Türkiye’de en büyük güç futbol mafyası imiş!

Şamil Tayyar, iktidar partisi AKP’nin Milletvekili.

Ve o diyor ki, “Şike yasası ile bu ülkede üniformadan daha büyük bir gücün olduğunu gördük.”

Yani orduyu, derin devleti bertaraf etme konusunda oldukça fazla yol alan AKP, bileşenleri “para, silah, çete, mafya” olarak deşifre edilen futbol sektörüne yenildi.

Şamil Tayyar, “Kendi yasalarını değiştirmeye başardılar” diye yakınıyor.

Kim bu kendi yasasını değiştirmeyi başaranlar?

“Mafya, para, silah, şike, çete sarmalındaki futbol camiası.”

Yani her türlü pisliğin ve yasa dışılığın döndüğü bir sektör.

AKP’ye ne kadar teşekkür etsek azdır vallahi!

                                                                     ***

Bundan 3-4 sene önce, ismi lazım değil, bir futbol kulübünün başkanı ile, “Gelirsem orayı dağıtırım” diye tehdit ettiğinde, ben de ona “Sen eşkiya mısın” dediğimde, ertesi gün cumhuriyet savcılığına gidip suç duyurusunda bulunmuştum.

Dolayısıyla olaya tanık olan arkadaşlarımla birlikte, dönemin Asayiş Şube Müdürü’nün çağrısı üzerine ifade vermeye gittim.

İfadelerimiz alınırken, masasında kendinden son derece emin tavırlar içinde olan genç bir amir, “Vallahi bunların çevresinde epeyce adamı falan var. Bence siz de fazla ileri gitmeyin, ne olur ne olmaz, yazmayın boşverin” diye beni şaşırtan sözler söyledi.

“Ne yani bizi mi öldürecekler” diye hiddetlendim.

O yine aynı kararlılıkla, “Bence fazla üstüne gitmesiniz iyi olur” diye tekrarladı.

                                                                      ***

Uyarı niteliğindeki bu sözleri daha sonra kendi aramızda çok konuşup, tartıştık.

Ve ben her seferinde ısrarla, “Oradaki genç amir, ‘sakın böyle tehditlere pabuç bırakmayın. Burası dağ başımı? Arkanızda biz varız’ gibi bana destek olacağına başkası adına beni tehdit ediyor. Bu nasıl bir iştir” diye söylenip durdum.

Şimdi, şike yasası ile birlikte futbolda dönen dolapları ve pislikleri öğrendikçe, aklıma hep o genç polis şefinin uyarısı geliyor nedense?

Delikanlı adammış! Demek daha o zamandan neler biliyordu ki bizi  ikaz etme gereği duydu diye, ismini bile bilmediğim o amirin kulaklarını çınlatıyorum!

                                                                     ***

Şike yasasını “aziz yıldırım yasası” olarak tanımlayan Şamil Tayyar, “Aziz Yıldırım’ı güçlü kılan nedenlerden biri de girift sermaye ilişkileri. Yıllardır NATO ihalelerine giren biri. Çok önemli, derin ilişkileri var. Bu yüzden onu koruyucu tedbirler anında devreye sokulabiliyor. Yoksa başka türlü bütün siyasi partileri biraraya getirecek bir uzlaşma doğmazdı” diyor.

Devletin, hükümetin, iktidarın, muhalefetin böylesine karanlık işler çeviren bir adamı korumak için anında devreye girdiği bir ülkede, bir polis de seni uyarmış çok mu yani diyeceksiniz değil mi?

                                                                     ***

AKP’nin başka politikalarını beğenmesem ve eleştirsem de, devlet içine çöreklenen derin güçleri ortadan kaldırma, ülkeyi askeri vesayetten kurtarma yolunda attığı bir çok adımı, uyguladığı kararlı siyaseti çoğu zaman yürekten destekledim.

Ancak, şike yasası ne yazık ki diğer konulardaki tüm olumlu izlenimlerini silip, yok etti.

Güvenimi ve inancımı zedeledi.

AKP milletvekilin tespiti ile; şike, şantaj, tehdit, baskı, mafya, çete, silah, pis ve karanlık ilişkiler, kayıt içi ve kayıtdışında dönen milyon dolarlardan bir avuç insanın saltanat sürüp nemalandığı ve kendine bir korku imparatorluğu yaratıp, adını da futbol koyduğu bu pislik temizlemeden, hiçbir şeyin aydınlanması ve temizlenmesi mümkün değil.

AKP, şike yasası ile çok kötü bir sınav verdi, iktidarı ve muhalefetiyle siyaset kurumu zaten az olan güvenden büyük bir parça daha kaybetti.

                                                                    ***

Belli ki Aziz Amcalarının  güvenini, bizim güvenimize tercih ettiler.

Ne diyelim onlara hayırlı olsun!