Elindeki Asa

Bir gün Hz. İsa’nın yanına asasına sarılmış bir görme engelli gelir.
İsa bu görmeyen insanı şifalandırır. Adam şifa bulmuştur ve artık görebilmektedir. İsa’ya minnet ve şükranlarını sunar. İsa’ya teşekkür eden adam oradan ayrılmak için yola çıkar. Ama asası hala elindedir.
İsa ona: “En azından asanı bırakabilirsin. Artık gözlerin görüyor” der. Adam ise, “Ya İsa, asa olmadan yolu bulmak çok zor” der. Çünkü adam yıllardan beri asa ile yol bulmaya alışmış. Asa olmadan kendini eksik hissediyor. Aslında hepimizin elinde bir asası, bastonu var. Hepimiz manen körüz. Bize yol gösteren ilkelerimiz, geleneklerimiz, törelerimiz, kurallarımız var.
Aslında sadece bilinçsiz insanlar ilkelere göre yaşarlar. Salak insanların ilkeleri ve kuralları kıymetlidir. Ellerinden bu bastonları bırakamazlar. “El alem ne der?” bastonu çoğu insanın elinde…
“Lütfen çimlere basmayınız” yazıyor parkın kenarında… Bilinçsiz insanların bastona ihtiyacı var. Oğlan ya da kız evlendireceksiniz. Hemen herkes bastonunu eline alır. Eve yıllar boyu kullanmayacağınız bir gümüşlük alırsınız. Oradaki bardaklar yıllarca sadece süs eşyası olarak kullanılır. Bunu hiç sorgulamazsınız. “Yahu bu vitrin, gümüşlük lazım mı, buna ihtiyacımız var mı?” demek hiç aklınıza gelmez.
Dedeniz ölür, ama bastonu babanıza kalır. Baba ölür, bastonu çocuklarına kalır. Bazen elinize bir tarikat bastonu geçer. Bazen bir mezhep bastonuna tutunursunuz. Bazen bir cemaat… Bazen bir parti bastonunu elinizden bırakmazsınız. Bir kulüp bastonu da işinizi görür.
Baston kullanmak sizi düşünmekten, sorgulamaktan, araştırmaktan yani zahmetten kurtardığı için ölünceye kadar onu elinizden bırakmazsınız. Beden gözünüzün kör olması belki tedavi edilebilir. Eğer gönül gözünüz körse size Hz. İsa bile bir şey yapamaz.
Lütfen çocuklarınızın eline bir baston vermeyin. Bırakın onlar kendi tercihlerini kendileri yapsınlar. Bir bastona ihtiyaç hissetmeden yollarını bulsunlar.
Bilinçli, farkındalık yaşayan insanın bastona hiç ihtiyacı olmaz. O her şeyin farkındadır. Çimlere basılmayacağını, el alemin önemli olmadığını bilir. Yalan söylemenin, hırsızlık yapmanın zararını bilir. Hiçbir bastona ihtiyaç hissetmeden yaşamını devam ettir.