Bu son olsun

Bu senenin artık acilen gitmesini dilemekteyim. Sanki bütün hazan bu yıla sığdırılmış. Senenin zaten gelişinde 2019’u hiç sevmemiş, tez bitmesini istemiştim. Ancak bu bitişin bu kadar sevdiklerimi de birlikte götüreceğini hiç tahmin bile etmemiştim. Daha senenin ortasında 29 yaşında çok değerli grafiker ustası yeğenimizin kızı Müge Ersin’i 29 yaşında sonsuzluğa emanet ettik. Onun acısının, yüreğimizdeki derin izlerini nasıl kapatacağını düşünürken bir değerli dostum, arkadaşım, okuldaşım, Gaziantep ilimizin çok sevilen köklü Tuzcu ailesinin beyefendi, neşeli, yardımsever, Atatürk tutkunu bir değerini kaybetmenin acısını yaşadık.

Hani neden bu hazan diye neredeyse isyan edesim gelmekteydi. Daha birkaç hafta evvel Gaziantep’te iklim, çevre ve insan konulu bir konferans düzenlemek üzerine konuşmuştuk. Hatta şef Kadri Şarman yönetiminde bir koro ile Türk Sanat Müziği konseri düzenleme üzerine konuşmuştuk. Hatta ve hatta Gaziantep’te bulunan sivil toplum örgütlerinin tanınan siması Kemal Küçükcan Bey ile de konuşup bu organizasyona katkı vermesi üzerinde fikir birliğinde bulunmuştuk.

Başta da söyledim, 2019 yılını, sevdiklerimden ayırdığı için sevmiyordum. Daha Aykut Tuzcu değerli kardeşimin acısı küllenmeden, Sevgili Kemal Küçükcan, değerli dostumun oğlu Korkut Küçükcan’ın, yeni yapılan caminin iskelesinin çökmesi ile altında kalıp çok genç yaşta hayata veda etmesi, ailesi, sevenleri ve bizleri derin üzüntülere sürükledi.

Sevgili Korkut Küçükcan’a ve Aykut Tuzcu kardeşime Tanrı’dan rahmet, kederli Küçükcan ailesi, Tuzcu ailesi ve sevenlerine sabır ve metanet diler, Tanrı’dan uzun zaman böyle keder vermemesini niyaz ederken, Gaziantep ilimizin böyle acılardan çok uzak kalması, Tanrı’dan dileğimdir diye bir hüzün içinde söz ettim, hem içten, hem yürekten.