İnsan sevgiyle yaşar

Bazı kitaplar, öyküler günlük hayatın koşuşturması içinde insana kısa mola verdirir, rahat bir nefes aldırır, geçmişi hatırlatır ve en önemlisi de birçok şeyin farkına vardırır.

İnsan kendini ne zaman sorgular biliyor musunuz? Kendini farklı hayatlar ve farklı karakterlerdeki insanların içerisinde bulduğu zaman sorgular. Yine insan, en çok kendini tanımlarken zorlanır. Bu yüzden de kişinin karakteri, genelde en yakınındakilerin tanımladığıdır aslında.

Eskiden okuduğum ve beğendiğim bir kitabı, uzun bir aradan sonra tekrar okuma fırsatı buldum. Rus yazar Tolstoy'un kaleme aldığı ‘İnsan ne ile yaşar’ öykü kitabı gerçekten okumaya değer. Bu öykü kitabı, hayatın içindeki rollerimizi, topluma karıştığımız anlarda tanıyıp kime nasıl davrandığımızı, inancımızı, sevgimizi, kabul edişlerimiz veya reddedişlerimizi, insanlığımızı ve ruhumuzda öne çıkan özellikleri, bir olay veya durum karşısındaki ilk tavrımız, düşüncelerimiz ya da ön yargılarımız vs. gibi sorgulamaları yaptırıp,  aynı zamanda müthiş öğretici nitelikleri de içinde barındırıyor. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.

Öyküden kısaca bahsedecek olursak:

Ayakkabı tamirciliği yapan Simon, kilisenin önünde çıplak bir adam görür, adamı giydirip evine götürür. Simon’un karısı adamı görünce sinirlenir ama sonra adamın karnını doyurur ve adam, orada ilk kez gülümser.

Adam, Simon’un yanında çalışmaya başlar. İsmi Michael. Bir gün dükkânlarına gelen zengin görünüşlü bir adam bir yıl hiç yırtılmayacak bir çizme diktirmek ister. Michael, o adama bakarken ikinci kez gülümser. Micheal, ayakkabı siparişi veren o zengin adama ayakkabı yerine güzel bir terlik diker. Simon bunu görünce kızar. Çok geçmeden zengin adamın yardımcısı gelir ve ayakkabı isteyen o zengin adamın öldüğünü, ayakkabı yerine terlik dikilmesi gerektiğini söyler. 

Simon, Mihael’e hiçbir şey sormaz. Uzun zaman sonra Simon’un evine bir kadın ve yanında ikiz kız çocukları gelir. Michael, bu kadını ve ikiz kızları görünce üçüncü kez gülümser.  Kadın, bu kızların öz kızları olmadığını ama bu kızlar için ayakkabı diktirmek istediğini söyler. Kadın gittiğinde Michael birden melek şekline girip onlara her şeyi anlatır. Kendisinin aslında bir melek olduğunu, gerçekleri görmek ve bazı soruların cevabını bulmak için dünyaya geldiğini anlatır. 

Simon 'un eşinin merhametiyle sevgiyi, zengin adam dükkâna geldiğinde ölüm meleğini görüp gülümsediğini ve ikiz kızları gördüğünde ise insanın tek başına yaşayamayacağını anladığını söyler ve kaybolur...

Peki, insan ne ile yaşar? İnsan ahlakla, dürüstlükle, erdemle ve en önemlisi de sevgi ile yaşar…