Takım yönetimi

Stanley C. Gault tarafından söylenen bir söz de büyük hakikat payı var – “Birbirimiz için çalışmıyoruz, birbirimizle birlikte çalışıyoruz.”

Takım çalışması, imrenilen, takdirle anılan, görülünce tanınan, parmak ısırtan, çoğumuzun özlemini duyduğumuz, becermeyince de “Bizde olmuyor birader!” diye hayıflandığımız bir olgu. Niye bu kadar takım çalışmasına meraklı olduğumuz ise ayrı bir merak konusu. Sanki her iş takım çalışması ile daha iyi başarılıyormuş gibi bir izlenim var. 

Bildiklerimi sıralıyorum –

Grup, iki ve daha fazla sayıda ortak amaca sahip insanların oluşturduğu topluluktur. Güruh tesadüfen birlikte olup hoşa gitmeyen bir gaye edinen kişilerin oluşturduğu zamkı zayıf grup.

Takım, iki ve daha fazla sayıda aynı amaca yönelik olarak birlikte çalışan, başarı sorumluluğuna müştereken (ortaklaşa) ve müteselsilen (zincirleme) iştirak eden kişilerden oluşan gruplardır.  Aman takımlara dikkat, Howard Gitrow ve Shelly Gitrow bizi uyarıyor - “Bir sürü insanı bir odaya koymak, onları takım yapmıyor.”

Komite ve komisyon bir hiyerarşi düzeninde kurulan çalışma grupları. Komite ve komisyonlar hakkında pek olumlu izlenimler yok - “Komite, isteksiz, uygun olmayanlar arasından seçilen, gereksiz iş yapan bir gruptur.” Richard Hankness, New York Times 1960... “Komite, sadece dört arka ayağı olan bir hayvandır.” John Le Carre...“Komite bir kişinin bir saatte yapacağı işi bir haftada yapan şeydir.” Elbert Hubbard... “Komite, bireysel olarak hiçbir yapamayan, grup haline gelince de hiç bir şeyin yapılamayacağına karar veren bir grup adamdır.” Fred Allen...  “Komite, işe yaramazlar arasından, gereksiz bir işi uzatmak üzere seçilen, kapalı kapılar ardında sürekli bol sigara, meşrubat tüketen, canından bezmiş, boş zamanı bol kişilerin oluşturduğu gruptur...”

Grup, güruh, takım, komite, komisyonu birbirine karıştırmamak gerekiyor.