Yalnızlığa ilaç arıyorsanız!

Toplumsal sorunlar insanları yalnızlaştırıyor.

Çevresinde güveneceği, anlaşabileceği, sevebileceği kimseyi bulamayınca içine kapanıyor.

Bu yalnızlık duygusunun yansımalarından biri, evcil hayvan besleyenlerin sayısındaki belirgin artış.

Amerika’da, Avrupa’da insanlar henüz çocuk yapmadan evlerine bir evcil hayvan alıp, çocuklarını bu hayvanla birlikte büyütüyorlar. Çocuk, hem paylaşmayı hem de hayvan sevgisini bilerek büyüyor ve daha sağlıklı bir ruh yapısı kazanabiliyor.

Biz de tam tersine, ilerleyen yaşlarda çevresinde istediği dostu ve arkadaşı bulamayanlar hayvan sevgisine sığınıyor.

                                               ***

Toplumsal sorunlar, geleneksel ve genetik yapımızda bulunan çıkarcılık, bencillik duygularını adeta körükledi. Kimse kimsenin gözünün yaşına bakmaz hale geldi. Saygısızlık, duyarsızlık, sorumsuzluk gibi duygular yaygınlaştıkça toplumda bireyler arasındaki ilişkiler bozuldu.

Güvensizliğin yarattığı sürekli endişeli ve kaygılı olma hali ruh sağlığımızı olumsuz etkiledi. Şiddet tırmanmaya başladı. Anti depresan kullanımı arttı. İnsanlar yalnızca ekonomik olarak gelecek kaygısı taşımıyor artık, bu olumsuz sosyal koşullarda nasıl yaşam sürüp, mutlu olabileceğinin de kaygısını yaşıyor.

                                               ***

İşte böyle bir ortamda, dünyamızın sevimli dostları imdada yetişiyor. Çıkarsız, menfaatsiz, karşılıksız sevgileri ile ülkenin ortamından bunalmış yalnız insanlara adeta şifa oluyorlar. Geçenlerde sokaktan geçerken elindeki torbadan çevrede bulunan kedilere yem veren genç bir hanım, “İnsanları tanıdıktan sonra insanları daha çok sever oldum” dedi.

                                               ***

Bahçedeki yavru kedilerin tuvaletleri yapmak için toprağı nasıl eşelediğini, sonra üzerini nasıl kapattığını, ardından patilerini nasıl temizlediklerini hayranlıkla izlerken, elindeki çöpü arabasının camından yere atan insan kılıklı yaratıkları, parklarda oturdukları yeri çöplüğe çeviren zavallıları düşünmeden edemiyor insan.

Bu kadar kokuşmuşluk ve bozulmuşluk arasında kendinizi yalnız hissediyorsanız, siz de sevimli bir dost edinin derim. Öyle nasıl bakarım, beceremem diye sorun etmeyin, inanın çok insandan daha temiz ve duyarlılar.