İçindeki göl
Bir gün Hz. İsa iki arkadaşı ile beraber büyük bir gölde tekne yolculuğu yapıyormuş. Çok güzel devam eden bu yolculuk sırasında aniden hava bozmuş ve bir fırtına kopmuş. Tekne gölün üzerinde bir beşik gibi sallanıyormuş.
Tam bu sırada Hz. İsa uyumaktadır. Arkadaşları onu uyandırırlar ve “Ya İsa, tekne batmak üzere, çabuk uyan. Ölümle burun burunayız ve sen hala uyuyorsun” derler.
Hz. İsa “Dün geceden uykusuzum. Bırakın da biraz daha uyuyayım. Bir tehlike varsa da siz halledin” der. Aradan biraz zaman geçer ve tekne batmak üzeredir. Arkadaşları yine “Ya İsa uyan! Tekne batmak üzere, su alıyor” derler. Gözlerini yarım açan Hz. İsa “O zaman göle söyleyin, sakinleşsin” der.
Arkadaşları bu cevap karşısında çok şaşırırlar ve “Ya İsa, sen çılgın mısın? Hiç göl söz dinler mi?” derler. Hz. İsa “Eğer içinizdeki sular söz dinliyorsa, dışınızdakiler de söz dinler” der. Ve Hz. İsa göle dönerek “Sakin ol ve sakinleş” der. Birkaç dakika içinde fırtına durur ve göl sakinleşir.
Eğer sen varoluşla sağlam bir sevgi ilişkisi kurmuşsan göl de, deniz de seni dinler ve sakinleşir. Eğer senin niyetin, inancın sağlam olursa Üstad Bayezid gibi aslana odun taşıtırsın.
Dağdaki ceylanlar her gün evine gelip sana süt verirler. Aslında içimizde çoğu zaman fırtına kopar, göl dalgalanır.
İçimizdeki gölü sakinleştirmek bizim düşüncelerimize, niyetlerimize bağlıdır. Niyetlerimiz ve düşüncelerimiz negatiften pozitife dönünce göl de sakinleşir.
İçinizde hissettiğiniz sükunet dış dünyayı da etkiler. İçi sütliman olan insanlar görürsünüz. Onların sakinliği, dinginliği anında sizi etkiler ve onların enerji alanına girersiniz.
Bazı insanların içinde fırtınalar kopar ve onlar yanınıza geldiğinde bu sefer de sizi bir negatif enerji sarmalı kaplar. Hemen oradan uzaklaşmak istersiniz. İçinizdeki göl nasılsa dışınızdaki de öyle olur.
RSS