Bursa'da zaman"ın dünü üzerinden yola çıkıp; durak noktalarında soluklanmak ve mazinin derinliklerinden ses tonları aramak, dinlemek, dinginleşip huzur bulmak kolay değil Bursa'da artık.

        Koca kent obez olmuş, ne yazık...

                                                                *** 

        Kentlerimiz obeziteye yakalanmış bir kere...

        Düşüncelerimiz de...

        Bunun sonucu kentsel yaşamın tüm değerleri  yitip sıfırlanmış...

        Sokaktaki insanın davranış  bozukluğu yaşamın çilesi olmuş...

        Ve kent yaşamına yansıyan diğer yönler:

        Otoların klakson sesleri...

        Köyden-kente olan dengesiz içgöç olayının sonucu; apartman yaşamının iç huzursuzlukları ve balkonlara yansıyan iç çamaşır teşhirleri...

        Kent yaşamının en önemli paydası ticaret dünyasında yerleşik kuralların çiğnenip, keyfi uygulamaların yaşanması...

        Başka hiç bir ülkede yaşanmayan yerel yönetimlerin kentsel yaşamı yönlendirme/düzenleme adına bilinçsizce hoparlörle "gürültü kirliliği" yaratması...

        Bizdeki kentsel yaşamın Türkiye manzarası bu işte.

                                                               ***

        "Bursa'da zaman"ı unutup; günümüzdeki kültür sanat yönüne bakarak gönül rahatlığı duydum bu kentte...Tarihten gelen eserlerin sahiplenilmesi yalnızlığımı attı üzerimden.

        Kültür/sanat yaşamının eskiye göre korunurluğu yanında; bu alandaki faaliyetlerin desteklenir olması..

        Diğer kimi illerimizde sanatçıların yaşadıkları "sahipsizlik" duygusunun  yerini Bursa'da teşvik ve alkışın alması yerel yönetimin örnek bir başarısı olarak değerlendiriyor ve alkışlıyoruz.

        "Bursa Trabzon Dernekleri Federasyonu" bu yıl  Bursa'da ilk kez “TRABZON KÜLTÜR  ve SANAT  GÜNLERİ" düzenleyerek bir başarıya imza attı.

        Bu ilke ve alınan sonuca "Başarılı oldu..." gözüyle bakıyorum.

        Hiç bir şey yapılmamış bile olsa; Marmara Bölgesi'deki Karadenizlilerin " Hemşeri Buluşması"na fırsat yaratıp, özlem gidermiş olmasını bu sosyal olayın başarısı olarak görüyorum.

        Bu yeter de artar bile...