Kötü sınav verdiniz

Birincisi, adam son derece terbiyesiz ve saygısız.

İstanbul basınında adam yokluğunda adam olanlardan. Ekran yüzü olmanın verdiği şımarıklıkla, karşısındaki delikanlıya tokat atmayı kendinde hak görebiliyor.

İkincisi, son derece pişkin.

Teknik bir aksaklığa öfkelenip, karşısındaki konuğun bir kadın ve belediye başkanı olduğunu umursamadan ilkel bir davranış sergiliyor, hemen ardından dönüp hiçbir şey olmamış gibi Fatma Şahin’e methiye dizerek soru sormaya başlıyor.

Yıllar önce, Sabah’ın ödül töreni için Gaziantep’e gelerek konuğumuz olan Necati Doğru’nun bir saptamasını hiç unutmadım. “Bizim İstanbul basınındaki yazar-çizer takımı kendini yarı tanrı olarak görür” demişti. Bu kendini “yarı tanrı” zannedenlerden birinin insanlık dışı davranışına önceki gün hep birlikte tanıklık ettik.

Bir bilge öğrencisine diyor ki, “İnsan önce kendinden utanmalı, eğer kendinden utanmıyorsa başkalarından hiç utanmaz.” Ne kadar doğru değil mi? Bir davranışta bulunurken, önce kendinizden utanmanız lazım. Orada teknik bir aksaklık olabilir. Siz daha ekrana dün çıkmıyorsunuz, olumsuz bir durumda öfke kontrolü yapmaktan acizseniz neye yarar sizin tecrübeniz? Genç bir insanı, bırakın canlı yayında orada bulunan onlarca insanın karşısında itip tokatlamayı kendinize nasıl hak görebiliyorsunuz?

Özürmüş! Başına çal özrünü!

Eğer, olayı birileri medyaya sızdırmasa, bal gibi herkes bu terbiyesizlik karşısında sessiz kalmayı sürdürecekmiş…

***

Gelelim olayın muhataplarına!

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in de Sarıkaya ile hiçbir şey olmamış gibi sohbete devam etmesine…

Birincisi; siz bir kadın ve annesiniz, sizin de Ahmet Demir yaşlarında çocuklarınız var. Adam, karşısında bir kadın olduğuna umursamadan terbiyesizce bir davranışta bulunuyor. Bir anne ve kadın olarak, anında tepki vermeniz, bu insanlık dışı davranışı kabul etmemeniz gerekirdi.

İkincisi; siz bir büyükşehir belediye başkanısınız. Bir makamı temsil ediyorsunuz ve adam bu davranışı ile sizin makamınıza da saygısızlık ediyor. Makamınızı yerle bir ediyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, ortalık ayağa kalktıktan sonra yaptığı açıklamada, böyle bir davranış beklemediğini ifade ediyor.

Böyle bir davranış elbette ki beklenen bir şey değil! Ancak, insanların yerini, beklenmeyen olaylar karşısındaki gösterdikleri veya gösterebildikleri tavır ve duruşu belirler.

“Daha önce hiç şahit olmadığım böyle bir durumda tek düşüncem yayının sürmesini sağlamaktı” diyorsunuz.

Yayın sürmese ne olurdu?

Kim, ne kaybederdi?

Yayında söylenen sözlerin, açıklamaların şimdi ne anlamı kaldı?

Öncelik yayın mı, insan mı?

***

Bana göre, İhlas Haber Ajansı da çok kötü bir sınav verdi. İlk anda muhabirine sahip çıkmadı. Onlar da olayı bir özürle kapatmayı yeğledi.

Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından, dört bir yandan kınama mesajları gelince, lütfen açıklamada bulunuldu. En başta tepki vermesi gereken kurum, baktı ki olayın boyutları büyüyor, muhabirine sahip çıkmak zorunda kaldı.

Umarım, beklenmeyen terbiyesizlikler karşısında bundan böyle verilmesi gereken tepkiyi herkes kendi payına öğrenmiştir.

Zira ilk sınavdan çaktınız!