Bir parça huzur

Delikanlı kralına çok bağlıymış. Çok cesur birisiymiş. Kralı için bir çok şey başarmış. Bir gün kral bu sadık hizmetkarını en büyük ödülle şereflendirmek istemiş. Onu huzuruna çağırmış. “Dile benden ne dilersen” demiş. “Ne istersen vereceğim. Hizmetlerin benim için çok değerli. Sen yeter ki iste. İstediğin mevki, makam, altın, gümüş olsun”.

Cesur delikanlı “Kralım” demiş. “Sizden mevki, makam, statü ya da hazine istemiyorum. Sizden çok küçük bir şey istiyorum. Sizden tek dileğim bir parça huzurdur. Bana bir parça huzur veriniz”.

Bunu duyan kral sessizliğe bürünmüş. Bir süre sonra “Kendim sahip olmadığım bir şeyi sana nasıl verebilirim ki? Ben böyle bir zenginliğe sahip değilim” demiş.
Kral daha sonra delikanlıyı da yanına alarak ülkenin ünlü bir bilgesinin yanına gitmiş. Cesur delikanlının isteğini bilgeye iletmiş.

Bilge delikanlının isteğini duyunca aynen kral gibi sessizliğe bürünmüş. Kral bilgeye: “Bu genç adama isteğini vermek benim de arzumdur. Ona biraz huzur vermeni istiyorum. Çünkü onun istediği bende yok” demiş. Bilge, kralın gözlerinin için bakmış ve “Sevgili kralım, huzur başkasından alınabilen ya da başkasına verilen bir şey değildir. Başkası tarafından size verilen bir şey, yine bir başkası tarafından sizden alınabilir. Ya da ölüm sizden alacaktır. Başkasının ya da ölümün sizden alamayacağı tek şey; başkasından aldığınız değil, kendi çabanızla ulaştığınız zenginliktir. Huzur, ölümün kendisinden daha yücedir. Onun için huzuru size kimse veremez” demiş.

Günümüzde “mutlu olmanın yolları” diye binlerce kitap var. Aslında herkesin mutlu ya da huzurlu olma şekli farklıdır. Mutluluğu ya da huzuru dışarıda, başkasında, servette, malda, mülkte arayanlar her zaman hüsrana uğramak zorundadırlar.
Birisi, kedi yavrusunun bir yumak iple oynamasından huzur duyar, mutlu olur.
Bir başkası kedi yavrusuna kızıp tekme atar.
Huzur ne ıssız bir adada yaşamakla elde edilir ne de son model bir arabaya binmekle bulunur.

Huzur içinizden gelir. Her insan kendi huzur ve mutluluk yolaklarını keşfetmelidir.
Keşke marketten 3 kilo huzur, 5 kilo mutluluk alma şansımız olsaydı. Belki o zaman da bunlar değerlerini kaybedeceklerdi. Bireysel mutluluğunuzun ve huzurunuzun peşini bırakmayın.