“Kürtaj” meselesi AKP’nin maskesini indirdi

AKP’nin son olarak sahneye koyduğu “kürtaj” oyununu şaşkınlıkla izliyorum.

Hele de yalnızca ve yalnızca kadına ait bir tasarruf olan kürtaj konusunda AKP’li erkeklerin canhıraş tartışmaları daha bir garip ve utanmazca geliyor bana.

Yok, “Tecavüze uğrayan kadın hamile kalırsa çocuğu doğuracakmış, o çocuğa devlet bakarmış.”

Yok, “Çocuğun ne günahı varmış, anası kendisini öldürsünmüş.”

Kadına; bundan daha ilkel, bundan daha aşağılık, bundan daha şerefsizce, bundan daha utanmazca, bundan daha ahlaksızca, bundan daha insanlık dışı ve de bundan daha haysiyetsizce nasıl  bir bakış açısı olabilir?

Olamaz! İnsan olan, ahlakı ve namusu olan böyle konuşamaz.

                                                               ***

Yıllar önce bir kadın doğum uzmanı ile konuşurken, “Bir bilseniz neler yaşıyoruz? Adam gelinini, kızını kürtaja getiriyor” dediğinde kanım donmuştu.

AKP iktidarının  son 10 yılda ülkeyi sürüklediği yoksulluk ve eğitimsizlik, kentlerin varoşlarında yaşanan bu dramların sayısını daha da artırdı.

Geçenlerde bir arkadaşımız, doktorun ismini vererek anlattı: “Eğer o kürtajları yapmasak, doğacak çocuklar için öbür dünyada biz cehennemde yanarız. Kız, gelin, abla hepsi ensest ilişki ve tecavüz kurbanı. O çocukların doğmasına nasıl izin vereceksiniz?” demiş.

Kentin varoşlarında tek odada anne-baba, gelin damat, çocuklar hepsi koyun koyuna yatarken, bu gidişi nasıl önleyeceksiniz?

AKP, asıl bu vehamet tablosunun üzerine gitmesi gerekirken, tabloyu daha da derinleştirme ve içinden çıkılmaz hale getirme çabasında.

                                                               ***

Bu kendine dindar diyen ve dindar geçinen kesimin oldum olası, aklı-fikri hep kadın bedeni üzerinde olmuştur nedense.

Kadından başka meşgaleleri yok zahir!..

Kadının kılığı, kıyafeti, cinselliği hep onların ilgi alanıdır.

Kendi kadınlarını namusluluk ve inanç kisvesi altında bohçaya beler, gözlerini elin karısının, kızının üzerinden alamazlar.

Kendi karı ve kızlarına gelince günah, başkasının karısına, kızına gelince mübahtır bunlar için.

Kadına yönelik ne kadar ilkel düşünce varsa bunlardan çıkar.

Kadının türban ve tesettürü bu kesimin erkeklerinin başının altından çıkmıştır mesela.

Kadına yönelik şiddet en fazla muhafazakar- dindar AKP döneminde patlamıştır.

                                                               ***

“Her kürtaj bir cinayettir” diye, kadın bedeni üzerinden siyaset yapan Başbakan Erdoğan’ın, kadının bu kadar şiddet görüp, cinayete kurban gittiği bir ülkede, “Kadına şiddet günahtır, zalimlikliktir, insanlık dışıdır” dediğini duyanınız oldu mu?

Demez, diyemez.

Çünkü, kadını döven, kadını öldüren erkekler unun oy deposudur.

İsterse kadınların topunu öldürsünler, sesini çıkarmaz, çıkaramaz.

                                                               ***

Bakın, kabinesine aldığı tek kadın da kendinin aklında ve ayarındadır zaten.

Başbakan’ı savunmak uğruna ilk günden kendini ortaya atıp, “Başbakan’a yapılan eleştiriler bilimsellikten uzak” açıklaması yaptı.

Sanki Başbakanının ileri sürüp, savunduğu şeyler çok bilimselmiş gibi.

Bundan sonra da belediye başkanı olacakmış ya, boşver memleketin kadınlarının hakkını hukukunu, yapış Başbakan’ın eteğine.

                                                               ***

Başbakan Erdoğan’ın başlattığı ve diğer fikirdaşlarının en ilkel ve insanlık dışı söylemlerle arkasını getirdiği kürtaj tartışması,  ilk günden beri, “Bu AKP biraz daha güçlensin, göreceksiniz bakalım bu ülkeye daha ne kötülükler edecekler” diyenleri bir kez daha haklı çıkardı.

Kürtaj, AKP’nin maskesini bir kez daha indirdi.