Çok bilmek, tam bilmemek...

"Yanlışın neresinden dönersen kardır" diye bir söz vardır. Hep düşündürür beni...
Yanlışı bilerek hiç bir kimse yapmaz.
Çünkü, amaç yanlış yapmak değil, hataya düşmeden başarıyı yakalamaktır öncelik.
O zaman yine de "yanlış üzerine yanlış yapan kişinin başarısı ne zaman?" diye sorulabilir.
Önce şunu belirtmek gerekir.
Sürücü ehliyeti/belgesi alacak kişiye hemen taşıt verilip sürmesi istenmiyor değil mi?
Kursu var. Kursa devam edeceksin, önce alacağın sürücü belgesine göre bilgilendirileceksin.
Bitmedi...
-Atla taşıta, sür!.. Yok öyle...
O kadar ucuz değil bu yahni!
Önce alacağınız sürücü belgesine göre gözetim/denetim altında bir süre taşıt süreceksin.
"Yağma Hasan'ın böreği..." değil ki sürücü belgesi almak.
Sonuçta karayolunda da can güvenliği konusu da var.
Sürücü kursları bunun için var zaten.

***
Ülke yönetiminde böyle bir yeterlilik belgesi/ehliyet isteniyor mu?
"- Olur mu öyle şey, demokrasi var!"
Okul, akademi, fakülte bitirmişsin...
Boşuna mı?
Ama üniversite, yüksek okul bitirenler de taşıt yönetmek için yeterlilik belgesi/ehliyet almıyor mu?
Kurslara devam edip nazari bilgi edinip, bizzat taşıt sürüp deneyim sahibi olmuyorlar mı?
Demem o ki; devlet yönetimine ya da yerel yönetimlere aday olanların sadece eğitim belgeleri gözetilerek seçilmeleri, atanmaları yeterli mi diye bir soru var kafamda.
Hadi, siyaseten "yeterli" diyelim...
Peki, siyaseten yapılan hataların/yanlışların giderilmesi/telafisi ne olacak?

***
Demokrasiler bilim, kültür, sanat üzerine kurulu olduğunda meyve verir.
Biz demokrasi istiyoruz ve onu seviyoruz di'mi?
Ama, demokrasi fidesine yanlış aşı yapıp, 72 yıldır çiçek açmasını, meyveye dönüşmesini bekliyoruz.
Çok daha bekleriz.
Önce yurttaşlara "demokrasi bilinci"ni aşılamalı, öğretmeliyiz.
Sorarım size, hangi yurttaş siyasetçilerin birbirlerini aşağılama, karalama söylemlerine karşı çıkıp;
"-Demokrasi bu değil!.." diye sesini yükseltebildi?
Yurttaş siyaseten yapılan bir yanlışa ses çıkarabildi?
Siyaset bilgisi, demokrasi bilinci olsa...

***
Bilgi, yaşamda hatayı önleyen güvencedir, frendir herkes için...
"Herşeyi bilirim" savındaki/iddiasındaki kişiler için -adını unuttum- bir düşünür; "Herşeyi bildiğini iddia edenler; en çok hatayı yapanlardır" diyor.
Bilgisizliğimizin özünde -hep zararını çektiğimiz- "çok biliyor" ukalalığımız mı yatıyor dersiniz?