Bana adaletini söyle, sana devletini söyleyeyim

Siz; ağzını açıp konuşanı, yoldan geçeni, okuyanı, yazanı, hiçbir şiddet eylemine veya olaya karışmadıkları halde, kolundan tutup hapse atacaksınız, organize bir şekilde adam öldürenleri beraat ettireceksiniz sonra da bu ülkenin iyi bir geleceğe doğru yol aldığını söyleyeceksiniz öyle mi?

Tabi utanmazsanız, vicdanlık ve insanlık vasıflarınızı kaybetmişseniz, herşeyi söyleyebilirsiniz.

Ama birazcık utanma duygusu olanlar, Türkiye’nin mevcut sisteminin ülkeyi giderek karanlığa sürüklediğini ve geleceğini giderek daha içinden çıkılmaz hale getirdiğini söylemelidirler.

                                                                                         ***

Bir toplumu içten içe kemirip çürüten en ağır, taşınması zor duygu “adaletsizlik” duygusudur.

Türkiye, çok uzun zamandan beri, birbiri adına yaşanan olaylar nedeniyle, adaletsizlik kurdunun içten içe kemirdiği bir ülke haline geldi.

Hrant Dink’in ölümünün üzerinden kocaman 5 yıl geçti.

Dün açıklanan yargı kararı, tüm failleri aslında çok iyi bilinen bu cinayete devletin nasıl ortak olduğunu bir kez daha gösterdi.

Zaten beş yıllık mahkeme sürecinde yaşananlar, AKP iktidarının cinayette parmağı bulunanları koruma altına alıp, terfi ettirmesi, belgelerin karartılması, istenen belgelerin mahkemelerden kaçırılması, sonucun böyle olacağını az çok ortaya koymuştu ama, yine de çıkmayan candan umut kesilmez beklentisindeydik.

                                                                                    ***

Mahkeme, tüm sanıkları örgüt üyeliği suçlamasından beraat ettirdi.

Yani Trabzon’dan çıkıp gelip, İstanbul’un göbeğinde suikast yapan, masum bir gazeteciyi sırf Ermeni asıllı olduğu için kalleşçe arkadan kurşunlayan o ölüm makinesi haline getirilmiş yaratıklar bu olayı tek başlarına yapmışlar.

Arkalarında hiçbir güç ve örgüt yokmuş!

Hrant Dink, öldürülmeden bir süre önce İstanbul Valiliği’ne çağırılıp, ayağına denk alması için tehdit edilmemiş!

Erhan Tuncel, Yasin Hayal Trabzon emniyeti tarafından kullanılan istihbarat piyonları değilmiş!

Aylar öncesinden Hrant Dink’i öldüreceklerini, jandarmaya, polise bildirmemişler!

                                                                                   ***

Devlet; Hrant Dink cinayetinde “üç maymun”u oynayarak, olayın perde arkasının aydınlanmasını ve gerçek faillerin yargı önüne çıkarılmasını engelledi.

Olaya karışan ne kadar bürokrat, polis, jandarma varsa terfi ettirdi.

Oysa AİHM, cinayetin planlandığı ve hazırlandığı yerin sorumluları olarak Trabzon polis ve jandarmasını, cinayetin işlendiği  yer olarak da İstanbul Valiliği ve emniyetinin  cinayetin işleneceğinden haberdar olmalarına rağmen önlemeye yönelik tedbir almadıkları gerekçesiyle, katliamın organize bir suç olarak ele alınması gerektiğine işaret etmiş. Dink ailesinin avukatlarının başvurusu üzerine alınan bu karar Türkiye itiraz etmeyince kesinleşmişti.

AİHM’in kesinleşen ve cinayetin organize bir yapı tarafından işlendiğini ortaya koyan kararına rağmen, mahkemenin sanıkları örgüt üyeliği suçundan beraat ettirmiş olması çok ilginç.

Eee… Adaletini söyle sana devletini söyleyeyim yani!